MARKETLERDE FAHİŞ FİYAT UYGULAMASI! Tarla ile market arası fiyat uçurumunun nedeni ne?
Son dönemde zincir marketlerde yapılan fahiş fiyat uygulamaları yine gündemde. Tarla ve market arasındaki fiyat uçurumunun nedeni ne? Hal yasası fahiş fiyata çözüm olur mu? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu değerlendirdi.
Fiyat İstikrarı Komitesi'nin kurulmasına ilişkin kanun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Komite, fiyat istikrarını sağlamaya yönelik politika önerileri geliştirerek gereken tedbirlerin uygulanmasını sağlamaya yönelik tavsiyelerde bulunacak.
Kanuna göre, Fiyat İstikrarı Komitesi Hazine ve Maliye Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, Ticaret Bakanı, Strateji ve Bütçe Başkanı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı'ndan oluşacak.
Komite, gerekli görmesi halinde ilgili sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcilerini toplantılarına davet edebilecek. Öte yandan Yeniden zincir marketlerdeki fahiş fiyatları gündeme geldi. Özellikle son 2 haftada gider kalemlerde bir fiyat değişikliği yaşanmaması rağmen petrol fiyatlarında geri çekilme olmasına rağmen döviz kurlarının sabit olmasına rağmen marketlerde son 2 haftadır sık etiket değişikliği yaşanıyor. Temel gıda ürünlerinde fahiş fiyat artışları var.
Peki hal yasası fahiş fiyata çözüm olur mu? Fahiş fiyatla mücadele nasıl olacak? Kasım indirimleri kandırmaca mı? Fiyat artışının önüne nasıl geçilecek?
İşte Aydın Ağaoğlu'nun öne çıkan sözleri:
"Fiyat değişiminde biz dışardan gördüklerimizi söyleyebiliriz. Bunun arkasında ne var? Yetkileri inceleyip açıklayacaktır. Rekabet Kurumu geçtiğimiz yıl inceleme sonunda marketlerin birlikte fiyat koyduklarını açıklayarak 2,7 milyar ceza kesti. Sıvı yağ fiyatları aşırı yükselmişti, bunların içinde Türkiye'nin en büyük sıvıyağ fabrikalarında biri de vardı.
Bu cezaların ardından fiyatlar yükselmeyi sürdürdü. Hatta birçok tüketici cezaların kendisinden çıktığını dile getirdi. Netice itibariyle bugüne gelmeden birtakım fiyatları takip ettim. Ağustos ayının 15'inde aldığım fiyatlara göre bugün yaklaşık olarak yüzde 50'ye yakın zamlar söz konusu. Şu anda 500 gramı 128 civarında olan beyaz peynirin kilosu 260 lira. Fiyatlara gram fiyatlarını yazıyorlar. Etikette oyun oynuyorlar. Tüketicinin ürettiği fındığa rakam yazmaya utanıyorlar ve gram fiyatı yazıyorlar. Şu anda 260 lira olan kaşar bir de fabrika kaşarı.
Kaliteli bir zeytin alıp yemek için 100 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. Şu anda 10'lu yumurtayı 39,90 liradan satıyorlar. Süt 8 liradan üreticiden alınıyor ve şu anda 25 liraya satılıyor. Bu temel bir ihtiyaçtır, bundan bebekler beslenecek. Süt vazgeçilmez ama fiyatı böyle. Domates salçası 53 lira ve bu sarı etiketli yani indirimli. Patates ve soğan. Dar gelirlinin ve her sofranın olmazsa olmazıdır. Şu anda 18,90 liradan satılıyor. Bu fiyatlar çok yüksek. Şu anda makarna 11,75 TL'den satılıyor, bunlar ağustos ayında 4-5 lira civarında. Şu anda un 20 lira, nohut fiyatları yükseldi.
Fiyat değişim tarihine bakıyorum 8 Kasım olarak görünüyor. 7 Kasım'da bu ülke ne oldu? Akaryakıt fiyatları mı değişti, nakliye mi yükseldi? Hayır! Akaryakıt fiyatları düştü, ambalaj fiyatları düştü. Yani tahıl koridoru açıldı, bir sıkıntı yok. Neden fiyatlar değişti? Etiketlerin değişme sebebini kimse anlamıyor ben de tam anlayamadım ama kanaatimce zamlara alışmışken onlara otomatiğe bağladılar ve sürekli olarak zam yapıyorlar. Son zamanlarda maliyetleri etkileyecek bir durum söz konusu olmadı.
Marketler fiyat değiştiriyor ama diğer esnaflar da fiyat değişimi yapıyor. Referans fiyat diye bir olduğu vardır. Bir ürün satılacağı zaman buna bakılır. İşte manav, pazarcı ve esnaf buna bakıyor. İşte 10 bin şubesi olan bir market domatesi 30 liradan satıyorsa pazarcı artık 10 liradan domates satmaz. Şu anda ticaretin kuralları altüst ediliyor. Tüketicini kafası karıştı, tenceresi altüst oldu. Bu nedenle radikal önlemler lazım. Perakende yasası çıkması lazım. Bu yasa yapılırken tüketicileri ve tedarikçilerin görüşleri alınmalı.
Maalesef tedarikçilerin eli kolu bağlı bunlara karşı. Bunlar koliyle mal almıyor, fabrikanın 2 aylık üretimini satın alıyor ya da tarlanın tamamını satın alıyor. Dağıtımdan ve lojistikten kaynaklanan bir güçleri var. Perakende satış imkanları çok yüksek. Kayıt dışı yok diye biliyoruz bunun yanında bir de istihdam sağlıyorlar. Bu firmaların iyi yönetilmesi lazım. Tüketiciyi ve tedarikçiyi istismar etmemeleri lazım. Bunlara para cezaları etki etmedi. Bunlar şimdi ocak ayında asgari ücret artınca bir daha zam yapacaklar. Bu işin sorgulanması lazım.
Tarlada tohum ekilmeden takibe başlanması lazım. Kim ne kadar ne ekecek? Bunu Tarım Bakanlığı bilmeli ki planlama yapsın. İhtiyaç ve ihraç fazlası ekim yapılmaması ve diğer ürünlerin ekilmesi için teşvik sağlasın. Tarım Bakanı Vahit Kirişçi "Tarım Cepte" uygulaması müjdesini verdi. Ürün çiftçiden çıktıktan sonra takip Ticaret Bakanlığına geçiyor. İşte burada bu bakanlık takibe girmeli. Sonra 3 liraya alınan elma 33 liraya satılıyorsa ve bu tespit ediliyorsa Hazine ve Maliye Bakanlığı sisteme entegre olmalı ve gereken adımı atmalı. İşte burada vergiyi görmek isteyecek. Şu anda fahiş karlar var.
Para cezası etkili olmadı. Tüketicinin bilgilenme hakkı var. Bunları kim yapıyorsa ifşa edin. Ceza yiyenler arasında 4 zincir market var. Bunlar hangileri? Ben bunu öğrenmek istiyorum. İfşa edilmeli. Eğer bunu tekrarlıyorsa kapatma cezası verilmeli. Mağaza kapatılacak ve camine afiş asılacak. Bunlar da yanında hapis cezası verilmeli. Burada ambalajlı ürünlerin üzerinde tavsiye edilen satış fiyatı yazılmalı. Takip sistemine bakanlıkların entegre olması lazım."