Suriye hapishanelerindeki şok gerçekler! Esir tutulan genç A Haber'e konuştu: Namaz kılınması dahi yasaktı!
Suriye'de devrilen Beşar Esad rejiminin işkence merkezi olarak nitelendirilen Adra Hapishanesi'nde 14 ay esir tutulan Engin Arslan A Haber'de Melih Altınok ile Sebep Sonuç programına özel açıklamalarda bulundu. Gazze’ye gitmek için yola çıkan Arslan Suriye’de Esad rejimi tarafından tutsak edildi. Adra Cezaevi'nde aylarca ajan olarak suçlandığını söyleyen Arslan canlı yayında,” Yalan makinesine bağladım doğru söylediğimi anladılar beraat ettim fakat cezaevinden çıkmama izin vermediler.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Arslan cezaevinde namaz kılınmasının dahi yasak olduğunu belirtti.
Gazze'ye yardım için Manisa'dan yola çıkan ve Yayla Dağı üzerinden Suriye'de ihbar edilen Engin Arslan A Haber'e özel açıklamalarda bulundu. 14 ay boyunca Adra Hapisnasi'nde kalan Arslan, "Kaldığım hapishane Sednaya kadar kötü koşullarda değildi fakat işkence gören mahkumlar akıllarını kaybediyordu. Benim de beraat kararımın verilmesine rağmen esaretim devam etti." ifadelerini kullandı.
İşte Esad'ın cezaevinde esir tutulan Engin Arslan'ın açıklamalarından satır başlıkları;
Ben Gazze'de kardeşlerimize yardıma gitmek için Manisa Saruhanlı'dan yola çıktım. Antakya Yayla Dağı üzerinden gittim. Orada fırıncı biri tarafından ihbar edildim ve ajan sandılar beni. 9 gün hücrede kaldım. Daha sonra Şam'da Adra Cezaevi'ne götürüldüm.
"CASUSLUKLA SUÇLANDIM"
İfadelerimde hep ajan gözüyle baktılar. Yalan makinesine bağlandım ve doğru söylediğimi anladıklarında mahkeme çıkarıldım. 4'üncü ayda beraat ettim fakat ona rağmen serbest bırakmadılar beni.
Sednaya kadar kötü bir cezaevinde değildim fakat suçuna göre çoğu kişiye işkencede bulundular. Suçlu olanlara elektrik verdiler, ağzı burnu, parmaklar kırılanlar oldu.
"BERAAT KARARIM VERİLDİ FAKAT ESARETİM DEVAM ETTİ"
Makineye bağlandığımda çok değişik sorulara maruz kaldım. 'Evet' ya da 'Hayır' olarak cevap vermem isteniyordu. Sorular da "Kedi mi seviyorsun köpek mi? Suriye'de deniz var mı? Hiç ağaç gördün mü?" tarzında saçma sapan sorulardı. İnsanlara doğru cevap verecekleri sorular soruyorlardı ve nasıl tepki vereceklerini analiz ediyorlardı. Bu sorulara doğru cevap verdiğimi anladılar beraat verdiler ama esaretim devam etti.
Tutuklu olanlar Türk, Lübnanlı, Iraklı, Filistinli ve terör gruplarında İŞİD'li, PKK'lı ve DEAŞ'lı birçok grupta yer alıyordu. Dışarda birbirlerine sıkıyorlar fakat içeride koyun koyuna yatıyorlardı.
YAŞAM STANDARTLARI NASILDI?
Biz 45 kişilik koğuşta 95 kişi kalıyorduk. Üst üste yatanlar vardı. Bir tane banyo vardı aynı zamanda tuvalet olarak kullanıyorduk. Kişi başına 2 kaşık yemek çıkıyordu.
İŞKENCE VEYA BASKI VAR MIYDI?
Konuşmak, gündüz yatmak, gece kalkmak kesinlikle yasaktı. Kapı veya pencere açıldığı zaman arkan dönük bir şekilde duvara koşmak zorundasın. Bunlar yapılmazsa dışarı çıkarıp dövüyorlardı. Konuştuğunu görür veya sesini duyarlarsa çavuşa soruyorlardı, çavuş dövülmemize izin vermezse kendisi dayak yiyordu o nedenle mecbur ismimi veriyordu. Falakaya yatırıyorlardı akşam.
"NAMAZ KILINMASI DAHİ YASAKTI"
İçeride namaz kılmak yasaktı. Namazı oturarak kılıyorduk, gelen olursa hemen bozuyorduk. Gören olursa dışarı çıkarıp dayak atıyorlardı.