6'lı masa "sivil darbe" mi planlıyor? 6 lider cumhurbaşkanı ile aynı imza yetkisine mi sahip olacak?
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu hafta içi konuk olduğu bir programda, “1 cumhurbaşkanı yardımcılığı 1 bakanlık alınacak. Ama diyelim ki a partisi büyük bir çoğunluğa sahip 7 bakanlığı olacak 8 bakanlığı olacak. Kaç milletvekili varsa o kadar bakanlık alacak. Cumhurbaşkanı kendi karar alırsa kriz çıkar ve ülke yeniden seçime gider.” ifadelerini kullandı. Seçilmiş cumhurbaşkanına karşı adeta sivil darbenin mesajı niteliğindeki açılamalara CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan destek geldi. Kılıçdaroğlu, “Yüzde 1, yüzde 3, yüzde 25, yüzde 50 diye bakamayız. Başkan yardımcılığı olursa çok güzel olur. 6 partinin lideri eşittir” dedi. Peki bu mesajlar ne anlama geliyor? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına konuk olan Akşam gazetesi yazarı Murat Özer ile SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi Miş değerlendirdi.
Geçtiğimiz hafta içi 6'lı masa için oldukça hareketli geçti. Kriz itirafları canlı yayınlarda açık açık dile getirildi. Ahmet Davutoğlu seçilmiş cumhurbaşkanının kendisi karar alırsa seçime gitme tehditlerini dile getirirken Kemal Kılıçdaroğlu ise konuyu başka bir mecraya taşıdı.
Sivil darbe mesajlarını andıran Ahmet Davutoğlu'nun sözlerini adeta destekler nitelikte açıklama yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yüzde 1, yüzde 3, yüzde 25, yüzde 50 diye bakamayız. Başkan yardımcılığı olursa çok güzel olur. 6 partinin lideri eşittir" dedi. CHP medyasının mensupları ise Kılıçdaroğlu'nun aksine Davutoğlu'na sert eleştirilerde bulundu.
Peki ülkeyi cumhurbaşkanı mı, 6 kişi mi yönetecek? 6'lı masa nasıl cumhurbaşkanı istiyor? 6'lı masa "sivil darbe" mi planlıyor? Cumhurbaşkanına ait yetkiler başkası tarafından mı kullanılacak? Altılı eş başkanlık sistemi mi? 6'lı masanın cumhurbaşkanı adayı onay alarak mı görev yapacak?
Nebi Miş'in canlı yayında konuyla ilgili değerlendirmeleri:
"6'lı masanın önerdiği sistem ne bir cumhurbaşkanlığı sistemi ne de bir parlamenter sistem. Aslında kendilerinin önerdiği karma tam da ne olduğu belli olmayan bir sistemsizlik. Türkiye'nin siyasal hayatını dikkate aldığımızda gerçekten de yönetilebilirlik sorununu 70'leri ve 90'ları tekrar hatırlatan bir sistem gibi gözüküyor. Ocak ayı sonunda bir sistem açıklayacaklar. Aslında bu liderler tarafından parça parça topluma duyuruluyor.
Muhalefet kanadı Davutoğlu'nun açıklamalarına itiraz ediyor ama öbür taraftan 6'lı masa içerisinde tartışılan nihayetinde bir yere getirilen ve birkaç hafta içerisinde açıklanacak olacak bir sistem bu. Oy oranlarına bakılmaksızın masadaki bütün liderlerin cumhurbaşkanın alacağı kararlarda bir cumhurbaşkanı gibi hareket etme hatta eğer kendilerinin itiraz ettiği bir konu varsa bir nevi veto yetkisine sahip olacak.
6'lı masa bu kadar meselelerde yol aldığına göre bundan sonra dağılmaz. Seçime bir şekilde birlikte gidecekler. Masadaki en önemli mühendislik faaliyeti şu: masadan herhangi bir liderin kalkmasına izin vermeyecek bir çerçeveyi oluşturmak. Eğer bu masadan giden olursa bunun siyasi faturasını ona yükleme gibi bir yol haritasının oluşturulduğu anlaşılıyor. Masa dağılmasa bile masanın açıklamış olduğu yol haritası çok daha fazla tartışılacak.
Davutoğlu'nun açıklamaları bir lider üzerinden konuşuluyor ama masadan açıklanacak plan da tam da böyle olduğuna göre yani Türkiye'yi çok da önemli yetkileri olan ama önemsizleştirilen makamın 6 lider tarafından Türkiye'ye yönetim vaadi epeyce tartışılacak."
Murat Özer'in öne çıkan ifadeleri:
"6'lı masa kendileri hakkındaki kararları kendileri verebilecek konumda olmadıkları için başka bir yerden yönlendirmeye son derece müsait oldukları için haliyle ortaya koydukları şeyin cevabını bilmiyoruz. 6'lı masanın dağılacağına ihtimal vermiyorum. Asıl çatlak CHP ve İYİ Parti içerisinde yaşanacak. Kemal Kılıçdaroğlu kendi adaylığını güçlendirmek için küçük partilere kendi karşılıklarından çok daha fazla milletvekili vaadi verdiğini Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından anlıyoruz.
Öyle rakamlar konuşuluyor ki inanılmaz. Ahmet Davutoğlu'nun Meral Akşener'den 40 vekil istediği söyleniyor. Diğer taraftan 20 vekillik konuşuluyor. Grup kuracak güce ulaşmak için. Bu da 4 parti olarak baktığınız da 80 milletvekili eder. Hali hazırda CHP'nin 120 vekili var. Burada hayali bir vaat var. Erken seçim tehdidi var ortada. Sizin parlamentoda nasıl bir gücünüz olacak ki bunu yapacaksınız?
6'lı masanın içerisindeki 4 partinin oyu yüzde 1,5'i bile bulmuyor. Seçimler yaklaştı ve bunu hep birlikte göreceğiz. Bu rakamlarla tamamen dışarıda kalan partiler kendilerini öyle bir yerde konumlandırıyor ki Erdoğan'ı yenmek için anahtar rolleri biçiyorlar ve kendilerinden büyük vaatler bekliyorlar. Bir şantajda bulunuyorlar. Bu şantajı yapan 4 parti çıkıp gidecek mi? Hayır gitmeyecek. Bunlar CHP ve İYİ Parti'ye muhtaçlar. Asıl kriz orada başlayacak.
6'lı masa bu şekilde parlamentoya girerse seçimi kaybetseler dahi bugünkü CHP ve İYİ Parti şu anda olan milletvekili sayısından çok daha az sayıda vekile sahip olacak. Vekil sayılarının önemli bir kısmını diğer 4 küçük partiye kaptıracaklar. İşte asıl büyük kriz bu olacak."