Yerli elektrikli lokomotif raylara iniyor! Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'tan A Haber'e özel açıklamalar
Yerli ve milli imkanlarla üretilen ilk elektrikli lokomotif Eskişehir'de raylara iniyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, A Haber'e özel açıklamalarda bulundu. Bakan Varank, "Bu proje Türkiye'nin dışa bağımlılığını bitirecek en önemli projelerden bir tanesi." dedi.
Yerli ve milli İmkanlarla Geliştirilen E5000 tip elektrikli lokomotif raylara iniyor.
Elektrikli lokomotif, Türkiye'de bugüne kadar çekiş sistemi yerli olarak tasarlanmış en güçlü araç olacak.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, konu ile ilgili A Haber'e özel açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
Bugün şu anda E5000 elektrikli ana hat lokomotifinin önünde duruyoruz. Bu proje Türkiye'nin dışa bağımlılığını bitirecek en önemli projelerden bir tanesi. Türkiye'de ilk defa bir ana hat lokomotifini elektrikli olarak yerli ve milli ana hat lokomotifini tasarladık. Üretimini gerçekleştirdik.
Bugün inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız raylara indirmiş olacak. İsmini verecek. Burada testleri tamamlandıktan sonra bu ana hat lokomotifi artık Türkiye'de ve yurt dışında kullanılmaya başlayacak.
Dünyada karbonsuzlaştırmayla birlikte önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Biz bu projeyi tamamladıktan sonra artık şunu biliyoruz bu tip ana hat lokomotiflerini yurt dışından almak yerine Türkiye'den tedarik edebileceğiz.
ÖNEMLİ BİR İHRACAT KAPISI AÇACAK
Türkiye önümüzdeki 10 yılda bunun gibi 500 adet elektrikli ana hat lokomotifi satın alması gerekiyor. Bunun yaklaşık maliyesi 2 milyar Avro. Yurt dışına cari açık olarak vermek yerine Türkiye'den tedarik etmiş olacağız. Bu sayede de Türkiye'de hem katma değerin kalmasını sağlayacağız ama aynı zamanda böyle bir ana hat lokomotifini yapmış olmak Türkiye'ye önemli bir ihracat kapısı da açacak.
Bu Türkiye'de üretilmiş ilk ana hat lokomotifi. 5 megavatlık güce sahip ve bunun içerisinde kullanılan ekipmanların da büyük bir çoğunluğu yerli ve milli olarak geliştirildi sertifikasyonları yapıldı. 140 km hıza ulaşacak ve aynı zamanda hem yolcu hem de yük taşıyabilecek.
Türkiye'de ilk defa bu boyutta bu güçte Cer sistemleri yapıldı.
Bizim açımızdan oldukça gurur verici. Bu projeleri biz akşamdan sabaha geliştirip üretmiyoruz. Bu projenin başlangıç tarihi 2017. Yani bunlar bir planlamanın bir stratejik bakış açısının birer ürünü. Biz burada bu ihtiyacı görmüş olmasak raylı sistemlerde Türkiye'nin kabiliyetlerini geliştirmesek böyle elektrikli bir lokomotifi yapma imkanına sahip olamazdık. 21 yıldır üretime teknolojiye ARGE'ye yaptığımız yatırımlar sayesinde alabiliyoruz.
Zaman zaman bizi eleştiriyorlar diyorlar ki siz seçim yatırımı mı yapıyorsunuz? Bakın biz bu projeyi 2017'de başlattık. Biz bu yatırımlara devam edeceğiz. Türkiye'nin kabiliyetlerini artırmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı nişaneleriyle de vatandaşlarımızın huzuruna çıkmaya devam edeceğiz.
MUHELEFETE TEPKİ
Görmek istemeyenlere kalp gözü kapalı olanlara siz neyi anlatırsanız anlatın onlara etki etmeniz mümkün değil. İşte bakın burada çok önemli bir projeyi Eskişehir'de hayata geçirdik. Milli elektrikli treni bundan önce Sakarya'da raylara indirmiştik. Türkiye'nin otomobilini hala Türkiye'de üretilmediğine inananlar var. İtalya'da yapıldı diyenler var.
Görmek istemiyorlar. Aslında Türkiye'nin kabiliyetlerine inanmıyorlar. Biz Türkiye'nin kabiliyetlerine insan kaynağına neler başarabileceğine inanıyoruz ve onların nişanelerini de görmeye devam edeceğiz.
İLK HAREKETİ BAŞKAN ERDOĞAN VERECEK
TÜBİTAK, ulaşım teknolojilerinde önemli projelere imza atmaya devam ediyor. E5000 Tip Elektrikli Lokomotif Projesinde geri sayım başladı. Tasarım, analiz ve alt sistem üretimleri tamamlanan Milli Elektrikli Lokomotifin ilk hareketi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Eskişehir'deki toplu açılış töreninde canlı bağlantıda vereceği komutla gerçekleştirilecek.
YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
E5000, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nın (TCDD) ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirildi. 5 megawatt (MW) gücündeki E5000, Avrupa Birliği Demiryollarında Karşılıklı İşletilebilirlik Teknik Şartnamesi (TSI) sertifikasına sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Yük ve yolcu taşımacılığı yapabilecek E5000, 140 km/s hıza sahip yeni nesil bir elektrikli anahat lokomotif olarak benzerlerinden ayrılıyor.
YENİ NESİL LOKOMOTİF
E5000 projesi ile yeni nesil, modern bir elektrikli anahat lokomotifi milli olarak üretildi. Böylece raylı sistemlerde teknolojik açıdan yurt dışına bağımlılık büyük ölçüde ortadan kaldırılmış oldu.
EN'LERİN VE İLK'LERİN LOKOMOTİFİ
E5000 elektrikli anahat lokomotifi hem kendi sınıfı hem de Türkiye'nin raylı sistemler serüveni için birçok 'En'i ve 'İlk'i barındırıyor:
- Anahat lokomotifler için yerli olarak tasarlanmış ilk Araç Gövdesi;
- Anahat lokomotifler için yerli olarak tasarlanmış ilk Boji;
- Anahat lokomotifler için yerli olarak geliştirilmiş ilk Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi;
- Raylı araç uygulamaları için yerli olarak tasarlanmış en yüksek güçlü Elektrik Motoru;
- Raylı araç uygulamaları için yerli olarak tasarlanmış en yüksek güçlü Cer Konverteri;
- Yerli olarak tasarlanmış en güçlü Cer Transformatörü;
- Lokomotif uygulamaları için yerli olarak tasarlanmış en güçlü Yardımcı Güç Ünitesi.
SIRADA İHRACAT VAR
E5000 projesi kapsamında anahat lokomotiflerinde yer alan Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi, Cer Sistemi, Cer Trafosu, Cer Motoru, Cer Konverteri, Cer Kontrol Ünitesi ve Yardımcı Güç Ünitesi gibi kritik alt bileşenler de yerli olarak geliştirildi.
E5000 için geliştirilen tüm ana bileşenler ayrı birer ürün olarak ihraç edilebilir kritik teknolojiye sahip olmaları açısından önem taşıyor. Bu ürünler, TCDD Ulaşım A.Ş. bünyesindeki mevcut lokomotiflerde de hem yedek parça hem de modernizasyonları kapsamında kullanılabilecek.
TOPLAMDA EN 4 MİLYAR AVRO ÜLKEMİZDE KALACAK
E5000 Projesi ile ülkemizin gelecek 10 yıl içerisinde ihtiyaç duyduğu 500 adet lokomotif ihtiyacına cevap verilecek ve bu sayede en az 2 milyar avroluk satın alma maliyetinin de önüne geçilecek.
Buna ek olarak tasarımları da Türk mühendisler tarafından gerçekleştirilen lokomotif ile kritik sistemlerin bakım ve onarım süreleri çok daha kısa hale gelecek. Bakım ve onarım maliyetleri de oluşturulan insan kaynağı ve ekosistem ile çok daha düşük bedellere karşılanabilecek. Bu sayede yine en az 2 milyar Avro daha ülkemizde kalacak.