Terör örgütü PKK artık gençleri kandıramıyor! Çocukların arkasına gizlenen korkaklar... 6'lı koalisyon kaçırılan gençlere neden sessiz? | ANALİZ...
Yurt içinde ve sınır ötesinde düzenlenen başarılı operasyonlar sonucunda terör örgütü PKK bitme noktasına geldi. Eleman temin etmede zorlanan örgüt, küçük kız ve erkek çocukları zorla dağa kaçırıyor. Ailelerinden koparılan çocuklar bir hiç uğruna canlarından oluyor..
Her türlü caniliği yaptılar. Camiler ve okullar yakıldı. Yapılan yatırımlara engel olunmaya çalışıldı. Hizmetler sabote edildi. Çocukların okuyup kendi milletine faydalı ve üretken bir insan olmaları engellendi. Anaların babaların gözleri yaşlar içerisinde bırakıldı.
Son dönemde giderek azalsa da PKK çocukları kandırmaya devam ediyor. Teslim olmaların artması ve dağa çıkışların neredeyse sıfıra inmesiyle birlikte örgütte büyük bir panik başladı. Örgüt, gençlerin kendi istekleriyle dağ çıkmaması üzerine bölgede küçücük yavruları ağına düşürüp dağa kaçırıyor. Peki ama nasıl? Terör örgütünün ikna sürecinde kullandığı yöntemler son derece kurnazca hatta şeytanca.
Siyasi olan HDP partiye üye yaptığı gençleri dağa gönderiyor. Çocukların en hassas duygularıyla oynanıyor. En can alıcı noktalardan vuruluyor. Bölge şartlarına göre yüksek miktarda paralar teklif ediliyor. Belli bir süre sonra uyuşturucuya alıştırılıyor. Zenginlik rahat bir yaşam gibi yalanlarla etrafı çevriliyor. Anne babasından koparılıp alınıyor...
Tehdit şantaj ve kaçırma… PKK'nın izlediği 3 ana yöntem... Ama artık bu yöntemler de işe yaramıyor. 2002 öncesinde terör örgütünün sadece saldırılarına karşılık verirdi Türkiye. Şimdi ise inlerine giriliyor. Terör örgütü,, sivil toplum kuruluşu kisvesi altında hain emellerine ulaşma planı yapıyor. Futbol, folklör, sanat, müzik kulüpleri ve STK çalışmaları adı altında çocuklara başka bir dünya hayali çiziliyor. Ama sonu hep hüsranla sonuçlanıyor...
Örgütün kullandığı en önemli yol ise siyaset. HDP'nin gençlik teşkilatlarının sosyalleşme etkinlikleri, gençlik kongreleri, konferanslar, nevruz kutlamaları piknik etkinlikleri gibi organizasyonlarla çocukların kanına giriliyor. Çocuklara vatan ve bayrak düşmanlığı aşılanıyor. Bölgedeki vaatlerden biri de para ve iş olanağı. Terör örgütü aralarına katılan çocukların ailelerine her ay düzenli olarak para gönderiyor. Bazı aileler para karşılığı sessizliğe bürünüyor. Çocuk dağa kaçırılınca da paranın suyu kesiliyor.
Tüm psikolojik baskınlığı kuruyor gençlere hainler. Özellikle ergenlik döneminde olan gençleri tercih ediyorlar kişilik ve karakterini arama hazırlığında olan gençler ailelerine düşmanlaştırılıyor. Özellikle ailevi ya da psikolojik sorunları olan çocuklar hedef seçiliyor. Örgütün çocukları kandırmak için bariz bir diğer yönetim de sokak eylemleriydi. Çocuklara polis asker düşmanlığı işleniyordu. Hatırlayın! Eylemlerde en ön saflara onları koyuyorlardı. Biliyorlardı Türk polisinin ve askerinin çocuk öldürmeyeceğini. Arkalarına gizleniyorlardı minik bedenlerin… İlkokul çocuklarına taş taşıtıyorlardı...
Yapılan araştırmalara göre terör örgütü PKK, 50-60 milyar dolarlık para kaynağına sahip. Ve terör örgütünün liderleri o para kaynağından vazgeçmek istemiyor. Zorla ellerine silah verdikleri gençleri dağlardaki mağaralarda yaşamak zorunda bırakıyor. Onları ölüme gönderiyorlar. O gençlerin kanı üzerinden para ve lüks içinde yaşıyorlar. Terör örgütüne katılan gençler dağdaki olumsuz hayat şartları nedeniyle ya bir kaç yıl içinde mağaralarda hastalıktan ölüyor. Veya girdikleri çatışma ve düzenledikleri saldırılarda etkisiz hale getiriliyor. Kandil'deki teröristlerin iktidarını sürdürebilmesi için canlarından oluyor. Bir hiç uğruna...
Yapılan nokta operasyonlarla terör örgütü çözülmeye devam ediyor. Ailelerinin sesini duyan gençler PKK'nın elinden kaçıp jandarmaya sığınıyor. O örneklerden biri Şırnak'ta kaçırılan 2 kız çocuğunun yaşadıkları. Çocuklar film senaryolarını aratmayan kaçış öyküsünün ardından jandarmaya sığındı. Çiçek ve toprak rumuzlu iki kız,, hayvancılık yaptıkları yayladan kaçırıldı ve dağlık bir araziye götürüldü. Teröristler kendilerine Kürdistan için savaşacaksınız dedi. Ancak kızlar bunu kabul etmedi. Aç susuz bırakıldılar. İşkenceye cinsel istismara maruz kaldılar ama geri adım atmadılar. Mağara başında nöbetçi olmadığı bir anda terör örgütünün elinden uzaklaştılar.
Millet İttifakı ise terör örgütünün siyasi uzantısı HDP'ye kol kanat geriyor. PKK destekçileri için adeta ağıtlar yakıyor. 6-8 Ekim olaylarını başlatarak 33 kişi için ölüm talimatı veren Selahattin Demirtaş'a özgürlük istiyorlar. Utanmadan çizgisini beğendiklerini söylüyorlar. Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan anaların feryatlarını duymuyorlar. HDP'nin PKK için yaptıklarına kayıtsız kalıyorlar. Anaların göz yaşlarını görmezden geliyorlar.
Türkiye terörle mücadelede ve terörü kaynağında yok etmekte kararlı. Mehmetçik MİT ile yaptığı ortak operasyonlarla hainlere darbe üstüne darbe vuruyor. Bir yandan yedi düvelle, öbür yandan terörle mücadele tüm hızıyla sürüyor. Milletin ve devletin bekası için her türlü adım cesaretle atılıyor. Ve her geçen saniye Kandil'deki teröristler için de o beklenen son yaklaşıyor. Ancak artık onlar için korkunun ecele faydası yok. Çünkü herkes yaptığının karşılığını er ya da geç görüyor. Başka devlet ve milletlerin maşası olup rüzgar ekenler için fırtınayı biçmenin vakti.