"Yenidoğan Çetesi" mağduru aileler A Haber'e konuşmuştu
Para uğruna bebeklerin ölümüne neden olan "Yenidoğan Çetesi" onlarca ailenin evine ateş düşürdü. A Haber ilk günden itibaren ailelerle konuşarak seslerini duyurmaya çalıştı. İşte o röportajlardan bazıları...
Para uğruna bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine neden olan "Yenidoğan Çetesi" için bugün hesap vakti. Bebekleri, devletten para alabilmek için önceden anlaştıkları hastanelerin yoğun bakımlarına gönderen çete üyeleri bugün ilk kez hakim karşısında.
A Haber ilk günden itibaren ailelerle konuşarak seslerini duyurmaya çalıştı. İşte o röportajlardan bazıları...
BEBEĞİ ÖLEN ANNE A HABER'DE
A Haber canlı yayınında açıklamalarda bulunan acılı anne: Benim bebeğim burada öldü. Buradan sevk ettiler bebeğimi. Yazıklar olsun. Devletin de bunun peşini bırakmasını istemiyorum. Burada doğum yapmıştım. Şu an televizyonlarda gördüm ki yayında olduğunu koşa koşa evden geldim. Evimden çıkıyorum burayı görüyorum.
Burası kesinlikle açılmasın. Kendimi kaç gündür zor tutuyorum camları kırmamak için. Ben bir anneyim. 2023'te doğum yaptım. Çok perişan haldeyim. Dün gece evime 4'te girmişim. Hiçbir anne evladını kaybetmek istemez. Yoğun bakıma yatıracağız dediler. Yoğun bakıma yatırdılar ondan sonra da bebeğimi sevk ettiler Medilife'a. Neden? Para almak için.
"BEBEĞİ İĞNE YAPIP ÖLDÜREBİLİRİZ DEDİ"
2023 yılında doğum yaptım. Bebeğimi burada doğurdum. Songül Hanım doktorumdu. Bebeğim yüzde 80 down sendromlu çıktı. Tahlillerime baktı istersen bebeği iğne yapıp öldürebiliriz dedi sen buna nasıl bakacaksın dedi. Ben de sonuçta Allah onu bana vermiş ben onun canına kıyamam her şeyine razıyım dedim. İmzanı at doğumu başlatalım dedi. Beni sakat bıraktılar. 3 tane damarı tıkalı dediler. Çocuğunda hipertansiyon var dedi. Yoğun bakıma gittim çocuğumu bana göstermediler. Medilife'a sevk ettiler. 3 gün orada kaldı. Göstermediler. Telefonla arayıp çocuğunuzun durumu ağırlaştı son kez görün dediler. Gittik bebeğiniz öldü dediler.
"BENİ SEZARYENE İKNA ETTİLER"
Bebeğini kaybeden anne: Ben 31 Mart'ta tansiyonum çıktığı için benim de doktorum Songül Hanım muayeneye geldim. Doktor suyun gelmiş doğuma almak zorundayım dedi. Beni acil doğuma aldı. Beni sezaryene ikna ettiler. Songül Hanım'a çok güveniyorduk. Ben bebeğimi hiç görmedim. Bebek iyi dediler solunum sorunu olduğunu söylediler. Bizim çocuğumuz öldü mü öldürüldü mü? Bu bizim beynimizde sürekli bir soru olarak kalacak. Kimin eli varsa kimin suçu varsa Allah belası versin. Doktoru da olsun görevlisi de olsun kim olursa olsun.
"FİŞİNİ ÇEKECEĞİZ DEDİLER"
Mağdur anne: Pazartesiye kadar bu ilacı aldı aldı almadı fişini çekeceğiz dediler. 25-26 gün boyunca kuvözde yattı. Çocuğunuzun akciğeri patladı kaçağı var dediler. Delmek zorundaydık dedi. İzleri hala duruyor 2 yaşında.
"HANGİ VİCDANA SIĞAR?"
Mağdur anne: Bunların yüzünden ben her şeyimi kaybettim. Şu an çok küçük oldukları için sizin bakabileceğinizi düşünmüyoruz o yüzden yoğun bakımda tutuyoruz denildi. Göz damarı gelişmediği için bir iğne vurulacak denildi. Şu anda net görmüyor. Hatta hafif bir şaşılık vardı. Yıkarken içten enfeksiyon gibi teni gözüktüğünü fark ettik. Şoka girdik.
Diğer çocuğum da yürüyemiyor. Böyle olmasına sebep olan o yoğun bakım diye düşünüyorum. İhmalkarlık her türlü vardı. Bu çocuklara ilaç verilip uyutulmuş. Kim bilir o ilaç ne zarar verdi benim çocuğumun beynine. Neden böyle oldu? Hangi vicdana sığar bu?
"48 GÜN YOĞUN BAKIMDA KALDI"
Torunu hastane yüzünden sakat kalan bir mağdur: Bu hastanede bebeğimiz oldu. 5-10 dakika hava vereceğiz dediler tamam dedik. Sonra 1 gün kalacak kuvözde tamam dedik. Hiçbir sıkıntı olmadığı halde 48 gün bu bebek yoğun bakımda kaldı. Bizimle işiniz bitti biz daha bir şey yapamayız daha büyük bir hastaneye götürün dediler. Bu doktor da Mahir Tıraş. Emme refleksini kaybetmiş. Biz hakkımızı arıyoruz. Bizim canımız yandı başka canlar yanmasın. Hortumla besleniyor şu anda.