Avrupa'nın gaz merkezi Türkiye! Berat Albayrak'ın stratejik vizyonunun günümüzdeki etkileri A Haber'de
Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte Avrupa gaz krizine girerken, bu dönemi yaptığı yatırımlarla sorunsuz atlatan Türkiye, Avrupa'nın gaz merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Türkiye'nin Berat Albayrak'ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde 'Milli Enerji ve Maden Politikası'yla ortaya koyduğu stratejik vizyon bugünlerde meyvesini verirken, Sabah Gazeteci Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimsek, Albayrak'ın vizyoner çalışmalarının günümüzdeki etkilerine yönelik A Haber'de açıklamalarda bulundu.
Enerjide Berat Albayrak'ın bakanlığı döneminde 2017'de kurduğu altyapı, Türkiye'yi hem kışın gaz endişesinden korudu, hem de ihracatçı yaptı.
O dönemde stratejik planlamayla hayata geçirilen FSRU (Yüzer LGN Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi), yeni boru hatları, LGN terminalleri ve doğal gaz depolama tesisi hamlelerinin meyvelerini toplamaya başlayan BOTAŞ, bugün Türkiye'ye sınır komşusu olmayan bir Avrupa ülkesine gaz ihraç etmeye başladı.
BOTAŞ ve Macaristan devlet şirketi MVM CEEnergy arasında imzalanan anlaşma 2024-2025 yıllarını kapsıyor. Her yıl 275 milyon metreküp ile 500 milyon metreküp arasında gaz teslimi yapılacak.
Macaristan'da gerçekleştirilen törende tarihi anlaşmaya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Macaristan Enerji Bakanlığı Kamu Yönetiminden Sorumlu Müsteşarı ve MVM CEEnergy Yönetim Kurulu Başkanı Gabor Czepek'in himayelerinde BOTAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Özcan ile MVM CEEnergy Üst Yöneticisi Laszlo Fritsch'in imza attı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar önceki gün yapılan anlaşmayla ilgili "Macar MVM şirketi arasında imzalanan doğal gaz anlaşmasıyla ilk kez sınır komşumuz olmayan bir Avrupa ülkesine doğal gaz ihracatı gerçekleştireceğiz. Türkiye Avrupa'nın arz güvenliğine katkı yapmaya devam ediyor" ifadelerini kullanmıştı.
BULGARİSTAN'LA DA BAŞLADI
Türkiye ocak ayında da Bulgaristan ile anlaşma imzalamıştı. Marmara Ereğlisi LNG Terminali üzerinden Bulgaristan'a doğalgaz sevkiyatı nisan ayında başlamıştı. Bulgaristan'ın enerji güvenliğine katkı sağlayan anlaşmayla, yıllık 1.5 milyar metreküp doğalgaz sevkiyatı gerçekleşecek.
BUGÜNE NASIL GELİNDİ?
Türkiye Berat Albayrak'ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde 'Milli Enerji ve Maden Politikası'yla yeni bir stratejik vizyon ortaya koydu. O tarihten sonra hiçbir jeopolitik krizden etkilenmeden her türlü talebi karşılayabilecek altyapı kurulmaya başlandı. İşte adım adım yapılanlar.
1. MARMARA EREĞLİSİ LGN TERMİNALİ
LNG ithalatına başlanılmasıyla birlikte alınan gaz için hem baz yük tesisi olarak kullanılmak hem de istenildiğinde pik düşürücü olarak devreye sokulmak üzere 1994 yılında işletmeye açılan Marmara Ereğlisi LNG Terminali'nin kapasitesi artırıldı. Yapılan yatırım ile tesisin gazlaştırma kapasitesi günlük 18 milyon metreküpten, 37 milyon metreküpe çıkarıldı. İskele genişletme çalışmaları yapılarak dünyadaki en büyük gemilerin bile hizmet verebileceği altyapı oluşturuldu. Marmara Ereğlisi LNG Terminali toplam 255 bin metreküp depolama kapasitesine sahip ve son dönemde iki kat artışla günlük 37 milyon metreküpü bulan LNG'yi gazlaştırarak iletim sistemine aktarabiliyor. Ülkemizin gaz ihtiyacının önemli bölümü karşılanıyor.
2.FSRU
Türkiye'deki enerji arz güvenliğindeki kritik yapı taşlarından biri de FSRU oldu. Hatay Dörtyol'da dünyanın en büyük FSRU ve LNG gemilerinin yanaşacağı bir iskele inşa edildi. 2017'de ilk FSRU gemisi faaliyete başladı. 2018'de işletmeye alınan Dörtyol FSRU Terminali, FSRU gemileri ile boru hatlarına bağlı kalmadan farklı kaynak, ülke ya da spot piyasalardan gaz tedarikine imkân sağlıyor. Milli FSRU gemisi Ertuğrul Gazi, 110 milyon metreküp doğalgaz depolama kapasitesi ile dünyada kapasitesi en yüksek gemilerin başında geliyor. Ayrıca 28 milyon metreküplük günlük gazlaştırma kapasitesi ile öne çıkıyor. O dönemde 6 ay gibi rekor sürede tamamlanan ilk FSRU liman tesisi 2017'de İzmir Aliağa'da devreye alındı. Aynı bölgede Egegaz Terminali'nin de kapasitesi artırıldı. Üçüncü FSRU Saros'ta geliştirildi. 350 metre iskele uzunluğu ile sisteme günlük 28 milyon metreküp gaz verecek şekilde planlandı.
3.GAZ DEPOLAMA TESİSLERİ
O dönemde çizilen hedeflerden biri de 2023 yılına kadar doğalgaz depolama kapasitesini 10 milyar metreküpe çıkarmaktı. Bu kapsamda Silivri Depolama Tesisi'nin kapasitesinin 2.7 milyar metreküpten 4.6 milyar metreküpe, Tuz Gölü Depolama Tesisi'nin kapasitesinin ise 700 milyon metreküpten 5.4 milyar metreküpe çıkaracak plan devreye alındı. İki tesisin de günlük gaz verme kapasitesinin de artırılması planlandı. Bugün Silivri'deki tesis Tesis günlük 45 milyon metreküp enjeksiyon ve 75 milyon metreküp geri üretim kapasitesine sahip. Ülkemizin en yoğun tüketim döneminde bile talebin 4'te 1'ini tek başına karşılayabiliyor. Tuz Gölü tesisi 1.2 milyar metreküp çalışma gazı kapasitesine ulaştı.
4. BORU HATLARI
Azeri doğalgazını, Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyan TANAP 2018'de açıldı. Boru hattıyla Azerbaycan'ın Hazar Denizi'ndeki Şah Deniz 2 doğalgaz sahası ve Hazar Denizi'nin güneyindeki diğer sahalarda üretilen doğalgaz öncelikle Türkiye'ye, ardından Avrupa'ya taşınıyor. Hat, Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 12'sini tek başına karşılıyor. 2016'da Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından imzalanan hükümetlerarası anlaşmayla Türk Akım projesi de devreye alındı.
Sabah Gazeteci Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimsek, Berat Albayrak'ın geçtiğimiz dönemde yaptığı çalışmaların günümüzdeki etkisine yönelik A Haber'de açıklamalarda bulundu.
"BERAT ALBAYRAK'IN YAPTIĞI ÇALIŞMALAR BUGÜN MEYVESİNİ VERİYOR"
Mısır'ın Türkiye ile olası bir anlaşması üzerine milyarca metreküp daha fazla çıkacak doğal gazdan pay alacak. Yunanistan oyunları bozuldu. Artık İsrail'de Türkiye ile çalışmak istiyor. Sayın Berat Albayrak'ın 2018 ve 2019 yıllarında yaptığı çalışmalar bugün meyvesini veriyor.
"TÜRKİYE DOĞRU STRATEJİK GÖRÜŞMELER YAPIYOR"
Öte yandan Suudi Arabistan ile ilişkiler ve Türkiye'nin Körfez sermayesiyle daha kapsamlı yaptığı çalışmalar sonuçlarını veriyor. Türkiye'nin ekonomik süreci ve enflasyonun geldiği noktada, sıcak para değil ancak sermaye yatırımlarına ihtiyacı vardı. Türkiye bu noktada doğru stratejik görüşmeler yaparak bunun karşılığını görüyor.