4 bin 500 kişi daha ’meslek hastası’
Türkiye’de resmi kayıtlara göre son bir yılda 4 bin 500 kişiye ’meslek hastalığı’ teşhisi konuldu. Otomotiv ve ağır metal sektörü, meslek hastalığına yakalanmada en riskli iş kolları arasında tanımlandı. Akciğer ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları ise şikâyetlerin ilk sırasında.
TÜİK'in 2016 Ağustos verilerine göre Türkiye'de Sosyal Güvenlik Kurumu'na bağlı 15 yaş ve üstü kamuda ve özel sektörde 27 milyon 473 bin kişi çalışıyor. Kayıt dışı çalışan sayısı ise 9 milyon 511 bin. Uzmanlara göre çalışanın işini yaparken maruz kaldığı durumlarla ilgili doğan sonuçlarla oluşan hastalıklar, "Meslek Hastalığı" olarak tanımlanıyor.
SEKTÖRLERE GÖRE HASTALIKLAR
İstanbul Maltepe Meslek Hastalıkları Hastanesinde görevli Uzm. Dr. Sebahattin Alemdağ, 2016 yılında meslek hastalıkları vakalarında artış yaşandığını bunun da özellikle genişleyen iş sahalarından kaynaklandığını belirtti. En fazla şikâyetin beden gücüne dayalı olarak yapılan iş kolları arasında olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Sebahattin Alemdağ, "En çok kast iskelet sistemi dediğimiz; belimiz, boynumuz, sırtımız, kollarımızın kaldığı durumlar. Akciğer hastalıklarıyla ilgili meslek hastalıklarında metal, ağır metal zehirlenmeleri ile ilgili sonuçlar var. Sağlık çalışanları arasında ise en fazla radyologlar meslek hastalığı grubunda çünkü bunlar maruz kaldığı radyasyondan dolayı risk altındadır.
ERKEKLER İLK SIRADA
Alemdağ, meslek hastalıklarının cinsiyet dağılımı istatistiğine göre ilk sırada erkeklerin olduğunu bunun da erkek işçi sayısının daha fazla olmasından kaynaklandığını dile getirdi. Kadınlar da ise durum en çok terzilikle uğraşanlarda belirgin.
RAKAMLARLA MESLEK HASTALARI
Alemdağ, 2015 yılında 3 bin 400 meslek hastası olduğunu 2 bin 500'ünün ayakta 850'sinin ise yatakta tedavi edildiğini açıkladı. 2016 verileri ise şu şekilde: "2016 yılında 4 bin 30 teşhis var. Ancak bu yılsonuna kadar tahmini gelecek hasta sayısı 4 bin 500 civarında olacaktır. Ayakta 3 bin 600, yatarak ise 450 kişi tedavi gördü.
"YA İŞTEN ÇIKARILIRSAM TEREDDÜDÜ"
Uzm. Dr. Sebahattin Alemdağ çalışanların işten çıkarılma korkularından dolayı raporlama sürecinde işveren ve işçi arasındaki tereddüdü değerlendirerek, "Hastalar bize geldiğinde çok tereddüt eden var. Hatta şartlı gelen var. "doktor bey benim hastalığım ne?" diye sorunca biz de meslek hastalıklarının ne olduğunu söylüyoruz ve neler yapması gerektiğini söylüyoruz. Hasta bize, " ya beni işten çıkarırlarsa?" yanıtı ile geri dönüyor. Biz raporu verdiğimizde 3 gün sonra beni işten çıkardılar şikâyetiyle bize geliyorlar. Böylelikle raporu almaktan vazgeçenler oluyor" diye konuştu.
"MESLEK HASTALIKLARINI BİLMİYORUZ"
Türkiye'de hala daha meslek hastalığının yeteri kadar bilinmediğine dikkat çeken Uzm. Dr. Sebahattin Alemdağ, bu durumun erken teşhis rolünü etkilediğini dile getirerek; " Çoğu meslek hastası olduğunu bilmiyor. Bu en çok sıkıntı duyduğumuz konu çünkü, hasta bize geldiğinde hastalıkta belli bir ilerleme göstermiş oluyor. Önememler alınabilirse meslek hastalıklarını ilerlemeden iş gücü kaybına neden olmadan önleyebiliriz"dedi.
"TÜRKİYE'DE ÇALIŞMA SÜRESİ FAZLA"
Maltepe Meslek Hastalıkları Hastanesi Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Şule Dokur ise Ankara ve Zonguldak'ın dışında en çok başvurunun İstanbul'da olduğunu söyledi. Dr. Şule Dokur Türkiye'de haftalık 49 saat çalışma süresinin olduğunu bunun da AB ülkelerine oranla çok fazla olduğunu açıklayarak şunları söyledi: "Sağlık raporunda işçilere bölüm değişikliği verilirse meslek hastalığı düzelebiliyor. Ancak geç kalan hastalar hastalığın ilerlemesi sonucunda kalıcı bir rahatsızlığa dönüşmüş oluyor. Böyle durumlarda kişiye bir maluliyet aylığı bağlanabilmesi için sağlık raporu hazırlanıyor. Çalışma bakanlığı iş göremezlilik hesabı yapıyor ve bir oran veriyor. Eğer bu yüzde 10 üzerindeyse kişiye bir ek gelir bağlanıyor, rahatsızlık yüzde 60 üzerindeyse malulen emekli ediliyor."
EN FAZLA 28-47 YAŞ GRUBU YOĞUNLUKTA
Öte yandan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici de, Türkiye'de geçen yıl 510 meslek hastalığının olduğunu hatırlattı. İstanbul'un en yoğun meslek hastası popülasyonu arasında yer aldığını açıklayan Prof. Mirici yaş dağılımı konusunda da 28-47 yaş grubunun yoğunlukta olduğunu aktardı.
MESLEK HASTALARI HASTANE ODASINDAN UYARDI: "SAĞLIK GERİ GELMEZ"
5 yıldır kesici elmaslar yaparak geçimini sağladığını söyleyen 34 yaşındaki Yüksel Alp, tedavi gören meslek hastalarından yalnızca biri. İş gereği soluduğu kimyasal maddelerin kanına karışmasıyla tedavi gören Alp, "İşimin zarar verici olduğunu bilseydim yapmazdım" dedi ve hastane odasından uyardı: "Arkadaşlarım halen aynı işte çalışmakta. Beni aradıklarında yakalanmış olduğum meslek hastalığı hakkında bilgi veriyorum ki bu tür hastalıklara maruz kalmasınlar. Ancak çekindikleri için halen kimse gelmedi. Tavsiyem işe girerken muhakkak o işi araştırsınlar ve neyin ne olduğunu bilsinler. Sağlığımız giderse bizde gidiyoruz."
35 yıldır tornacılık yapan 48 yaşındaki Mustafa Ünal da omzundaki yırtık sebebiyle tedavi görüyor. Ünal, konulan teşhis nedeniyle verilen raporla birim değişikliği yapan nadir çalışanlardan biri olduğunu söyledi.
Çıraklıkla başladığı ve 23 yıldır otomotiv sektöründe çalıştığını bel ve kol ağrıları nedeniyle hastanede tedavi gördüğünü söyleyen 36 yaşındaki İlker Varol ise rahatsızları nedeniyle verilen raporla birim değiştirmesi gerektiğini ancak buna rağmen işten çıkarıldığını söyledi. Varol, "Birim değişikliği talep edildi, ancak fabrika beni işten çıkardı. Özel sektör olduğu için tedavim bittiğinde işime geri dönemeyeceğim."