MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya A Haber’de!
Son dakika haberleri… MHP Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün gündeme dair sorularına cevap verdi.
AK Parti'nin "Vizyon Belgesi" yarın Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından tüm Türkiye'ye tanıtılacak. Peki MHP lideri Devlet Bahçeli ve MHP teşkilatı da 28 Ekim'de Arena'da olacak mı?
Gündeme dair önemli gelişmeleri A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün konuğu olan MHP Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya cevapladı.
Mevlüt Karakaya'nın öne çıkan ifadeleri:
Türk Tabipler Birliği belki son zamanlarda belki bu olayla değerlendiriyor ama bu şahsın başına geçtiğinden beri bu ve benzeri olaylarla ilgili gündeme geliyor. Adında yer alan Türk kelimesiyle hiçbir bağı olmayan ve Türkiye ile tamamen zıtlaşan ve terör örgütleriyle birleşen bir durum söz konusu. Türkiye'ye düşmanlık yapan bir yapı içerisindeydi. Sayın Genel Başkanımızın bundan 3-4 yıl öncesinde de yine TTB ile ilgili acıkmaları oldu. Çünkü TTB hakikatten adında yöneticileri TTB'yi kurumsal olarak adının önünde yer alan Türk kelimesiyle hiçbir bağı olmayan ve sürekli olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile tamamen zıtlaşan ve bu anlamda terör örgütlerinin bir savunucusu konumunda hatta onlardan daha ileri giderek böyle bir kurumun başında hatta bu kurum biliyorsunuz TTB'ye üye olmak tabipler açısından bir zorunluluk, yani öyle ki bizim bu süreç içerisinde tabiplerle yaptığımız hekimlerle yaptığımız görüşmelerde de ciddi bir şekilde rahatsız olduklarını da biliyoruz.
Yani TTB yönetimi ki başta başkanı Fincancı olmak üzere Türk milletine Türk devletine Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmanlık yapan bir yapı içerisindeydi. Bugüne kadar çok ciddi bir sabır gösterildi gerçekten bir sabır içerisinde hareket edildi. Ama en son söylediği de hakikatten dünyada tüm düşman milletlerin dahi savaştığı devletlerin dahil söyleyemeyeceği ve Türk askerinin gerçekten şefkatli insanlığıyla tanınmış olan öldürmek için değil yaşatmak için savaşan ve dünyada algısı da böyle olan TSK ile ilgili söylediklerinin yenilir içilir bir tarafı yok. Bunu düşman olanlar söyleyemediği bir şeyi kalkıp hem de hekimlik ilkelerini bir tarafa bırakarak zan üzerinden hareketle kimyasal silah kullandığını çekinmeden utanmadan sıkılmadan söyleyebilmişti.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın bir açıklaması oldu. TSK'nın şerefli bir kurum olduğunu dolayısıyla sicilinde herhangi bir bu yönde sıkıntının olmayacağını söyledi bu yönüyle CHP'nin kurumsal olarak açıklamasını böyle kabul edecek olursak burada herhangi bir şey olmadığını söyleyebiliriz. Hakkını teslim etmemiz lazım. Muhalefet ayrı bir şey siyaset başka bir şey ama sonuçta bu ülkenin varlığı birliği dirliği söz konusu olduğunda siyaseti bir kenara bırakmak gerekiyor. Bununla birlikte maalesef CHP'de belli bir zihniyet var ki bu zihniyet her zaman benzer konularda duruşu CHP'ye oy verenlerin görüş ve düşünceleri doğrultusunda değil tamamen farklı ve düşmanlık derecesinde karşı olanların bu ülkenin geleceğine bekasına karşı olanlarla birlikte.
Sezgin Tanrıkulu da her zaman böyle bir şey olduğunda yani hiç bu ülkenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin yanında bir duruş gösteren bir şahsiyet değil. Her zaman özellikle de PKK terör örgütü veya onların yandaşlarının yanında olmayı tercih etmiştir. Dolayısıyla bu tamamen TSK'ya hem Fincancı'nın hem de onun destekçisi gibi arkasından çıkan hatta bu konuyu TBMM'ye taşıyacağını söyleyen kişi her zaman aynı istikamette devam etmiştir. Sadece bunlar değil CHP'de belki tonu bu kadar çıkmış olmasa da doğrudan o anlamda TSK'yı suçlayan herhangi bir söylemleri olmasa da dolaylı bir şekilde hatta bugün de bu TTB Başkanı Fincancı'nın tutuklanmasıyla birlikte biraz sonra belki göreceğiz onu savunma adına sözüm ona adalet, demokrasi gibi bir takım söylemlerde doğrudan olmasa da dolaylı olarak bu işleri savunmaya kalkacaklar. Çok sayıda olmuştur Özgür Özel'in de söyledikleri çok farklı değildir. Doğrudan doğruya TSK'ya laf söyleyemeyenler Türk milletinden bu anlamda çekinenler Fincancı üzerinden bir şekilde bazı şeyleri savunmaya ya da eleştirmeye başlamışlardı. Bugünden sonra herhalde bu yönde devam ettirecekler diye düşünüyorum.
KILIÇDAROĞLU'NUN ÜLKÜCÜLÜK ÇAĞRISI
Sayın Kılıçdaroğlu, ülkücülüğe sardı. Gerçekten ülkücü olmak istiyorsa Başbuğumuzun da ifade ettiği gibi ülkücülerin siyasi parti olarak olması gerektiği yer MHP'dir. Onun için CHP'den öncelikle ayrılması oradan istifa etmesi daha sonra da MHP'ye müracaatı gerekir ama o müracaatın kabul olacağı konusunda da gerçekten ciddi şüphelerim var. Ama işin şaka tarafını bir kenara bırakalım. Sayın Kılıçdaroğlu bugün de bir vesileyle söyledim numaralara sarmış numaralarla gidiyor. Masası numaralı 6 numaralı masa dolayısıyla her şeyin numaralarla olduğunu herhalde düşünüyor. Ülkücülükte de bir numaralı ülkücü benim diyor. Dolayısıyla şunu da bu ifadesiyle birlikte aslında söylemiş oluyor ülkücülüğün ne olduğunu anlayamamış kavrayamamış. Ona ülkücülüğü öğretenler sağından solundan sufle verenler de zaten anlayamamış olan şahsiyetlerdi. Onun için de MHP'de de kalmayan kişiler sağında solunda görüyoruz. Geçen günlerde yine 'bozkurt Kemal' diye bağırıyorlardı. Gerçekten bir tiyatro oynanıyor. Ama şunu söyleyelim ki ülkücülükte numara yok. Ülkücülük bir numara değil. Ülkücülük bir anlayıştır bir felsefedir.
6'LI MASA ORTAK ADAY ÇIKARACAK MI?
Şunu gördük, masada aday konusu konuşulmuyor. Masa dağılabilir. Aday çıkaramayacaklarını düşünüyorum. 6'lı masa kurulduğu günden beri tek bir gündem maddesi oldu o gündem maddesi de 6'lı masanın adayının kim olacağı zaten 6'lı masanın işlevi görevi de böyle açıklandı. Burada ortak aday çıkarılacak bunlar konuşulacak dendi ama 6'lı masada bizim dışarıdan gördüğümüz basına medyaya yansıyan ve o toplantılara katılanlar ve onların yandaşları yardımcılarının açıklamalarını bir bütün olarak bir araya getirdiğimizde şunu gördük ki masada aslında aday konuşulmuyor ya da adaya yönelik bir şey konuşulmuyor. Aslında hiçbir şey konuşulmuyor. Ama kamuoyu önünde bir şekilde birbirlerine gönderme yapıyorlar. 6'lı masa bir aday çıkaramadı. Hiçbir ilerleme kaydedemedi. Çünkü 6'lı masada yer alanların hepsinin gönlünde başka bir şey yatıyor. Ben bu masanın dağılacağını bu masada bir aday belirlenemeyeceğini düşünüyorum.
HDP VE İYİ PARTİ AYNI MASADA
Bir arayış içerisindeler. Burada sıkışılan nokta şu: Türk milleti buna izin vermiyor. 40 yıldır bu ülkeyi bölmeye parçalamaya çalışan PKK'nın uzantısı konumundaki bir siyasi yapıyla birlikte hareket edilmesini istemiyor. Dolayısıyla bir tarafta milletçiyim deyip bir tarafta bu yapının içerisinde olmayı kabul etmiyor Türk milleti. Ve bu anlamda ciddi bir şekilde uyarıda bulunuyor. Dolayısıyla şimdi yapılmaya çalışılan acaba bu yapıyla bir arada görünmeden arka planda bir anlaşma yapılarak götürme gayreti içerisindeler. 2015 yılında beri Türkiye özellikle terörle ilgili mücadelede ciddi bir kazanım elde etti. Dolayısıyla bu kazanımın kaybolmaması gerekiyor. Vatandaş bunun farkında artık terörle mücadele bir sona gelmesini bunun kökünün kazınıp bitirilmesi gerektiğini söylüyor.