Meclis Başkanı belli oluyor! Cumhur İttifakı tek yürek 7’li koalisyon darmadağınık
Meclis Başkanlığı için 7 aday gösterildi. Cumhur İttifakı’nın adayı Numan Kurtulmuş olurken HDP’li destekli 7’li koalisyon parçalanmış durumda. CHP-İYİ Parti ve küçük ortaklar ayrı ayrı aday gösterdi. Peki bu tablo neyi ifade ediyor? Meclis’te tablo nasıl şekillenecek? Siyasette gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay, AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok ile gazeteci Bülent Erandaç değerlendirdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün 28'inci dönem için yeni başkanını seçecek. Cumhur İttifakı tek yürek 7'li koalisyon darmadağınık bir görüntü veriyor. Cumhur İttifakı'nın adayı Numan Kurtulmuş olurken HDP'li destekli 7'li koalisyon parçalanmış durumda. CHP-İYİ Parti ve küçük ortaklar ayrı ayrı aday gösterdi. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan isimler değerlendirdi.
Fuat Oktay'ın öne çıkan değerlendirmeleri:
"Seçim öncesinde de ifade ettiğimiz bir gerçek vardı. Hatırlanacağı gibi Millet İttifakı diye bir yapı vardı. Biz seçim öncesinde çatırdamaya başladıklarını söyledik ve bunun sesinin geldiğini söyledik. O ses bütün Türkiye'ye duyuldu ve Millet İttifakı diye bir şey de kalmadı. Zaten karşı tarafta 6 tane adayın çıkması da bunun en büyük işaretlerinden biri ama zaten muhalefet alışkın böyle 6'lı 7'li rakamlara. Bilindiği gibi cumhurbaşkanı yardımcılığı ile alakalı da merak içerisindeydiler 7-9 tane daha da aratacak şekilde hesapları vardı. Cumhur İttifakı boyutunda bizim adayımız net Numan Kurtulmuş. Kısmet olursa 3. tur seçimlerinde adayımızı Meclis Başkanı olarak çıkaracağız.
Cumhurbaşkanın Kabine'yi milletvekili olarak Meclis'e göndermesi, TBMM'ye verdiği değeri gösteriyor. Kesinlikle durum böyledir. Bizim söylemimiz neyse uygulamalarımız da o çerçevededir. Biz herhangi biz sözü vermişsek onu yerine getiren bir iktidar olduk. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde bunu hep böyle yaptık. Yürütme boyutunda güven ve istikrar sağlandığında yani seçim bittiğinde hükümetin belli olacağı ve hükümetin başının belli olacağı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimizde aslında Meclis boyutunda çok ciddi yetkilerin verildiği ve erkler arasında yürütme yasama yargı arasında da çok ciddi bir dengenin kurulduğu ve yasamaya çok ciddi yetkilerin verildiği söylemiştik. Dolayısıyla bu anlamda Meclis'e gerçekten Meclis ile birlikte çalıştığımızı ve yasaları birlikte çıkardığımızı gösterdik. Bu da böyle devam edecek.
Biz her zaman Meclis'e değer verdik, daha da güçlendirmek için elimizden geleni yaptık. Muhalefet ise hep güçlendirilmiş parlamenter sistem diye ortaya bir şey attı. Muhalefette hep geriye eskiye özlem vardı. Bizim çok gerici bir muhalefetimiz var. Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptıklarını yıkmaktan başka bir şey vaat edemeyen bir muhalefet vardı. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi söyleminin altının boş olduğunu nereden gördük şu anda Meclis'e giren grupların hepsine baktığınızda tek bir tane siyasi lider bulamazsınız diğer partilerden. Hiçbiri Meclis'e giremedi."
Leyla Şahin Usta'nın öne çıkan sözleri:
"Daha önce Meclis tarihinde bu kadar çok adayın olduğu bir seçim yaşanmadı Meclis Başkanlığı konusunda. O yüzden oldukça renkli bir seçim olacak. Millet İttifakı adı altında Meclis'e giren partilerin ya da masanın seçim öncesinde dağılacağı belliydi. Ki öyle de oldu. Bu şunu gösteriyor herkes bir takım çıkarları noktasında o masanın etrafında birleşmişti orada bu millet hizmet etmek amacıyla bir ilkesel bir birleşme olmadığı ortaya çıktı. Bu sadece seçim için Recep Tayyip Erdoğan'ı karşı birleşmenin masasıydı.
Şimdi iş gerçeğe döndü Meclis'e geldik. Seçim bitti kartları dağıttılar, paylaşamadılar. Bunun üzerinden masaları da dağıldı. Burada artık sonuçlarını görüyoruz. Bu masa kurulurken bizim söylediğimiz her şey ortaya çıktı.
Cumhur İttifakı vatanın ve milletin konuşulduğu bir masa, sadece seçime kadar olan ya da pazara kadar olan bir ittifak değil bizim ülkenin menfaatleri için bir araya geldiğimiz ve ülke için çalışan bir ittifak. İşte bunun manzarasını görüyoruz.
Biz hem AK Parti hem MHP imzalarıyla Numan Kurtulmuş'u aday gösterdik. Bunun yanında Cumhur İttifakı'nın diğer üyeleri bir aday çıkarmayarak aynı desteği gösterdiler. Ama karşı tarafta çok parçalı bir yapı bunu sonucu olarak da 7 tane aday görüyoruz. Biz Cumhur İttifakı olarak Meclis'te çoğunluğu almış olmanın verdiği avantajla seçime giriyoruz. Bu kadar çok adayın olduğu bir yerde ilk tursa seçimin bitmeyeceğini görüyoruz. Millet İttifakı'nın ne duruma geldiğini milletimiz canlı olarak izliyor.
Muhalefetin bölünmüşlüğü önümüzdeki süreçte devam edecek. Tekrar bir araya gelmeleri artık çok zor. Masada bilindiği gibi kaç defa oturanlar kalkanlar oldu. Şimdi herkes getirdikleri milletvekili ile bir grup kurma çabası içerisinde. Meclis'te bu çok parçalı yapıyı göreceğiz iye düşünüyorum. Özellikle muhalefetin bir araya gelmesi imkansız gibi görünüyor. Bizim tek arzumuz var buraya milletin çıkarına yasalar geldiğinde herkesin ortak çalışmasını arzu ediyoruz. Bu dönem sivil bir anayasa yapılma şansı neden olmasın? Sonuçta her partiye sorasınız Türkiye için yeni ve sivil bir anayasa ister.
Yeni ve sivil bir anayasanın milletin iradesiyle yapılması gerekiyor. Bunu herkes söylüyor. O yüzden buna bir şans vermemiz lazım. Herkese kapımız açık ve anayasa görüşmelerini akılcı ve milletin çıkarları doğrultusunda baştan kabul ederek masaya oturulursa bu olabilecektir. Tabi ki biz bunu deneyeceğiz. Tabi ki yeni anayasa görüşmeleri için ilk adımlarımızı atacağız.
Umarım herkes milletin çıkarı için bunu yapar. Seçim sonuçlarından alınacak en önemli derslerden birisi bu. Diğer partilerin genel başkanların Meclis'e vekil olarak gelmeyi kabul etmediler. Recep Tayyip Erdoğan'ın kurduğu sistemde kendilerine koltuk kapmaya çalıştılar. Bir kere burada kendi tabanlarında ve seçmenlerinde bir kırılma yaşadılar. Bu dönemde parlamentoyu güçlendiren yine AK Parti oldu. Önceki dönem çok iyi işler yapmış 13/14 bakanımız bugün milletvekili olarak Meclis'teler. Asıl Meclis'i güçlendirmek budur."
Bülent Erandaç'ın öne çıkan değerlendirmeleri:
"Eski dönemi çok iyi bilen gazeteciler olarak bu dönemi iyi yorumlama şansımız var. Başkanlık modelinin 2. Dönemini yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok stratejik hamleler yaptı. Gördüğü eksikler üzerine hem parlamentoyu hem Kabine'yi ayağa kaldıran hem yücelten bir kararla Gazi olmuş 15 Temmuz'a direnmiş Meclis'e bakanların hepsini verdi. Çok önemli bir hamle yaptı. Bunun yanında AK Parti'de çok değerli bir ismi Numan Kurtulmuş'u aday göstererek Meclis'e yepyeni bir hava kazandırdı. Hem Kabine hem Meclis gücünü yan yan getirerek yeni Türkiye Yüzyılı hareketini gerçekleştirmeyi planladı. Bu çok stratejik bir plandır."
AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç:
"Bize seçim öncesini hatırlatıyor. Muhalefet alışık böyle 6'lı 7'li adaylar çıkarmaya. Biraz önce Genel Kurul'da yeni bakanlarımız ve eski bakanlarımız yemin etti. Omuz omuza mücadele vereceğiz emektar bakanlarımızla. Muhalefetin her zaman olduğu gibi kafası karışık. Seçim sonrası da kafaları toparlanmadı. Seçim sonrasında kendi aralarındaki çekişmelerini gördük. Biz seçim öncesi işte hep bunu söyledik; eğer tablo olumsuz çıkarsa Türkiye sadece kendi iç problemleriyle uğraşır kimin bakan olacağı kavgaları yaşarlar ve Türkiye'nin problemlerine bakacak vakitleri ve enerjileri olmaz."
AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok:
"Meclis Başkanlığı için 6 tane ayrı ayrı aday çıkarmaları da seçim öncesi Millet İttifakı diye oluşturdukları yapının bozulduğunu ve farklı bir noktaya geldiğini gösteriyor. Ben bundan sonraki süreçte özellikle muhalefet partilerinin kendi içlerinde problemleri ve birbirleriyle didişerek problemleri çözmeye çalışacaklarını ama hayata ve topluma bakışlarının Türk milletini tanımamalarından kaynaklı değerlerine mesafeli olmaktan kaynaklı çekişmelerin sonuç doğurmayacağını düşünüyorum."