13 yaş altına sosyal medya yasağı! Uzman isim A Haber’de
Türkiye ülkenin geleceği olan çocukları koruma altına almak için önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. 13 yaş altı çocuklara sosyal medya yasağı için ABD, Avusturya ve Avrupa’daki örnekler incelemeye alındı ve Türkiye’ye özel program için çalışma başladı. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan bilişim uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık değerlendirdi.
13 yaş altındaki çocukların sosyal medya kullanımına kısıtlama getirilmesi için çalışma başlatıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çocuk Hakları Komisyonu da konu üzerinde çalışıyor.
Dünyada örneği olan uygulamalara göre, 13 yaş altındaki çocuklar ailelerinin izinleriyle telefon kullanabiliyor veya günün sadece bazı saatlerinde telefon kullanmalarına izin veriliyor. Bazı sosyal medya platformları da bu yaştaki çocukların girişini yasaklıyor. Peki Türkiye'de bu nasıl sağlanacak? Merak edilen soruların cevaplarını A Haber canlı yayınına katılan bilişim uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık verdi.
Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık: Bunun nasıl sağlanacağı en büyük sorunlardan bir tanesidir. Bunu yapmak sanıldığı gibi kolay bir durum değildir. Türkiye açısından değerlendirdiğimizde sosyal medya kullanımı had safhada. Türkiye'deki kullanıcıların özellikle 2 saat 44 dakika sosyal medyada yer aldığını görüyoruz. Bu günlük geçirilen süre ve dünya genelinde 2 saat 23 dakikalık ortalamayı yaklaşık olarak 21 dakika aşmış durumdayız.
18-24 YAŞ ARASI ÇOK AKTİF
Yaptığım araştırmalar var ve özellikle Youtube yönelik çok ciddi bir ilgi var. Daha sonra Instagram geliyor ve burada 2 milyar aktif kullanıcı var. Biz de Youtbe ve Instagram olmak üzere ilk 2'yi paylaşıyoruz. Kullanıcı demografisine baktığımızda 18-24 yaş arasının çok daha yoğun şekilde sosyal medya ve internet kullandığını görüyoruz.
ÇOCUKLAR OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Bunun yanında dikey videoların yaygınlaşması etkili bir durum. Youtube'da Shorts özelliği ortaya çıktı. Bu durum bizleri ister istemez sosyal medya bağımlısı haline getirmeye başladı. Direk kaydırma modundayız. Zihinsel olarak bunlar çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor. Hatta Avustralya bu konuyla ilgili bir yasa çıkartıyor. Yani Avustralya'dan sonra Türkiye'nin de böyle bir adım atması son derece önemli. Onlar da bir çözüm üretemedi ama en azından çalışma başladı.
MİLLİ GÜVENLİK SORUNU
Şöyle diyeyim, şimdi sadece burada Türkiye'de demiş olsaydı, Türkiye'de sansür uygulanıyor, Türkiye'de engelleniyor vesaire gibi bir algı oluşturacaktı. Ancak başka ülkelerde de var. Bizler hep emsal bakarız ya. Yani hani bununla ilgili herhangi bir yasa var mıydı? Türkiye'deki sosyal medya yasasından önce ne yaptık? Almanya'daki Nets DG yasası vardı. Türkiye'den çok daha ağır şartları içeren. İnsanların kafasındaki soru işaretlerini de kaldırabilmek açısından bunları söylüyorum. Çocukların korunması çok önemli. Sosyal medya dünyanın birçok ülkesinde milli güvenlik sorunu olarak algılanıyor, seçimleri manipüle etmek için kullanılıyor, reklam amacıyla kullanılıyor.
ÇOCUKLAR CİDDİ TEHLİKEDE
Yasakçı zihniyet tarzı konuşmalar oluyor ve Roblox engellendiğinde bunu gördük. Ama bazı insanlar bunları söylüyor diye çocuklarımızı ateşe atmamız gerekiyor. O yüzden bunun neden olduğunu, somut, bilimsel, akademik gerekçelere dayandırarak ben de anlatmaya çalışıyorum.
Biz surlarda işlenen vahşeti konuştuk. Oradaki Discord uygulamasını da konuştuk. Ne anlama geldiğini, nasıl bir kapalı düzen olduğunu anlattık. Demek ki burada bir tehlike söz konusu. Yani sadece sizin ayağınıza basılınca "Aa" dememek lazım. Genel olarak düşünmek, genel olarak değerlendirmek lazım.
NASIL BİR YOL İZLENECEK?
Erişim sadece Türkiye'de engelleniyor, yasaklanmıyor. Yasaklamak demek tüm dünya genelinde bu uygulamanın ortadan kaldırılması demek. Engellemek demek lokal bir şekilde Türkiye'ye bağlı olan IP'ler üzerinden, Türkiye IP'leri yani fiziksel adresler üzerinden bu oyuna ya da mecralara girilmediği anlamına geliyor. O yüzden ben sizle hep ne konuştum? Bataklığı kurutmamız lazım. Sineği öldürmek değil. Bunun için de dijital bilinç, dijital eğitim, dijital okur yazarlık gerekir. Buradan Milli Eğitime de seslendik, buradan YÖK'e de seslendik, buradan bakanlıklara da seslendik. Seslenmeye de devam edeceğiz. Şu an bence olumlu bir hamle yapılıyor. Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu ne yapacak? BTK 5651 sayılı internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesine dair kanunda değişiklik yapacak. Ne yapacak? Diğer bakanlık, TBMM Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı akıllı telefon kullanımına hem sınır getirecek hem de aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı da okullarda bu işin nasıl yürütülmesi gerektiğine dair bir araya gelip kafa yorması son derece önemli.