Beyin kanamasına ameliyatsız tedavi
Uzman Dr. Çağın Şentürk, beyin kanamalarını açık ameliyata gerek duymadan kapalı yöntemle tedavi ettiklerini söyledi.
Özel Tınaztepe Hastanesi Girişimsel Nöroradyoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağın Şentürk, anevrizmaya bağlı beyin kanaması görülen hastalarda en büyük riskin, anevrizmanın ikinci kez kanaması olduğunu hatırlatarak bu durumu önlemek amacıyla anevrizmanın acilen tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı. Uzm. Dr. Şentürk, beyin kanamalarını açık ameliyata gerek duymadan kapalı yöntemle tedavi ettiklerini söyledi.
Şentürk, "İnme toplumda en sık görülen ikinci ölüm nedeni ve üçüncü sıradaki sakatlık nedenidir. Her yıl yaklaşık bin kişiden üçünde inme görülebilir. Bu istatistik İzmir'de her yıl 10 bin kadar inme vakası olduğunu düşündürmektedir. Bu vakaların yaklaşık yüzde 80'i damar tıkanıklığına bağlı "İskemik inmeö, geri kalan beşte biri ise beyin kanamasına neden olan 'Hemorajik inme' vakalarıdır" şeklinde konuştu. Beyin anevrizması ya da yaygın adıyla kullanılan tabirle beyin damarında baloncuğun her 100 kişiden beşinde görülebileceğini kaydeden Dr. Şentürk, şu ifadelerde bulundu:
"Beyin kanaması geçiren hastalarda en sık görülen belirtiler şiddetli baş ağrısı, bulantı-kusma, bilinç bozukluğu, nöbet ve uzuvlarda güçsüzlüktür. Beyin kanaması şüphesiyle acil servise ulaştırılan hastalara ilk olarak beyin tomografisi çekilir. Tomografide beyin dokusunda (hematom) kanama varsa bilgisayarlı tomografik (BT) anjiyografi ve MRG (Manyetik rezonans görüntüleme) anjiyografi ile altta yatan damarsal anormallikler tespit edilmeye çalışılır. Eğer bu incelemelerde anevrizma, arteriyovenöz malformasyon (AVM) veya arteriyovenöz fistül (AVF) lehine bulgular saptanırsa bu patolojilerin ayrıntılı görüntülenmesi ve tedavi planlaması için hastaya beyin anjiyografisi yapılır."
ACİL MÜDAHALE GEREKİYOR
Anevrizmaya bağlı beyin zarları arasında kanama görülen hastaların sağ kalanlarının yaklaşık yüzde 20'sinde bağımlılık derecesinde sakatlık görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Şentürk, ölüm ve sakatlık oranlarını ileri derecede artıracak en büyük riskin, anevrizmanın ikinci kez kanaması olduğunu hatırlattı. Bu durumu önlemek amacıyla anevrizmanın acilen tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Şentürk, "Anevrizma tedavisinde açık cerrahi ve kapalı endovasküler yöntemi karşılaştıran bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı bilimsel çalışmalarda endovasküler yöntemden sonra açık cerrahiye oranla daha az ölüm veya sakatlık görülmüştür. Ayrıca açık cerrahiden sonra daha fazla oranda epilepsi ve bilişsel yeteneklerde gerileme görülmüştür" dedi.
Şentürk, "İnme toplumda en sık görülen ikinci ölüm nedeni ve üçüncü sıradaki sakatlık nedenidir. Her yıl yaklaşık bin kişiden üçünde inme görülebilir. Bu istatistik İzmir'de her yıl 10 bin kadar inme vakası olduğunu düşündürmektedir. Bu vakaların yaklaşık yüzde 80'i damar tıkanıklığına bağlı "İskemik inmeö, geri kalan beşte biri ise beyin kanamasına neden olan 'Hemorajik inme' vakalarıdır" şeklinde konuştu. Beyin anevrizması ya da yaygın adıyla kullanılan tabirle beyin damarında baloncuğun her 100 kişiden beşinde görülebileceğini kaydeden Dr. Şentürk, şu ifadelerde bulundu:
"Beyin kanaması geçiren hastalarda en sık görülen belirtiler şiddetli baş ağrısı, bulantı-kusma, bilinç bozukluğu, nöbet ve uzuvlarda güçsüzlüktür. Beyin kanaması şüphesiyle acil servise ulaştırılan hastalara ilk olarak beyin tomografisi çekilir. Tomografide beyin dokusunda (hematom) kanama varsa bilgisayarlı tomografik (BT) anjiyografi ve MRG (Manyetik rezonans görüntüleme) anjiyografi ile altta yatan damarsal anormallikler tespit edilmeye çalışılır. Eğer bu incelemelerde anevrizma, arteriyovenöz malformasyon (AVM) veya arteriyovenöz fistül (AVF) lehine bulgular saptanırsa bu patolojilerin ayrıntılı görüntülenmesi ve tedavi planlaması için hastaya beyin anjiyografisi yapılır."
ACİL MÜDAHALE GEREKİYOR
Anevrizmaya bağlı beyin zarları arasında kanama görülen hastaların sağ kalanlarının yaklaşık yüzde 20'sinde bağımlılık derecesinde sakatlık görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Şentürk, ölüm ve sakatlık oranlarını ileri derecede artıracak en büyük riskin, anevrizmanın ikinci kez kanaması olduğunu hatırlattı. Bu durumu önlemek amacıyla anevrizmanın acilen tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Şentürk, "Anevrizma tedavisinde açık cerrahi ve kapalı endovasküler yöntemi karşılaştıran bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı bilimsel çalışmalarda endovasküler yöntemden sonra açık cerrahiye oranla daha az ölüm veya sakatlık görülmüştür. Ayrıca açık cerrahiden sonra daha fazla oranda epilepsi ve bilişsel yeteneklerde gerileme görülmüştür" dedi.