Hamas’tan İsrail’e Aksa Tufanı operasyonu! Bölgede neler olacak? Filistin neden isyan etti?
Son dakika haberleri… İsrail-Filistin gerilimi Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da gündemiydeydi. Başkan Erdoğan taraflara itidal ve gerilimi tırmandıracak adımlardan uzak durma çağrısı yaptı. Peki bölgede neler oluyor? Çatışmalara nereye gider? Filistin neden isyan etti ve operasyonları başlattı? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kemal Olçar ve Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya değerlendirdi.
Kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas, İsrail'e karşı Aksa Tufanı Operasyonu'nun başladığını duyurdu. Aksa Tufanı'nın ilk aşamasında 5 bin roket ve havan topu fırlatıldığı açıklandı. İşgal altındaki Batı Şeria'daki Hamas'ın başkan yardımcısı Salih el Aruri, silahlanma çağrısında bulundu.
Hamas'ın operasyonunun ardından Kudüs ve İsrail'in farklı noktalarından siren sesleri, alevler ve dumanlar yükseldi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, İsrail topraklarında silahlı bir grubun kamyonetle ilerlediği görüldü.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesinin kazanacağı bir savaşın içinde olduğunu söyledi. Netanyahu, video açıklamasında 'Düşmanımız daha önce hiç bilmediği bir bedel ödeyecek' dedi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise Filistin halkının yerleşimcilerin ve işgal birliklerinin terörüne karşı kendilerini savunma hakkına sahip olduğunu söyledi. Peki bölgede neler olacak? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kemal Olçar ve Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya değerlendirdi.
İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kemal Olçar:
"Çok uzun yıllardır Filistin ve İsrail arasında bir mücadele var. Yahudi gruplar ile Müslüman gruplar arasında mücadele tarihi neredeyse 3 bin 500 yıla dayanıyor. Bin 850 yıldır bir şey yaşanmadı fakat 1917 yılında bir şeyler oldu ve bir tetiklenme yaşandı. Bu tarihten 1948'e kadar bu devam etti. Burada İsrail devletinin kurulmasıyla beraber Arap dünyası bir miktar birlik haline geldi. 48 savaşı ardından 67 savaşı derken İsrail bugünkü topraklarına kavuştu. 46 yılında İsrail bölgedeki toprak miktarı yüzde 1'leridi. Ama bugün bu yüzde 95'e kadar kontrol sağladı. Tablo 60-70 yılda tam tersine döndü.
Bu yılın ocak ayından itibaren İsrail, başta Gazze olmak üzere, Doğu Kudüs özelinde ve Batı Şeria'da çok insanlık dışı birtakım operasyonlar yaptı. Burada 273 Filistinli şehit oldu. Bunların içerisinde kadınlar ve çocuklar var. Yani eli silah tutmayan masum insanlar var. Hamas bu saldırılara karşılık vermek, Kudüs'ün statüsünün tekrar Filistin devleti lehine çevirmek için İsrail'e ve dünya kamuoyunu bir mesaj aktarmak için bazı imkanlarını kullanmak suretiyle bölgede operasyon başlattı. Bu operasyonla binlerce yıllık birikmiş problemi çözemezler. İsrail'in buna çok sert karşılık verecektir ve veriyor da. İsrail topyekün savaşa hazırlık yapıyor.
Maalesef Netanyahu için bir fırsat doğdu. Umarım bu fırsatı Hamas'ın yapmış olduğu operasyon karşısında lehine çevirmez ve bölgede tamamen Filistin devletinin ortadan kalması ile sonuçlanmaz. Benim endişelerimden bir tanesi de bu. Birinci kötü senaryo bu. Bu tür konularda İsrail devleti iç karışıklıkları bir kenara bırakır. Konu eğer Filistin ise Netanyahu gibi aşırı radikal uçta konumlanmış liderin önderliğini kamuoyu tercih edebilir. İsrail'deki protestolar duruma göre şekillenir. Hamas, İsrail içindeki liberal yapıyı korkutmak istemiyor. Hamas'ın meşru hakkını koruduğuna dair veriyi ortaya koyması gerekir. Aksi halde Filistin varlığını destekleyen grupların desteğini kaybedebilir.
İsrail orta noktaya gelmek zorunda. Bunun bölgeye yansıması çok önemli. Mısır nerede yer alacak? İran'ın tarafı zaten belli. Daha öncesinde Mısır bir defa taraf değiştirdi ve gidip İsrail ile anlaşma yaptı. Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat gidip İsrail'i ziyaret etti. Ondan sonra Arap dünyasında bir miktar dışlandı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi kara kara düşünüyordur çünkü bölgede yakınlaşmalar var. Mısır'ın bu tablo da yeri merak ediliyor. İtidalli bir çıkış yapacaklardır. Bölgede çözüm için BM'de kararlar alındı ancak hepsini Güvenlik Konseyi'inde ABD reddetti."
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya:
"Burası Siyonizm dediğimiz Yahudilikten başka bir inanç sistemi; bu bölgenin "Arzı Mevüt" dediğimiz vaat edilmiş topraklar olarak Büyük Kenan İmparatorluğu'nu kuracaklarına inandıkları bir coğrafya. İsrail basını olayları kutsal gün açısından değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan BM'de 48'den beri işgal edilmiş topraklarının fotoğraflarını gösterdi. Doğu Küdüs'ün başkan olduğu 67 öncesi sınırlara dönülen bir çözüm önerisi var. Türkiye bu konularda en fazla sesini çıkaran ülke.
Burada zamanlar bana ilginç geliyor. İşe biraz farklı yerden bakalım. Türkiye'nin çevre coğrafyasındaki zaman ayarlı bombalar yavaş yavaş patlatılıyor. Ukrayna savaşı var, Karabğa meselesi… Yani dondurulmuş sorunlarla çevrilmiş bir Türkiye, ve en hassas olduğu konuların başında gelen Filistin meselesinde bu durumlar yaşanıyor. Bu işin jeopolitik ve jeoekonomik boyutu var.
Netanyahu yeniden başbakan oldu ve ABD Başkanı Biden ile arası değil. Aradaki çekişmeler devam ediyor ve hala birbirlerine karşı sert tavırlar sürüyor. İsrail'in son dönem siyaseti de biraz Rusya ve Çin perspektifinde şekillenmeye başladı. Şimdi Red Mad denilen Kızıldeniz'i Akdeniz'e bağlayacak olan bir demir yolu projesi var. Bunun yapacak olan da Çin. Burada İsrail ile bir ortaklık var. Yeni bir baharat yolu gündeme geldi. Hindistan G20'de açıkladı. İsrail merkezli alternatif bir rota konuşuluyor. ABD burada Netahyahu daha zor durma düşürecek meseleleri tetikleyebilir. Ben meselelere farklı yerlerden bakma görüşündeyim.
Hamas davasında haklıdır, Gazze açık hava hapishanedir. Gazze'de yaşananlar ortadır. Küdüs'deki Cerrah olaylarını hepimizi gayet iyi biliyoruz. Hala sivillere karşı şiddet devam ediyor, öldürmeler sürüyor. Bir anda 5 bin tane roketin atılması İsrail'in vurulması ve İsrail'in 'bu bizim haklı kutsal savaşımızı başlatıyoruz' diyerek bir savaşı başlatacak bahanesini yaratacak ortam da hazırlanabilir. Buna çok iyi dikkat etmek gerekir. Türkler olarak bu davayı en çok sahiplenen bizleriz. Burası bizim ata toprağımızdır. Ben başka bir pencereden bakıyorum; burada İsrail'e bahaneler üretecek imkan vermemek gerekir.
"Dünyayı biz yönetiriz" diyen filmleri belgeselleri çekilen MOSSAD nerede? Hamas içeri sızdıklarını karakolları ele geçirdiklerini rehine aldıkları söylüyor. Peki MOSSAD nerede? Tüm bunlar olurken paramotorlarla içeri sızılırken hiçbir şey yapamıyor. O zaman burada bir güvenlik zafiyeti var. Yoksa uyuyan hücreler uyandırıldı mı? Böyle bir harekat mı başladı? Ortada çok fazla belirsizlik var. İsrail de bu anlamda kendini sorgulamak zorunda. "Sinek uçsa" haberi olduğu söyleyen istihbarat teşkilatı MOSSAD'ın bu sızmalardan haberinin olmaması ve halkın şok saldırıya maruz bırakacak ortam nasıl hazırlandı? Ben bu işin çok masum ilerlediğini düşünmüyorum."