Sezaryenden sonra normal doğum mümkün mü?
ERÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahin: İlk doğumu sezaryen ile yapan bir annenin ikincisinde normal doğum yapması mümkün ancak özellikle rahim yırtılması riski var, bu 100 kişiden 5'inde gelişebilir
- Sağlık
- Giriş Tarihi: 18.03.2016 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 18.03.2016 | 12:43
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Şahin, hekim sayısının yeterli olması, uzmanlara gerekli eğitimlerin verilmesi ve hastanın iyi takip edilmesi durumunda ilk bebeğini sezaryen ile dünyaya getiren birinin daha sonra normal doğum yapabileceğini bildirdi.
Prof. Dr. Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda artış gösteren sezaryen ile doğumlara dikkati çekerek özellikle ilk doğumu sezaryen ile yapanların diğer doğumlarında da planlı sezaryene alındığını, bunda hekime yönelik baskı ve açılan davaların etkili olduğunu savundu.
Sezaryenin ardından normal doğumun imkansız olmadığını vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
"İlk doğumu sezaryen ile yapan bir annenin ikincisinde normal doğum yapması mümkün ancak özellikle rahim yırtılması riski var, bu 100 kişiden 5'inde gelişebilir. Sezaryende bebeğin çıkarılması için kesilip dikilen bölge, sezaryen yapılmamış kadınlara oranla ince oluyor. Normal doğum sırasında sancı başladığında eski sezaryen yeri ince olduğundan yırtılabilir. O zaman çocuk karın içine düşebilir, kanamadan dolayı anne kaybedilebilir. Bu acı olayların yaşanmaması için bu doğumu gerçekleştiren hastanın hekim tarafından iyi takip edilmesi gerekiyor. Bazen doğum 24 saat sürüyor, hekimin bu kadar süre hastayı takip edip ilgilenmesi zor. Ayrıca bebek doğduktan sonra da hekimin rahim yırtılması olup olmadığını kontrol etmesi gerekiyor. Doğum sırasında anne veya bebeğe bir şey olursa hekime davalar açılıyor ve hekimin hayatı kararıyor. Bu nedenle hekimler de bu tür doğumlara sıcak bakmıyor."
"TECRÜBELİ HEKİM SAYISI AZ"
Prof. Dr. Şahin, bazı anne adaylarının sezaryen sonrası normal doğum talebinde bulunduğunu ancak risklerinden dolayı bunlara olumsuz yanıt verildiğini belirtti.
Hekimlerin de bu konuda yeterince bilgi sahibi olmadığına dikkati çeken Şahin, "Sezaryenden sonra normal doğum yaptırıldığında anne adayında rahim yırtılması olduğunda bunu fark edip müdahalede bulunabilecek hekim sayımız maalesef yok denecek kadar az çünkü böyle bir vakayla karşılaşmıyorlar, eğitimini almıyorlar. Normal doğum sonrası yırtılma olup olmadığını her doktor anlamayabilir. Daha önce böyle fark edilmeyen bir çok hasta gördüm. Bu durum hasta açısından riskli" diye konuştu.
"SEZARYENİN GEREKÇESİ KALICI OLMAMALI"
Prof. Dr. Şahin, sezaryenden sonra normal doğum yapılabilmesi için ilk sezaryen gerekçesinin kalıcı olmaması gerektiğini vurguladı.
Böyle bir durumda normal doğum yaptırılamayacağını anlatan Şahin, şöyle devam etti:
"Örneğin ilk sezaryenin nedeni kemik pelvisinin dar olması, annenin boyunun kısalığından dolayı kemik yapısının darlığı gibi kalıcı nedenler ise vajinal doğum mümkün değil. İlk sezaryenin nedeni bebeğin ters gelmesi, kalp atışlarının zayıflaması, baş büyüklüğü gibi kalıcı olmayan nedenler ise anneye normal doğum şansı verilebilir. Annelerin ikinci doğumu normal yollarla yaşamaları için hekimin üzerindeki baskının kalkması, linç kültürünün sona ermesi ve doktorlar aleyhine açılan ucu bucağı olmayan davalara bir sınır getirilmesi lazım."
"KADIN DOĞUM DALINA İLGİ AZALIYOR"
Şahin, önceki yıllarda Tıpta Uzmanlık Sınavı'nda (TUS) yüksek puan alan başarılı öğrencilerin tercih ettiği kadın doğum bölümünün artık riskinden dolayı genç hekimler tarafından tercih edilmediğini söyledi.
Tercih edenlerin de kısa süre içinde istifa ettiğini savunan Şahin, "Kadın doğumun puanı 44'e kadar düştü. Eskiden TUS'un başarılı öğrencileri bu bölüme gelirdi. Artık daha risksiz bölümleri seçiyorlar. Bunların olumsuz sonuçları 10-20 yıl sonra daha iyi anlaşılacak" değerlendirmesinde bulundu.