6'lı koalisyonda aday kim olacak? Kemal Kılıçdaroğlu mu? Çarpıcı açıklamalar: Adayı öğrenmek için kazıyın! Vedaya geliyor...
Konsolosluk kapatma neyin hazırlığı? Seçim planı mı? Güvenlik bahanesiyle konsolosluk kapatmanın arkasında ne yatıyor? "Kapatılan konsolosluk" üzerinden ne mesaj veriliyor? 6'lı koailsyonda kopmalar olur mu? Meral Akşener ne mesaj verdi? CHP ile iyi parti arasındaki aday çekişmesi nasıl sonuçlanacak? Cumhur İttifakı genişler mi? Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, A Haber canlı yayınında siyasetin gündemi ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Güvenlik bahanesiyle konsolosluk kapatmanın perde arkası ne? Avrupa'nın "Aferin" demesi Ali Babacan açısından neden önemli? Ankara kulislerinde 6'lı koalisyona ilişkin neler konuşuluyor? 6'lı koalisyonda kopmalar olur mu? Aday öncesi 6'lı koalisyonda ikili görüşmeler neyin habercisi? 13 Şubat'ta aday Kemal Kılıçdaroğlu mu?
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, A Haber canlı yayınında siyasetin öne çıkan başlıklarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
KONSOLOSLUK KAPATMA SEÇİM PLANI MI?
Sadece konsoloslukların geçici olarak işlem ve açıklık faaliyetlerinin durdurulmasından ibaret olmadığını aynı zamanda bu konsoloslukların Türkiye'de yaşayan vatandaşlarına da bir süre dikkatli olmaları bir takım yerlerden uzak durmaları da dahil olmak üzere hatta koordinat verilinceye kadar da ayrıntılı uyarı metinleri ve mailleri gittiğini de biliyorum onu da burada açıklamış olayım.
SOKAĞI HAREKETLENDİRME ÇABASI
Buradaki kritik konu şu, seçime doğru giderken Türkiye'de bugün güvenlik ve istihbarat birimlerinin üzerinde çalıştığı ve teyakkuz halinde olduğu iki konu var. Bunlardan birincisi bir takım dezenformasyon faaliyetleri itibar suikastleri yoluyla toplumun sinir uçlarına basma ve burada bir toplumsal muhalefet üretme hatta gerektiğinde sokağı da hareketlendirme biçiminde buna ilişkin ciddi bir duyarlılık var.
İkincisi de Türkiye'de terör veya benzeri bir takım eylemlerle ülkenin güvensiz olduğu algısının yerleştirilmesine ilişkin Türkiye karşıtlarının organize edebileceği ve aslında son derece de dinamik yürüttükleri bir süreç. Bu konuda Türkiye'nin hem çok tecrübeli olduğu hem çok dikkatli olduğu iki temel alan. Hem dezenformasyonla hem de açık örtülü terör örgütleriyle iş birliği ve taşeronlar aracılığıyla gerçekleştirilebilecek eylemler.
"TÜRKİYE HAİNİ DE BOL BİR MEMLEKET"
Fakat an itibariyle Türkiye özellikle bu terör saldırılarıyla ilgili uyarıları hak edecek bir aşamada değil. Dün İstanbul'daydım ben, Turkuvaz Medya Grubu'muzun düzenlediği Türkiye Yüzyılı Zirvesi münasebetiyle gerçekten Türkiye'nin nasıl kabuğunu kırdığını nasıl eşik atladığını ve bu seçimlerle birlikte Türkiye'nin gelecek 5 yıl içinde hasadını toplayacağı çok önemli projeleri bunların önemlice bir kısmının henüz kamuoyuna mal olmadığının da altını çizeyim hayata geçirmekte olduğunu da burada kayda geçirmekte fayda var.
Türkiye bu seçimlere güvensiz, tereddüt içinde giden bir ülke olsun bununla ilgili bir faaliyet var. Maalesef bu ülke bu topraklara sahip çıkan duyarlı vatansever insanlar kadar maalesef ve maalesef haini de bol bir memleket. Bunun altını çizeyim.
Çevre komşu ülkelerle büyük diye tanımlanan devletlerin Türkiye'de açık örtülü faaliyetlerine gönüllülük esasıyla bedeli mukabili hizmet veren çok sayıda aktör de var. Bunların da hepsi az çok biliniyor ve takip ediliyor.
TÜRKİYE'YE KARŞI OPERASYONEL FAALİYET
Dün İstanbul'daydım havalimanındaki yoğunluğu yabancıların otellerdeki yoğunluğunu gördüğümde aslında bu faaliyetin doğrudan Türkiye'ye karşı operasyonel bir faaliyet olduğunu yani konsoloslukların işlem yapmayı geçici olarak durdurmalarının aslında teröre ya da bununla ilgili faaliyetlere örtülü bir destek olduğunu vurgulamakta fayda var.
TÜRKİYE "AFERİN" BEKLEYEN BİR ÜLKE DEĞİL
Günün sonunda Türkiye'deki seçimleri etkilemeye dönük güvensizlik algısı yaratmaya dönük sinir uçlarına basmaya dönük fay hatlarını tetiklemeye dönük faaliyetler dün olduğu gibi bugün de var. Seçime doğru ivmelenmesi ihtimali hiç de hafife alınacak düzeyde değil. Ama Türkiye güvensiz bir ülke değil. Aksine bilinciyle tecrübesiyle toplumsal sağduyusuyla bu tür operasyonları boşa çıkartmış ve bu tür operasyonları yapanları hayal kırıklığına uğratmaya devam edecek kabiliyette ve artık aydınlanmış bir ülke. Türkiye öğrenilmiş çaresizlik içinde kıvranan ve 'aferin' bekleyen bir ülke değil.
CHP'DEKİ YOLSUZLUKLAR
Bu ülkede gövdesi taşın altında olan yatırımı bu ülkede olan hesap ve işlemleri itibariyle denetime açık olan ve açık yarışma yoluyla yapılan işleri üstlenerek taahhütü alarak bunu yerine getiren müteahhitleri çete diye nitelendirip, ben bir çetemetre oluşturacağım bunu da Ankara'da büyük bir barkovizyonla kamuoyuna sunacağım dediğinizde, Bilecik'ten Menemen'e, Gökçeada'dan Beşiktaş'a, Kadıköy'den Ataşehir'e kadar uzanan zincir içinde kendinizle çeliştiğiniz CHP ismiyle de alınan bir dizi yolsuzluk, taciz ve benzeri olayların da hesabını vermek durumundasınız.
CUMHUR İTTİFAKI GENİŞLER Mİ?
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonraki Türkiye'yi başka bir gözle ele almak zorundayız. Çünkü bu Türkiye açık darbe girişimini durdurmuş uluslararası operasyon set çekmiş ve eğer o darbe Allah muhafaza o gece başarılı olsaydı Türkiye'nin doğu ve güneydoğusuna ilişkin de bu ülkeden ayrışma senaryosunun hayata geçirilebileceği bir işgal planının da çok net bugün anlaşıldığı o gün de öngörüldüğü bir tabloyu yaşayacaktı. İşte buna karşı sergilenen duruş ve iş birliği AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi'ni birbirine yakınlaştırdı ve ilkesel bir birlikteliği ortaya çıkarttı. O günden bugüne de iki parti hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş hem bu sistemin işletilmesi hem de Türkiye'nin prangalarından kurtulması için bu ilkesel birlikteliklerini sürdürüyorlar.
Gerek Sayın Bahçeli gerek Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan değişik vesilelerle bu ilkeler etrafında buluşulabilecek partilere de kapının açık olduğunu söyledi. BBP'nin bu denklemin içinde olduğunu yakın zamanda HÜDA-PAR'ın da bir arayış ve temas trafiği içinde olduğunu duyuyor ve biliyoruz. Cumhur İttifakı konjonktürel bir karşıtlık ve çıkar birlikteliği üzerinde kurulan bir ittifak değil. Cumhur İttifakı Türkiye'nin geleceğini öngören ve ilkeleri belli bu ilkeler etrafında önce ülkem diyen parti ve liderlerin bir araya geldiği bir oluşum. Dolayısıyla buradan bana ne düşer, bizim hesap burada ne kadar karşılık bulur şeklindeki kısa vadeli oportünist çıkarcı bir yaklaşım yani 6'lı masa ile belki karşılık bulabilecek bir iş birliği değil. O nedenle bu zincirin genişliyor olması bu ortak faydada buluşanlar ve bunu da açıkça taahhüt edenlerle ilgili bir husustur. Yakın zamanda bu kona belli gelişmeler olabilir.
6'LI KOALİSYONDA NELER OLUYOR?
40 tilkinin kuyruğu birbirine dolanmadan acaba bu siyasi denklem nasıl sürdürülebilir hesabı var. Hakikatten ilginç bir ülke bizim ülkemiz. Özellikle şu ana kadar 6'lı masanın sergilediği tavır. Ortada bir garabet var ve bunu aslında 6'lı masaya olan kamuoyu ilgisiyle bunun PR faaliyeti olduğuyla ilgili senaryolarla izah etmeye çalışanlar da var. Biz sürekli aday üzerinden kamuoyunun ilgisini canlı tutuyoruz bu bizi sürekli konuşturuyor ve aynı zamanda bizim program şeklinde açıkladığımız doküman ile ilgili de kamuoyunda epey bir tartışma oluşturuyor. Buna birisinin inanıyor olmasını düşünmek bile istemem.
Türkiye'yi yönetmeyi talipseniz bu sistemin merkezindeki cumhurbaşkanı adayınızı ortaya koymak zorundasınız. Artık toplumun tabanın sizler açısından sabrı taştı.
ADAYI ÖĞRENMEK İÇİN KAZIYIN
Zeki ve espritüel bir grup da var Türkiye'de. Dün bir paylaşım vardı. Bir seçim pusulası görüntüsü. Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı'nın adayı kapalı bir bölüm eskiden bir şans oyunu vardı kazı-kazan, lütfen adayı öğrenmek için bozuk para ile kazıyın diye. İş artık bu espri seviyesinde konuşulur hale geldi. Kendinize güldürüyorsunuz.
Milletin yüzünü güldürme iddiasıyla ortaya çıkan bir oluşumun milleti kendisine güldürmesinin talihsizliğini yaşıyoruz.
Sayın Kılıçdaroğlu kendi adaylığını masaya dayatıyor.
ADAY OLMAZSA NE OLUR?
Kılıçdaroğlu için 'Ben geliyorum' sözünün aslında ikinci perdesini açar ve şu yazar nereye geliyorsun? Vedaya geliyorum. Allah'a ısmarladık. Bunu yazar. Sayın Kılıçdaroğlu bu yarışta kazanma ihtimaline oynuyor ama zaten vedaya hazırlanıyor. Hele bir de bu kadar masaya dayattığı adaylığını hayata geçiremezse hakikatten Kemal Kılıçdaroğlu'nun geliyorum dediği ancak veda için aldığı randevu olur. Yani vedaya gelir. Bu süreç bence Türkiye açısından CHP üzerinden siyasetin muhalif kanadının yeniden düzenlenmesiyle ilgili bir süreç.
Nasıl CHP'nin başına getirildiyse bugünkü CHP'nin gidişatı ve bu yapısı CHP'ye yatırım yapan çevreler bakımından artık sürdürülebilir değil.
Birisi adaylığını dayatıyor. Öbürü de kendi başbakanlığına ilişkin model dayatıyor. Bu kadar dayatmaya böyle bir masa dayanmaz. Bu masaya bu kadar yük fazla. Türk siyaseti için de fazla Türk demokrasisi için ise artık konuşulamayacak bir aşamada.
AKŞENER KİMLERE NE MESAJ VERDİ?
Türkiye'de bir dönem kabereler vardı ve keşke tekrar güncel versiyonlarıyla yapılabilse. Bir replik vardı Metin Akpınar iddialı sözler söylüyor bu yer yer tepki çekiyor kardeşim ben lafımı söylerim beğenen beğendiği kısmını alır beğenmediği kısmı bana kalır. Sayın Akşener'in sözü tam da böyle. Üstünü alınanların hepsini bağlıyor. Bakmazsanız ortaya karışık bir söz söylemiş oluyor. Adaylık noktasında kendisini dayatan aktörü öncelikle ve partisini ve onun destekçilerini özellikle de parti dışındaki siyasi aktörleri daha fazla hedef alır. Bu iş doğrudan doğruya Sayın Kılıçdaroğlu'nu bağlar. Üstüne alınır alınmaz onun bileceği bir iştir.
Devlerin savaşı devam ediyor. Maalesef bu devler cüce bir siyasal tartışmanın içine de sıkışmış durumdalar.