Başkan Erdoğan’dan tarihi rest! İsveç Üzerinden Avrupa Birliği çağrısı... A Haber'de çarpıcı sözler: İkiyüzlü tavırdan vazgeçin
Son dakika haberi... Başkan Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi öncesi tarihi açıklamalarda bulundu. İsveç üzerinden AB çağrısı yapan Başkan Erdoğan, “Önce AB’de önümüzü açın, biz de İsveç’in önünü açalım” dedi. Uzman isimler A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Litvanya'nın başkenti Vilnius'a hareket etti.
Erdoğan, Litvanya ziyareti öncesi tarihi mesajlar verdi.
İSVEÇ'E NATO VİZESİ İÇİN AB ŞARTI
İsveç'e NATO vizesi için AB şartı sunan Erdoğan "50 yılı aşkın zamandır AB kapısında bekletilen Türkiye var. Türkiye'yi bekleten bu ülkelere buradan sesleniyorum. Türkiye'nin AB'de önünü açın. Finlandiya'nın önünü nasıl açtıysak İsveç'in de önünü açalım. Biz Türkiye'yiz. Zirve marjında yapacağım görüşmelerde bunları da ifade edeceğim." ifadelerini kullandı.
Uzman isimler A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
GÜÇLÜ BİR MESAJ
AHBV Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Levent Ersin Orallı: Çok doğru bir mesaj ve uzun süreden beri beklenen güçlü bir mesaj. Biz an itibariyle AB ve NATO ittifakının net bir şekilde aynı diyalog kapısından geçmediğini dile getirdik. NATO bir güvenlik birimidir bir savunma örgütüdür. AB ise siyasi ve iktisadi bir teşkilattır. Fakat Türkiye ne kadar NATO ile AB'yi diğer örgütleri ayırmaya gayret ettiyse de her seferinde konu İsveç olduğunda Türkiye'nin önüne F-16 meselesi geldi, S-400'ler geldi, göçmen meselesi geldi, birbirinden tamamen bağımsız olan konularla ilintili sınır ötesi operasyonlar geldi. Her defasında Türkiye bir savunma alanı içerisinde adım atmak durumunda kaldı.
İKİYÜZLÜ TAVIRDAN VAZGEÇİN
Ancak madem siz tüm uluslararası örgütleri kartlarınızı açık oynayacak şekilde aynı kefede bir arada değerlendiriyorsunuz o zaman şu ana kadar ortaya koyduğunuz ikiyüzlü tavırdan vazgeçin. Biz göçmen krizinde geri kabul anlaşmasına imza atarken Türkiye olarak, vizelerin kaldırılmasına ilişkin protokole onay verdiler.
DONDURULMIŞ BİR AB SÜRECİ
Aradan geçen 6,5 yıllık süre zarfında en ufak bir adım atılmadığı gibi herhangi bir vatandaşın iş adamının, öğrencinin, devlet memurlarının vize başvurularında dahi ret cevabıyla karşı karşıya kaldık. Yani dondurulmuş bir AB süreci.
Türkiye'nin 1959'dan ilk temasından bu yana 60 yılı aşkın bir süredir çok net bir şekilde yanında durmaya gayret ettiği tam üyelik için üzerine düşen kriterleri her adımı attığı bu serüvende Türkiye'nin bu denli yalnız bırakılmasının hem ahlaki anlamda hem ahde vefa ölçüsünde hem de uluslararası hukuka taban tabana zıt bir durum olduğunu bugün Sayın Cumhurbaşkanımız çok sert ve net bir ifadeyle tüm uluslararası kamuoyuna duyurdu. An itibariyle Türkiye ev ödevlerinin tamamını yaptığı bir yapı içerisinde AB süreciyle alakalı mesajını vermiş ve artık karşı taraftan cevaplaması gereken bir samimiyet testinin nihai neticesini bekler pozisyona gelmiştir.
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger: Türkiye kendisine karşı genel olarak Batı'da ortaya konulan ayrımcılığa dikkat çekmek istiyor.
BÜYÜK BİR ATAKTIR
Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kemal Olçar: Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Özgöker: Çok uzun süreçli bir şeydir Türkiye'nin AB'ye girişi ancak siyasi bir niyet gerekir. Ankara Anlaşması'nın 28. Maddesi diyor ki komisyona eğer Türkiye siyasi ve ekonomik olarak hazırsa komisyon bunu konseye teklif eder parlamentonun görüşü alınır olumsuz olumsu fark etmez konseyde kabul edilir. AB'nin siyasi üyesi varsa Türkiye hazırdır der Türkiye'yi çok kısa zamanda alabilirler. Bu büyük bir ataktır Türkiye açısından.
TÜRKİYE BU NUMARALARI YEMEZ
Bu atakla eğer AB sadece deklarasyonla iyi niyet yok ilişkileri sıcaklaştıracağız değil, Türkiye tuzaklara düşmez bu numaraları da yemez bize açık somut 28. Maddeyi çalıştıracağız derse o zaman biz de İsveç'e kaldırabiliriz.
ÇOK YERİNDE HAMLE
Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kemal Olçar: Bu konuda Türkiye'ye ikiyüzlü davranmıştır. Üye ülkelerin hemen hemen çoğunda sonradan katılanların hepsinde Türkiye'den çok daha ciddi problemler var.
Türkiye bunların hepsinin ötesinde şu anda. Fakat kimlik ve kültür sorunları var. Arka planda tutulmak suretiyle diğer başkaca problemler önümüze çıkartılıyor. AB'nin bu ikircikli tavrına karşı Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO ile ilgili hamlesi bana göre çok yerinde.