DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Baykar’a tehdidinin perde arkasında ne var? SİHA ve İHA’lar neden hedefte?
Türkiye'nin başta insansız hava araçları olmak üzere, savunma sanayii alanında dünyada söz sahibi olması hem içeride hem de dışarıda rahatsızlığa neden oluyor. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise katıldığı bir programda iktidara geldiklerinde bu projelere müdahale edeceklerini söyledi. Öte yandan İYİ Parti Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, “Bayraktar SİHA, İHA reklâmıdır gidiyor. Devletin tüm imkânları önüne serilmiş. Rakipsiz! Genç iş insanı da babasına benzememiş. Havasından geçilmiyor. Ama hiç kimse Vestel'in üretip de ihraç ettiği Karayel ve benzerlerinden söz etmiyor. Niye?” diyerek rahatsızlığını ortaya koydu. Peki, Ali Babacan’ın Baykar’a tehdidinin perde arkasında ne var? SİHA ve İHA’lar neden hedefte? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Sabah Gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman ile güvenlik ve terör uzmanı Coşkun Başbuğ değerlendirdi.
Türkiye'nin savunma sanayii alanında attığı adımlar içeride ve dışarıda rahatsızlığa yol açıyor. Savunma sanayiinde yerlilik oranı yüzde 80'lere kadar çıkarken ihracat rakamları da yükseliyor. Dışarıda terör örgütü FETÖ'ye desteği ile tanınan eski pentagon yetkilisi Michael Rubin, Türk Savunma Sanayii'ne yönelik kara propaganda yaparken kaleme aldığı makalesinde Türk SİHA'larını hedef aldı, "Türkiye'nin SİHA ihracatı ABD için tehdit" ifadelerini kullandı. ABD'nin Irak ve Afganistan gibi bölgelerde yol açtığı istikrarsızlığı görmezden gelen Rubin, bir de SİHA'ların istikrarı bozduğunu savundu.
İçeride Başkanı Ali Babacan ise katıldığı bir programda iktidara geldiklerinde bu projelere müdahale edeceklerini söyledi. Türkiye'nin terörle mücadelesinde kritik öneme sahip Doğu Akdeniz'de Afrika'da Irak'ta Suriye'de Libya'da Karabağ'da söz sahibi olmasını sağlayan İHA ve SİHA'lar hedef alınıyor. Savunma sanayii hedef alan açıklamalara tepkiler gecikmedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Londra'daki temaslarını tamamlayarak bugün Çekya'nın başkenti Prag'a geçti. "Savunma sanayii alanında Türkiye'nin ulaştığı seviyeden bazı kişiler rahatsız" diyen Bakan Akar, bunun açıkça dile getirilmesini kabul edilemez olarak niteledi. Akar, "Büyük bir talihsizlik, yerli ve milli emek ve başarıya saygısızlıktır" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, İktidara gelirlerse Baykar projelerine müdahale edeceklerini söyleyen DEVA Partisi lideri Ali Babacan'a sert tepki gösterdi. Bahçeli, "Baykar şirketini suçlayan selamsız babacan, yabancıların etki ajanlığı pozisyonunda sabitlenmiştir." dedi.
Ali Babacan'ın İHA ve SİHA'larla ilgili iftiralarına Baykar Teknoloji Genel Müdürü Haluk Bayraktar da yanıt verdi. Bayraktar "Konuyu 180 derece tersinde gösterme çabası. 2004 yılında biz ufacık bir firmaydık. Sonra savunma sanayi başkanlığı dedi ki bizim mini insansız hava aracına ihtiyacımız var. 4 firma katıldı, bir tanesi de üniversiteydi. Biz o işi aldık teslim ettik. En ufak bir AR - GE desteği yoktu. Türkiye için insansız hava aracı bir kıvılcımdır. İHA Türkiye için dönüm noktası diye 20 yıl önce söyledik. Siz sıfırdan bir teknolojik yapı geliştiriyorsanız belli aksaklıklar yaşanabilir. Biz Baykar'ın tarihi boyunca çok ince oyunlarla karşılaştık. Bu işleri durdurmak kolay, yapmak zor. Şu an öyle büyük iftiralarla karşıyayız ki... " şeklinde konuştu.
Peki Ali Babacan'ın Baykar'a tehdidinin perde arkasında ne var? SİHA ve İHA'lar neden hedefte? Savunma sanayiindeki başarılar neden içeride ve dışarıda rahatsızlık veriyor? Amaçları ne? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Sabah gazetesi Haber Müdür Nazif Karaman ile güvenlik ve terör uzmanı Coşkun Başbuğ değerlendirdi.
Nazif Karaman'ın öne çıkan sözleri:
İftiralar ortada dönüyor. Yalanlar ve dolanlar sosyal medyada dolaşıyor. Biz de herkesin anlayacağı şekilde Bayrak gerçeklerini hazırladık. Baykar Makina sanki Selçuk Bayraktar'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan ile evlendikten sonra kurulmuş gibi bir algı yapılmaya çalışılıyor ancak Baykar Makina 1986 yılında kuruldu.
Baykar Makina Özdemir Bayraktar tarafından kuruldu ve Baykar bünyesinde yapılan ilk İHA, 2007'de TSK envanterine girdi. 27 ülkeye ihracat yapan Baykar, Türkiye'nin ihracatına müthiş bir katkı sunuyor. Ali Babacan'ın konuştuklarına bakın gerçeklere bakın. Türkiye İHA ve SİHA alanında ABD, Çin ve İsrail ile rekabet ediyor.
Ali Babacan devletin kaynaklarının buraya aktarıldığını söylüyor ancak Baykar, devletten hibe, nakit ve teşvik almadı. Bunun da ötesinde banka kredisi bile kullanılmadı. İHA ve SİHA'lar PKK'nın kabusu ama bir partinin başkanı çıkıp iftira niteliğinde sözlerle bu şirketi itibarsızlaştırmaya çalışıyor."
BAYKAR GERÇEKLERİ
-BAYKAR MAKİNA, 1986 YILINDA ÖZDEMİR BAYRAKTAR TARAFINDAN KURULDU
-BAYKAR BÜNYESİNDE YAPILAN İLK İHA, 2007'DE TSK ENVANTERİNE GİRDİ
-BAYKAR 27 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR, 19 ÜLKE SIRADA BEKLİYOR
-ABD, ÇİN VE İSRAİL'İN İHA'LARIYLA REKABET EDİYOR
-2022 İHRACAT GELİRİ 1,18 MİLYAR DOLAR OLDU
-DEVLETTEN NAKİT TEŞVİK YA DA HİBE ALMADI
-BANKA KREDİSİ KULLANMADI
-TÜRKİYE'NİN ENVANTERİNDE 300 İHA BULUNUYOR
BABACAN-HDP İLİŞKİSİ
- PARİS'TE ÖLDÜRÜLEN PKK'LILARA TAZİYE
- TERÖR TUTUKLUSU SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A 'ÖZGÜRLÜK' TALEBİ
- TSK'YA İFTİRA ATAN ŞEBNEM KORUR FİNCANCI'YA 'GEÇMİŞ OLSUN' MESAJI
- "HDP İLE DİYALOĞUMUZ VAR." İTİRAFI
-"TÜRKLÜĞÜ ANAYASADAN ÇIKARACAĞIZ." VAADİ
HEDEFİ ANAYASANIN İLK DÖRT MADDESİ
ANAYASANIN İLK DÖRT MADDESİ NEDİR?
MADDE 1- TÜRKİYE DEVLETİ BİR CUMHURİYETTİR
MADDE 2- TÜRKİYE CUMHURİYETİ HUKUK DEVLETİDİR
MADDE 3- TÜRKİYE DEVLETİNİN DİLİ TÜRKÇEDİR. BAYRAĞI, BEYAZ AY YILDIZLI AL BAYRAKTIR. MİLLÎ MARŞI "İSTİKLAL MARŞI"DIR
MADDE 4- ANAYASANIN İLK ÜÇ MADDESİ DEĞİŞTİRİLEMEZ VE DEĞİŞTİRİLMESİ TEKLİF EDİLEMEZ
Coşkun Başbuğ'un canlı yayında öne çıkan değerlendirmeleri:
"Savunma sanayi hedef alınıyor. Ancak bana göre bu yaşananlar sürpriz değil. 2023 çok kritik bir seçim Bu seçim sadece 3-5 yıllık bir dönemi değil belki de bir asrın kaderini çizecek. Bu nedenle çok uyanık olmalıyız. Hata yapma şansımız olmadığına dair daha önce A Haber'e defalarca kez söyledik. İşte dışarıdaki yayınlar da 2023 yılının en kritik seçiminin Türkiye'de olacağını söylüyor. ABD'deki gazete 'Türkiye'deki seçimler Orta Doğu'nun, Uzak Doğu'nun, Balkanların ve Asya'nın kaderini etkileyecek' diyor.
Bu tespitler çok doğru. Bunlara bakarak özellikle savunma sanayi ve enerjide ayağınızın yere basacağı sürece doğru hızla yol almanız lazım. İkisinde de çok başarılı şekilde gidiyoruz. Ancak bu başarılar ülkeni insanın mutlu ettiği gibi bazılarını ve bir yerleri mutlu etmiyor. Tam tersine endişeye ve büyük korkuya yol açıyor. Bu gelişmeyi durdurmak için her yolu deniyorlar. Savunma sanayii konusunda yapılan tehdidin Babacan üzerinden okunmasını eksik bulurum. Çünkü ABD şu anda bütün odakları devreye almış durumda. Türk düşmanı olan Rubin ile Türk kimliğiyle sorunu olan Ali Babacan'ın aynı anda eş zamanlı olarak konuşması tesadüf değil. Bunun altını çizmekte fayda var. Neticede ikisi de aynı işe hizmet ediyorlar.
Bunlar ilk değil. Savunma sanayi ve Bayraktar ailesi ile ilgili bir yerlere kulluk ettiği belli olan Sezgin Tanrıkulu'nun söylemlerini hatırlayalım. 'Yargılayacağız' dedi, bunu başka bir ülkede duyamazsınız. Peki bu söylemler 7'li masada herhangi bir karşılık buldu mu? Bu söylenenleri yalayıp yuttular. 2023'te ters bir sonuç ortaya çıkarsa Atatürk'ten sonra olduğu gibi savunma sanayi yavaş yavaş sonlandırılacaktır. İşte bu söylediklerimi teyit eden sözler bu açıklamalardır. Babacan'ın açıklamaları ortada, zaten bu işin sonunda ABD'nin hedefi bu.
ABD neden Türkiye'den seçimlere müdahale etmeliyiz diyor? Neden bizim savunma sanayimiz hedef alınıyor. Çünkü ABD'nin elinden devasa bir Pazar gidiyor. ABD'nin elinden Türkiye gibi yıllarca sömürdüğü bir ülke gidiyor. Üstelik Türkiye ABD'nin yıllarca kan kusturduğu coğrafyalara tam tersine daha kaliteli daha ucuz ve ABD gibi emperyal mantıkla değil siyasi süreçle iş yapıyor. İşte bunlar ABD'nin işine gelmiyor.
Baykar ailesini ve çalışmalarını yakından takip ediyorum. Bu aile konuşmayı sevmez çalışır, yaptıklarıyla adeta bir çağ açıyor. Bu ailenin bir şehidi var bu yolda. Bunu da dillendirmezler. Bunu da araştıranlar görür. Bu aile büyük bir özveriyle işi bu noktaya getirmiş. Bu tür stratejik şirketler, ABD'ye ya da AB'ye gidin bunları devlet kurumu gibi koruma altına alırlar ve önün açmak için her yol denenir. Neden? Çünkü bunların katma değeri vardır. Rakamlar ortada sipariş alamıyorlar, yetmiyor."