Bebek emzirirken zayıflamak mümkün
İzmir Kent Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden uzman diyetisyen Gamze Gültekin, yeni doğum yapmış annelerin hamilelik kilolarından hızla kurtulmak için ciddi hatalar yaptığını söyledi.
- Sağlık
- Giriş Tarihi: 30.09.2016 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 30.09.2016 | 09:21
Kendisi de lohusalıktan yeni çıkan, ikinci oğluna hamileliğinde aldığı 9.5 kiloyu sağlıklı beslenme programı uygulayıp bebeğini emzirerek veren diyetisyen Gamze Gültekin, annelere önemli uyarı ve önerilerde bulundu.
Annelerin doğum sonrası hızlı kilo verme isteğiyle düşük kalorili diyetlere yöneldiğini, bunun kilo vermeyi zorlaştırmasının yanında sağlıksız beslenmenmeye yol açtığını, ayrıca anne sütünün miktarını ve kalitesini de azalttığını vurgulayan Uzman Diyetisyen Gültekin, "Hamilelik döneminde sağlıklı ve dengeli beslenme ile 9-12 kilo alınması durumunda, doğumun ardından bol bol emzirerek fazla kilolardan kurtulmak mümkün. Hamilelik sonrasında vücudun süt yapımını artıracağı düşünülen şerbetli tatlılar, aşırı karbonhidrat ve yağ içeren besinler ise sadece kilo almaya yarıyor. Sağlıklı ve dengeli beslenme ve bebeği sık sık emzirme hem fazla kilolardan kurtulmayı hem de vücudun süt yapımını artırmasını sağlıyor. Doğum sonrası fazla kiloları, sağlıklı ve dengeli bir biçimde vermek çok önemlidir. Ancak unutulmamalıdır ki, doğumdan sonra vücut ilk 6-8 hafta (bazen daha uzun), kendini toparlamaya ihtiyaç duyar, bu dönemde kilo vermeye çalışmak, anneyi daha çok strese sokabilir. İngilizlerin '9 months up, 9 months down' (9 ay yukarı, 9 ay aşağı) sözü hamilelikte alınan kiloların bebeği doğurduktan sonraki dokuzuncu aya kadar verileceği anlamındadır. Doğum sonrası, fazla kiloları vermenin en sağlıklı ve güvenli yolu ise doğru egzersiz ve dengeli ve yeterli beslenmedir. Günde ortalama 500-800 kalori enerji harcamayı sağlayan anne sütü ise daha kolay kilo verilmesine yardımcı olur" dedi.
Doğru beslenme ile süt kalitesi ve miktarını korumanın ve sık emzirmenin, bu dönemde annelerin kilo verme konusunda en büyük yardımcısı olacağını dile getiren Gültekin, "Beslenme programları kişisel özelliklere göre değişir. Genel olarak su tüketimi, kuru baklagil ve tahıllar ile sebze ve meyvelerin her gün mutlaka tüketilmesi, yumurta başta olmak üzere, et, balık, peynir, süt ve türevleri gibi protein kaynaklarına diyette yer verilmesi ve çay kahve tüketiminin sınırlandırılması önemlidir" diye konuştu.