Erkek öğrencilerde şiddet eğilimi, kızlarda umutsuzluk hakim
2013 yılında başlayan ‘Ben Ergenim’ projesinde sona gelindi. Projeye katılan öğrencilerde ilk başlarda şiddet ve umutsuzluk hakimdi. Üç yılın sonunda ise motivasyonlarının arttığı görüldü.
'Ben Ergenim' projesi, gençlerin kendilerini ve ergenlik dönemini tanımaları, duygu farkındalığı kazanmaları, öfke yönetimini öğrenerek şiddet döngüsünü kırmaları, çocuk hakları konusunda bilgi sahibi olmaları ve kendi geleceklerine dair motivasyon kazanmalarına destek olmak amacıyla hayata geçirildi. Proje; Milli Eğitim Bakanlığı, TOÇEV ve Astra- Zeneca Türkiye iş birliğinde gerçekleşti...
8 FARKLI İLDE OKULLARA GİDİLDİ
Proje kapsamında sekiz ilden 2 bin 762 öğrenci ile toplam 9 bin 170 katılım sağlanan atölyeler düzenlendi. Araştırmanın örneklemini ise, proje okullarından rastgele seçilen 448 kız, 475 erkek olmak üzere 923 öğrenci oluşturdu. Seminerlerde toplam 579 veli ve 190 öğretmene ulaşıldı.
Proje kapsamında İstanbul, Sakarya, Kırklareli, Bolu, Sinop, Eskişehir, Ankara ve Denizli illerindeki okullarda ergenlerle oyun hamuru ve balon gibi materyallerle desteklenen atölye çalışmaları; öğretmenler ve ailelerle ise interaktif seminerler düzenlendi.
ÜÇ AŞAMALI YAPILDI
Uygulamalar bir hafta boyunca aynı okulda devam etti. Eğitim yılı içinde üç ayda bir aynı okul yeniden ziyaret edildi ve proje toplam üç aşamada tamamlandı. Verilen eğitimin kalıcı olması ve bilginin yaygınlaştırılması amacıyla hem ergenlere, hem de velilere yönelik kitapçıklar ve afişler hazırlandı, okullarda dağıtıldı.
Ergenlerin ilgisini çekmek ve onlara farklı bir dilden ulaşabilmek amacıyla, Tan Cemal Genç tarafından çizilen 'ergenlik karikatürleri' serisi, gençlerin içinde bulundukları döneme dair farkındalıklarını artırmak ve proje mesajlarını karikatürlerle anlatmak için ergenlere dağıtıldı.
ŞİDDET EĞİLİMİNDE DÜŞÜŞ OLDU
Seçilen okullardan 6, 7 ve 8'inci sınıf öğrencilerinin katıldığı projede, katılımcıların sosyodemografik bilgilerinin yanı sıra şiddet eğilimleri ve umutsuzluk düzeyleri de ölçümlendi. Proje sonucunda, öğrencilerin şiddet eğiliminde anlamlı bir düşüş saptandı. Proje kapsamındaki eğitimlerden önce şiddet eğilimi ön test puanlarının ortalaması 42.60 iken, bu ortalama eğitimlerden sonra 41.51'e düştü. Ayrıca eğitim sonrasında, öğrencilerin gelecekle ilgili umutsuzluk ve kaygılarında olumlu bir gerileme kaydedildi.
FAZLA HOŞGÖRÜ ŞİDDETİ GETİRİYOR
Proje kapsamında katılımcı gençlerdeki şiddet eğilimi incelendi ve erkek öğrencilerin şiddet ve saldırganlık eğilimlerinin kız öğrencilere göre daha yüksek olduğu gözlendi. Yapılan araştırmalarda ayrıca, öğrencilerin sınıf düzeyleri yükseldikçe ve yaşları ilerledikçe, şiddet eğilimlerinin daha da arttığı saptandı.
Bu sonucun; kültürümüzde erkek çocuğa gösterilen önemin ve hoşgörünün, ergenlik döneminde çocuğun başkaldırı davranışları nedeniyle daha fazla şiddet yaşamasına ve karşılaştığı problemleri şiddet kullanarak çözmeye yatkınlık kazanmasına neden olmasından kaynaklanabileceği belirtildi. Araştırma sonucunda ayrıca, kız öğrencilerin geleceğe dair daha umutsuz olduğu ortaya çıktı.
Araştırmada, öğrencilerin şiddet eğilimlerinin annelerinin ve babalarının eğitim düzeylerine, evdeki çocuk/kardeş sayısına ve büyük veya küçük kardeş olma durumuna göre anlamlı bir farklılaşma göstermediği ortaya çıktı. Ancak genel olarak anne eğitim düzeyi arttıkça öğrencilerin saldırgan davranışlarının azalacağı düşünülüyor.
ÇOK YÖNLÜ EĞİTİME İHTİYAÇ VAR
Diğer yandan, yapılan analizler sonucunda, öğrencilerin yaşadığı motivasyon kayıplarının ve umutsuzluğun şiddet eğilimlerini tetiklediği sonucuna varıldı. Umutsuzluk ölçeği alt ölçeklerinden olan motivasyon kaybı puanları ile şiddet eğilimi puanları arasında anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki saptandı.
Proje sonucunda ergenlerin, şiddete eğilimlerini önlemeye yönelik çok yönlü programlara ve eğitimlere ihtiyaç duydukları ortaya çıktı. Bu alanda yapılan literatür taramasında, şimdiye kadar yapılan deneysel çalışmaların, iletişim ve motivasyon eğitimlerinin ve saldırganlığı azaltma programlarının etkili olduğu görülüyordu. Proje kapsamında verilen eğitimlerin ise, çocukların gelecekle ilgili olumsuz duygu ve beklentilerini ve motivasyon kayıplarını azalttığı saptandı.
ÇOCUKLUĞUN YASI YETİŞKİNLİĞİN TEMELİ
Maltepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nesteren Gazioğlu: "Çocukluktan yetişkinliğe geçiş süreci olan ergenlik, bir anlamda çocukluğun yası ve yetişkinliğin temelidir. Bu süreçte bedensel, duygusal ve sosyal değişim vedönüşüm geçiren ergen yeni sorumluluklar ve roller edinir. 'Ben Ergenim' projesiergenlik dönemini yaşayan sistemleri hedef almıştır. Projeye katılan her öğrenci,proje kapsamında üç atölye çalışmasına, iki seminere katılırken öğretmenleri vevelileri de ikişer seminere katılmıştır. Atölye çalışmalarında bireysel farkındalık,umut yaratma, sosyal beceri ve öfke ile baş etme alanlarında etkileşimsel egzersizler düzenlenmiştir. Yapılan ölçümlemelerde projeye katılan ergenlerin şiddet eğilim oranlarında anlamlı bir düşüş gözlemlenirken, umut düzeylerinde de artış saptanmıştır."
ELEŞTİRMEK YERİNE İLETİŞİM KURMALISINIZ
Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nermin Çelen: "Kendine yetişkin dünyasında yer edinmeye çalışan ama aynı anda yetişkin sorumluluğunu benimsemeyen, kimlik arayışı, meslek edinme çabaları gösteren ve de çatışmalar yaşayan, 'fırtına ve stres' olarak ifade edilen bir yapı sergilerler. Hatta bir düşünür, ergenleri marjinal gruplara benzeterek huzursuz yapılarını dile getirmiştir. Duyguların ve dürtülerin yoğun yaşandığı, risk davranışlarının sıklıkla görüldüğü bu süreçte yetişkinlerin rolü oldukça önemlidir. Eleştiriden ziyade rehberlik etmek ve sağlıklı iletişim kurmak, genci sağlıklı bir biçimde yetişkin dünyasının üyesi kılabilir."
Sabah / Didem Seymen