HDP/PKK’lı koalisyon artık 8’li oldu! Ümit Özdağ HDP/PKK’ya ‘evet’ dedi
Terör örgütü PKK’nın uzantısı HDP’nin ortağı Kemal Kılıçdaroğlu ile 3 gün görüşmelerini sürdüren Ümit Özdağ, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldı. Kendini İçişleri Bakanı ilan eden Ümit Özdağ’ın açıklaması ne anlama geliyor? Siyasetin sıcak gelişmesini A Haber canlı yayınına katılan Akşam gazetesi yazarı Murat Özer ile iletişimci yazar Ali Saydam değerlendirdi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 28 Mayıs'ta yapılacak 2. cumhurbaşkanlığı seçiminde 7'li koalisyon masasının PKK ve HDP destekli adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararını açıkladı. Daha önce "seçilirse iç savaş çıkar" dediği Kemal Kılıçdaroğlu ile şimdi ortak olan Ümit Özdağ, Başkan Erdoğan'ın ve AK Parti'nin kurumsal olarak defalarca duyurduğu mülteciler konusundaki 'Eve dönüş' planıyla ilgili iftira atarak masanın iftira siyasetine uygun gömleği giyip yerini aldı.
Ümit Özdağ iftira ile başladığı siyasetinde kendini İçişleri Bakanı ilan ederek CHP'lilerin duvarlara 'Suriyeliler gidecek' yazılarına ithafen "Öncelikle elinize sağlık gençler. Size Zafer Partisi'ndeki şablonları da verelim. Ve söz ben İçişleri Bakanı olarak yollayacağım. Ancak sadece Suriyeliler değil Türkiye'yi dünyanın lunaparkı zanneden, kadınlarımıza cariye muamelesi yapan, sokaklarımızı uyuşturucu cennetine çeviren, selefi cihatçı örgütlenme yapan ve yılda 11 milyar dolarımızı yiyen herkes gidecek. Bugün saat 11.00'i bekleyin." ifadesini kullanmıştı.
Peki Ümit Özdağ, HDP ile aynı masaya nasıl oturdu? Ümit Özdağ PKK'nın her gün destek açıkladığı Kılıçdaroğlu'na neden destek verdi? 'Kılıçdaroğlu kazanırsa iç savaş çıkar' diyen Özdağ destek kararını nasıl aldı? Siyasetin sıcak gelişmesini A Haber canlı yayınına katılan Akşam gazetesi yazarı Murat Özer ile iletişimci yazar Ali Saydam değerlendirdi.
Murat Özer'in öne çıkan sözleri:
"Sinan Oğan ile Ümit Özdağ arasında çok temek fark vardı. Sinan Oğan bütün mülteci söylemlerine rağmen öncelikli gündeminin PKK ve terörle mücadele olduğunu her fırsatta dile getiriyordu. Sinan Oğan karar vermesinde Cumhur İttifakı'nın terörün her türlüsüne karşı vermiş olduğu mücadele vardı. Ümit Özdağ'ın ise aslında bütün söylemlerine rağmen PKK ile mücadele konusunda gerçekçi bir tutum takınmadığı hep söyledik. Onun temel motivasyonu göçmen karşılığıydı. Türkiye'de bulunan 3 milyon 750 bin Suriyeli mülteci sayısını 13 milyon olarak söylemeye devam ediyor.
Herkes biliyor ki Suriye'nin toplam nüfusu zaten 23 milyon. Suriyeli mülteciler çeşitli sayılarda Lübnan, Irak ve Avrupa'ya gitmiş durumda. Doğal olarak söylediklerinin tamamı gerçek dışı ve acıtasyona dayalı. Seçimlerden önce 2 milyon Suriyeli'ye vatandaşlık verildiğini ve oy kullanacaklarını söyledi ama hiçbir kanıt ortaya çıkmadı. Ümit Özdağ aslında Türkiye siyasetin dilini zehirleyen gerçek anlamıyla Türk milliyetçiliğinin çok ötesine geçmiş hiçbir alakası kalmamış ötekileştirici bir figürdü. Bu sebeple Millet İttifakı'nın yanında yer alması çok tabi görülmelidir.
Daha bir hafta önce 'Kılıçdaroğlu kazanırsa iç savaş çıkar' diye birinin kendi sözleri ile nasıl çeliştiğini görmemiz açısında bize ciddi bir argüman vermiş oldu. Ben Ümit Özdağ'ın Cumhur İttifakı'nı desteklemesinin mümkün olmadığını son 4 senedir ürettiği siyasetten dolayı görüyordum. Daha kısa süre önce Kılıçdaroğlu için kullandığı ifadeler ortadır. Bu açıdan bakıldığında Türkiye'de iş savaşı ateşleyecek bir figür olduğunu ilan ediyor bunu takınmış olduğu tavırdan anlıyoruz. 4 senelik siyasi performansı çok fazla yalana, huzursuzluğa ve manipülasyona dayalı.
Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımların bir çoğu gerçek dışıydı ve insanları birbirine düşürme tahrik etmeye yönelik eylemlerdi. Bugüne kadar milletvekilliği sebebiyle kendisine açılan davalar bekletiliyordu ancak artık dokunulmazlığı düştü ve milletvekili olmadığı için Ümit Özdağ çok sayıda dava ile karşılaşacak. Türkiye'de halkı kin ve tahrikle bölmeye gayret eden faaliyetleri sebebiyle bunu yaşayacak."
Ali Saydam'ın canlı yayındaki değerlendirmeleri:
"1950'li yıllardan beri seçimleri fırsatı elde ettim. Mesleğimiz gereği çok yakinen takipte oldum ama böylesine asla rastlamadım. Bu kadar ilkesizliği geldiği bir ortam hatırlamıyorum. Bu çorbadan beter türlü de değil. İşin içinde yok yok yani. Çok enteresan; ne koparsak kar durumları var bunların. Nasıl ki o küçük 4 parti bu işten çok karlı çıktıysa yüzde 1'ler civarında oyla bunu yaptılar. 4 parti 39 milletvekili aldı. Kılıçdaroğlu ulufe dağıtıyor.
Ben bunu CHP destekli kanallarda duydum; Ümit Özdağ İçişleri Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı kapmış. TİKA ve yurt dışı Türk işleri Kültür Bakanlığı'na bağlı. 2 bakanlık almış. Ümit Özdağ böyle bir pazarlıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına yaklaşamaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk gün açıkladı ve bir pazarlık içinde olmayacağını net şekilde ortaya koydu. Ver Kılıçdaroğlu ver durumu var. Ümit Özdağ'a da bakanlık vermiş. Buradan aslan payını kaptı.
Bu kadar düzeysiz birliktelik, entegrasyon akıl alır gibi değil. Kılıçdaroğlu ve kendi oluşturduğu ekini referandum çıkışı yapıyor. Türkiye'yi Amerikan emperyalizmine mi teslim edeceksiniz yoksa tam bağımsız mı yola devam edeceksiniz? Türkiye'nin güvenliğini PKK ve onun uzantılarını mı teslim edeceksiniz yoksa Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü mü savunacaksınız? Taraflar belli seçim bu iki durum arasında geçecek. Kılıçdaroğlu ve ilkesiz birlik zihniyetinin benze bir kez daha yüzlerindeki maskeyi indiren bir hareket oldu. Burada Ümit Özdağ karlı çıktı. Yüzde 1'lik olmayan partiler bir sürü vekil aldı o da karlı çıkmak istedi. Bunu ben söylemiyorum açın bakın CHP destekli kanallar bunu söylüyor."
"BÖYLE TİCARET BORSASI GÖRMEDİM"
Takvim Gazetesi Yazarı Bülent Erandaç: Ben 35 yıllık gazetecilik hayatımda böyle bir ticaret borsası görmedim böyle pazarlıklar görmedim. Çok kısa zamanda ilkelerden taviz verilmesini bu kadar görmedim.
Bu milat bende. Hiç unutulmayacak tarih sayfalarına yazılacak. Paylaştılar doymadılar. Son pazarlığı Ümit Özdağ ile yaptılar. Amaca giden her yol mübahtır. Böyle bir şey olabilir mi? Ne için? Bir bakanlık için. Kemal Bey babasının malı gibi devletin koltuklarını dağıtıyor. Hayretle takip ediyorum.