Yabancı basın mensupları A Haber’e konuştu: Türk halkı örnek gösterilecek dayanışma içinde
Türkiye'yi yasa boğan şiddetli depremlerin ardından dünyanın dört bir yanından basın mensupları felaket bölgesine akın etti. A Haber ekibi enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği Adana'daki yabancı gazetecilere mikrofon uzattı.
Meksikalı Horacio Staines, "Böyle trajedilerde, Türk halkının gerçek karakterini daha iyi anlama fırsatı elde ediyorsunuz. Buraya geldiğim günden beri insanlarla konuşuyorum, İstanbul'dan, Ankara'dan, ülkenin dört bir yanından yardıma koşuyorlar. Bu tip bir dayanışma, bence Türk halkının en iyi yanlarını ortaya çıkarıyor." şeklinde konuştu.
Yüzyılın depremi, uluslararası toplumu seferber etti. Dünya medyası, gözünü Türkiye'ye çevirdi. A Haber ekibi, Adana'daki kurtarma çalışmalarını görüntüleyen yabancı gazetecilere mikrofon uzattı. Alman televizyonu RTL'de çalışan Aleksandra Kalenyus yaşanan dramın boyutlarını anlattı.
Alman RTL'de görev yapan Alexandra Callenius "Türkiye'de yaşananların, yakın tarihte tanıklık ettiğimiz en ağır felaketlerden biri olduğunu düşünüyorum. Yaşananların tüm Avrupa ve dünya üzerindeki etkisi çok büyük. Buradaki insanlarla konuştuğumuzda şunu görüyoruz ki, herkes çok üzgün. Evini kaybedenler, ailesini kaybedenler... Burada olduğunuzda bu insanlara destek olmanın ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Sadece buradakiler değil, televizyon başındaki milyonlarca Alman vatandaşı da çok üzgün." ifadelerini kullandı.
Hırvat gazeteci İva Puliç de felaket bölgesine ilk gelenler arasındaydı. Puliç, "Türkiye çok büyük bir trajedi yaşadı. Ülkenin özellikle güneydoğusu büyük hasar almış durumda. Bir gazeteci olarak buraya geldiğim günden beri gördüğüm şu ki, insanlar psikolojik olarak mahvolmuş. Artık dördüncü gündeyiz ve zaman geçtikçe insanların enkaz altından canlı çıkma şansı giderek azalıyor. Tabi ki her geçen saat mucize haberleri de gelmeye devam ediyor. Türk halkı adına çok üzgünüz. Hırvatistan'ın yakin tarihi de depremlere yabancı değil, ülkemizde de çok yıkıcı sarsıntılar yaşandığı olmuştu. Tabi ki burada yaşanan deprem kadar şiddetli değildi. Umarım tüm dünya Türkiye'ye ve Suriye'ye yönelik yardımlara hız kesmeden devam eder." sözlerine yer verdi.
Meksikalı gazeteci Horacio Staines ise, afet sonrası kenetlenen Türk halkının gösterdiği dayanışmadan övgüyle bahsetti, "Öncelikle şunu söylemek isterim ki, Meksika halkı Türkiye'de yaşananları yakından takip ediyor. Biliyorsunuz, ülkemiz de depremlerden çok zarar gördü. 1995'te çok büyük bir sarsıntı olmuştu, binlerce insan öldü. Bunlar maalesef bizim de yabancı olmadığımız görüntüler. Zaten burada da birçok Meksikalı personel, köpeklerle arama çalışmalarına yardım ediyor. Meksikalılar için Türkiye, harika bir tatil noktası olması ile her zaman ilgi çekici olmuştur. Ancak böyle trajedilerde, Türk halkının gerçek karakterini daha iyi anlama fırsatı elde ediyorsunuz. Buraya geldiğim günden beri insanlarla konuşuyorum, İstanbul'dan, Ankara'dan, ülkenin dört bir yanından yardıma koşuyorlar. Böylesine bir dayanışma, bence Türk halkının en iyi yanlarını ortaya çıkarıyor." diye konuştu.
A Haber mikrofonuna konuşan Lübnanlı gazeteci Ramiz El-Kadı da, dünya ülkelerine insani yardımları sürdürme çağrısı yaptı. Kadı, "Türkiye ve Suriye'de yaşananlar gerçekten çok üzücü. Felaketin getirdiği en büyük zorluklardan biri, oluşan yıkım nedeniyle insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasında yaşanan sıkıntılar. Tüm dünya ulusları olarak insani tarafımıza daha çok dokunmalı ve yardımları sürdürmeliyiz. Türkiye'nin birçok kenti çok büyük acılarla sarsıldı ve burada olanları ifade edebilecek bir kelime maalesef yok." dedi.