Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci'den patates-soğan spekülasyonlarına A Haber'de sert tepki: Fiyatlar daha da düşecek
Deprem bölgesindeki çiftçiye hangi destekler veriliyor? Hububat ürünleri ithalatına gümrük vergisi ne anlama geliyor? Patates ve soğan fiyatındaki dalgalanmanın sebebi ne? Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci A Haber'e özel açıklamalarda bulundu. Bakan Kirişci, üretimde sıkıntı olmadığını belirterek "Patates ve soğan fiyatlarının daha da düşeceğini göreceğiz" dedi.
Tarımsal ihracatta tarihi rekor kırıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez 30 milyar dolar ihracat yapıldı.
2023'te çiftçiye toplam 55,5 milyar TL tarımsal destek verilecek. Çiftçiye yıl boyunca mazot, gübre ve yem yardımları sürecek. 4,5 milyar TL tarımsal sulama maliyetini bakanlık karşılayacak.
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci Kahramanmaraş'ta A Haber'e özel açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
Öncelikle 6 Şubat'ta hayatını kaybeden 11 ilimizdeki 50 binin üzerindeki kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılarımız var onlara acil şife geride bıraktıkları var onlara da sabırlar niyaz ediyoruz. Kahramanmaraş'ımızda da 12 bin 561'e ulaştı vefat eden kardeşlerimizin sayısı. Ve bu kardeşlerimizle de tabir yerindeyse kader birliği yapmış geride kalan ciddi de nüfus var Kahramanmaraş merkez ve ilçelerimizde.
Ben de Kahramanmaraş'ta ilkokul, ortaokul, liseyi okudum çünkü ailem burada, üniversiteyi burada olmadığı için Adana'daki Çukurova Üniversitesi'ne başlayaca kadar ömrümüz burada geçti. Çocukluk yıllarında o süreçte bizler netice itibariyle bu depremin yoğunlukla yaşandığı bölgelerde ömrümüz geçti.
Bu deprem yüzyılın falan da değil belki de tüm zamanların karada olan en şiddetli depremi. Fakat devletimizin kurumsal kapasitesi gücü ve Cumhurbaşkanımızın burada her zaman olduğu gibi ortaya koyduğu irade çok şükür o ilk andan itibaren vatandaşımızın yanında yer alma, onların o başlangıçta arama kurtarma faaliyetleri ama devamında da yine bunların insani ihtiyaçları beslenme barınma giyinme gibi ve çadır kentler arkasından konteyner kentler ki şu anda da bulunduğumuz mekan yine böyle bir konteyner kent. Nihai hedefimiz vatandaşımızı kalıcı konutlarına yerleştirmek.
"ŞEHİR OLARAK DİMDİK AYAKTAYIZ"
Köy evlerimizin anahtarlarını da 38 gün gibi kıssa bir sürede inşa edilen köy evlerinin anahtarlarını da vatandaşlarımıza teslim ettik. Belki de bu inşaat tarihinde bir ilktir. Bir deprem yaşandı şehitlerimiz var deprem şehitlerimiz ama geride kalan deprem kahramanlarımız var. Çocuklarımız var kadınlarımız var gençlerimiz var. Yaşlılarımız var ama şehir olarak dimdik ayaktayız çok şükür vatandaşlarımızın özellikle yeniden ekonomi çarkını döndürmeleri kendileri de fiziki olarak mental olarak terapi etme çabaları çok çok önemliydi.
Bu şehrin ihyası ve inşası hızla ayağa kaldırılması konusu bizim şu anda odaklandığımız yegane husus.
"AFET BÖLGESİNDE 16 BİN TON YEM DAĞITTIK"
Tarım sektörünün ne kadar önemli olduğunu gıdanın bir milli güvenlik meselesi olduğunu önce pandemide gördük sonra Rusya*Ukrayna savaşında gördük. Ama Sayın Cuımhurbaşkanımızın riyasetinde onun liderliğinde o lider diplomasisiyle Rusya-Ulrayna savaşı süreci içerisinde bir tahıl koridoruyla beraber dünya belki bir rahatlık sağladı. Ama bizim bu depremle beraber yeniden bir tedirginlik veya gıda güvenliği ile ilgili arz güvenliği ile ilgili bir sıkıntı yaşamamak için daha ilk dakikadan itibaren tedbirler aldık.
Mesela vatandaşlarımız bir yem telaşına düşmesin diye yem dağıtımında bulunduk. 16 bin ton yem dağıttık. 3.700 tonunu yaklaşık Kahramanmaraş'a verdik.
Bir taraftan da nakdi olarak 11 ilde çiftçiye 1.4 milyar TL yem desteği verdik.
Çünkü bu coğrafya Türkiye tarımının bitkisel üretimde yüzde 17'sini hayvansal üretimde yüzde 16'sını ama ihracata baktığınızda tarım ürünleri ihracatında da yüzde 20'si gibi önemli bir paya sahip. Burada bir aksaklık eksiklik olmasın istedik.
100 bin tonun üzerinde süt aldık. Bakamayacakları yaralı olan hayvanlarını aldık. Bir kısmının kesim işlemlerini gerçekleştirdik bir kısmının da bakımını üstlendik.
Büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvan, su ürünleri ayni olarak telef olanlar için yardım yaptık.
Bu da yetmez dekik akıllı köy konsepti. Kırsalda yaşayan insanlarımızın evlerinde asgari ücretten bir gelirin olmasını hedefledik. Asgari bir asgari ücret girecek en az bir kişi istihdam ediliyor olacak ve bunların sosyal güvencesi olacak.
"SULAMADA YÜZDE 50 SÜBVANSE ETTİK"
Sulama birliklerinin bu konularda kullandıkları suyla ilgili yüzde 50'lik sübvansiyon uyguladık. Bu da yaklaşık 4,5 milyar TL gibi bir bedele tekabül ediyor.
ÇİFTÇİYE 55,5 MİLYAR TL TARIMSAL DESTEK
Tarımsal destek ödemelerini öne çektik. 23 Mart itibariyle bu ödemeler yapıldı. 13.8 milyar TL gibi yüklü bir meblağ tüm Türkiye'ye ödendi. Bu bölgeye 3.4 milyar lira gibi bir ödeme hemen yapılmış oldu. 1.4 milyar liralık da o yem desteğinden bahsetmiştim. Netice itibariyle 5 milyara tekabül ediyor.
Tarımı vazgeçilmez gören ve sektörün mutlaka desteklenmesi gerektiğine inanmış bir Cumhurbaşkanımız ve onun sergilediği bir yönetim anlayışı var.
2002 yılında 1.8 milyar TL olan tarımsal destek bugün 55.5 milyara çıktı. Bu 20 yıllık periyotta güncel rakamlarla söylüyorum 817 milyar liralık biz destek verdik. Buna DSİ'nin diğer kurumlarımızın yatırımları hariç. Sadece üreticimize verilen destekler.
Çiftçiye yıl boyunca mazot, gübre ve yem yardımı sürecek.
STOKLARDA SIKINTI VAR MI?
Biz Bakanlık olarak üretim kısmıyla ilgiliyiz. Bizim işimiz üretim. Ben size dersem bir önceki yıla göre soğan ihtiyacımızın hatta yüzde 11.4 fazlası üretildi dersem bu TÜİK'in rakamı yani 100 kiloya ihtiyacımız var biz 114-115 kilo ürettiysek burada bir arz yönünden bir açık var mı? Yok.
Şu konteynerler depremin başında her biri 37 bin TL'ydi. Şu anda konteyner 120 bin TL. Bunu izah edebiliyor musunuz? Ne arttı? Enerji fiyatlarını geriye çeken bir hükümet var. Kredileri sübvanse eden bir hükümet var. İstihdam artsın diye teşvik veren bir hükümet var ama biz konteynerleri 37 bin TL olan konteyneri 3 katına çıkarıyoruz. Bu bir ticari ahlakla ilgili olan bir sorun.
"FIRSATÇI MANTIK VAR"
Geçtiğimiz hafta bir TV programında söylemiştim. Demiştim ki önümüzdeki hafta soğan niye düşüyor diye bunu konuşmayalım şu anda 12-13 lira 14 lira daha da düşeceğini görüyoruz. Burada üreticimizin bir denge içerisinde olması lazım. Bu para üreticimizin cebine girmiyor zaten. 30 lira olduğundaki konuşulan rakamlar üreticimizin cebine girmiyor. Burada bir fırsatçı mantık var siyasi ahlaka uymayan bir davranış var. Bunu da bu konteyner örneği herkesin bildiği bir örnek olduğu için onun üzerinden ifade ediyorum.
MUHALEFETE SERT TEPKİ
Türkiye üretiyor bu üretim varken biz 200 bin ton soğanda ihracatı olan bir ülkeyiz. Bırakın kendi ihtiyacımızı fazlasını da ihraç edebilecek durumdayız. Bu ülkeyi üretmiyor suçlamasına getirmek soğan-patates üzerinden siyaset yapıyor olmak hatta hadsizlik yapıp Togg ile soğanı mukayese etmek hiç iyi niyetli bir davranış değil. Bu 6+1'in yapmak isteyip de beceremediği yapamadığı Togg gibi İMECE gibi TCG Anadolu gemisi gibi veya KIZILELMA gibi veya GÖKBEY gibi artık yorulduk biz bunları o kadar çok listemiz uzun ki çok şükür, bunlara bu ülkenin evlatları ilk defa tanıklık ediyor.
Yapılan iş tamamıyla spekülatif.