İsrail’den ezan yasağı! Camiyi kapatıp sinagoga çevirdiler
İsrail, Filistinlilere sadece bombalarla saldırmıyor; kendi topraklarından sürgün etmek için yapmadıklarını bırakmıyor. İsrail son olarak Nebi İsmail Camii'nden yükselen ezanı susturdu. Ekiplerimizden Özlem Aktay ve Arif Soner Kalkan o mahalleye gitti ve bölge sakinleriyle konuştu.
Burası Batı Şeria'da ki Nebî İsmail Camii. İsrail yıllar önce altını kazıp, sinagoga çevirdi. Yaptığı yetmezmiş gibi 7 Ekim'den sonra da İsrail, Nebi İsmail Köyü'nde ezanı yasakladı. Cemaati camiye almadı. A Haber doğup büyüdükleri köyde İsrail'in zulmüne uğrayan Filistinlilere mikrofon uzattı.
7 Ekim'deki saldırı ardından İsrail yönetimi burada ezanın sesini kıstı bakın bu cami yıllardır burada Filistin'de bu bölgede yaşayanların ibadetlerini gerçekleştirdikleri o nokta. Altıda yıllar önce sinagoga çevirmişti ama saldırıların sonrasında işte burada ezan sesi susturuldu.
Nebî İsmail'in üstü cami, altı sinagog. Filistinliler zor da olsa beş vakit namaz kılıyordu ama 7 Ekim'den sonra ezan sesi sustu. Yahudilerse rahat rahat ibadetlerine devam ediyor.
Köylülerin baskısıyla, camiden yeni yeni ezan sesi yükseliyor. İsrail, bu köyde yaşayanları göçe zorluyor. Önce bölge milli park statüsüne alındı şimdi de köylülere sık sık evleri boşaltın çağrısı yapılıyor.
Burada 350 Filistinli yaşıyor ancak 7 Ekim'deki saldırıların ardından köyde yaşayanlar için hayat kabusa dönmüş durumda çünkü İsrail yönetimi bu köyü boşaltmaları için köy halkına baskı yapıyor baskılarda her geçen gün artıyor.
Yine techir politikası devrede. Onları yıldırmak için de köyde yeni ev yapılması yasak. Sebebi de evlenenlerin başka yere göç edip köyün nüfusunu azaltmak. Ama filistinliler bu topraklarda ölmeye kararlı.
Köylülerin A Haber mikrofonlarına söyledikleri:
-Şunu haykırmak istiyorum. Burası bizim köyümüz, bizim toprağımız. Biz Burada Doğduk, Burada Büyüdük, Burada Öleceğiz...
- Peygamber İsmail'in mescidini kapattılar. Bizim bu yerleşim yerimiz işgal güçleri burada yokken vardı. Biz sıkıntıları özellikle son bir yıldır çok çekiyoruz. Gördüğünüz gibi küçük bir köy. Evler saçtan yapılma ve derme çatma. 2023 yılında olmamıza rağmen biz taş dönemini yaşıyoruz.
- Ben bu köyün kızıyım. Burada doğdum, burada büyüdüm. Biz bu sorunla sürekli karşı karşıya kalıyoruz ama ne yaparlarsa yapsınlar burada kalacağız ve ayrılmayacağız.
- Bir yere gitmemiz yasak. Camiyi istedikleri zaman kapatıp açıyorlar. Burası hem Batı Şeria'dan hem de Kudüs'ten ayrı bir bölge. Ne istiyorlar anlamıyoruz. Zaten Batı Şeria'ya ya da Kudüs'e gidenleri gözaltına alıyorlar. Yaşam standartlarımız oldukça düşük. Alt yapımız yok. Zor şartlar altında yaşıyoruz ve göçe zorlanıyoruz.