Kemal Kılıçdaroğlu kayıp 8 saatte kiminle görüştü? FETÖ imamı Şerif Ali Tekalan'la mı görüştü? WhatsApp'tan gelen mesaj...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyareti sırasında New York'tan Washington'a geçerken 8 saatliğine ortadan kaybolduğu iddia edildi. İki eyalet arasında Pensilvanya'nın bulunması o iddiayı daha da dikkat çeker hale getirdi. Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür bugün köşesinde çarpıcı bir iddiaya yer verdi. Övür detayları A Haber canlı yayınında anlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Amerika Birleşik Devletleri ziyareti sırasında New York'tan Washington'a geçerken 8 saatliğine ortadan kaybolduğu iddia edildi.
İki eyalet arasında Pensilvanya'nın bulunması o iddiayı daha da dikkat çeker hale getirdi. Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür bugün köşesinde çarpıcı bir iddiaya yer verdi. Övür detayları A Haber canlı yayınında anlattı.
"KENDİ PARTİSİ ÇEVRESİNDEN DE ELEŞTİRİLDİ"
İşte o açıklamalardan satır başları; Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Bey'in ABD gezisi hakikatten çok enteresan bir zaman diliminde gerçekleşti. Bu zamanda olması da hem tartışmalıydı hem de içeriği açısından da çok tartışmalıydı. Bir defa giderken vahşi kapitalizmden bahsetti neo-liberal uygulamalardan bahsetti sanki ona karşı çıkacakmış gibi bir hava oluşturdu ama sonra da baktı ki daha vizyoner bir yaklaşımla bilim dünyası ile ilişkiler kuracakmış. Bu da çok eleştirildi. Hem kendi parti çevresinden hem de muhalefet cephesinden CHP karşıtları tarafından eleştirildi.
BÜYÜK BİR SORU İŞARETİ
Aslında baştan sonra sorunluydu. Orada FETÖ'cülerle bu son dönemlerde baştan beri daha doğrusu yakın ilişkisi vardı görüşme sağlanacak mı diye soru işaretleriyle bu süreci beklerken çok sürpriz çok şaşırtıcı bir şekilde Boston'dan Washington'a dönerken o arada araba ile dönüş yapıyor. Uçağa bindikten sonra gazeteciler fark ediyor Kemal Bey'in olmadığını. İster istemez soru işareti oluşuyor. Bu kendi başına bile soru işareti oluşturan bir yolculuk.
WHATSAPP'TAN GELEN MESAJ...
O 8 saat içerisinde ne yaptı konusunda hakikatten tam da o saatlerde bana gelen çok enteresan bilgi var daha önce de benzer bilgiler gelmişti FETÖ'cü Mustafa Özcan, Mustafa Yeşil, hatta Ekrem Dumanlı'nın İngiltere'den New York'a gittikleri görüşecekleri fakat orada başka bir sürpriz isim işte o yolculuğun yapıldığı saatlerde benim WhatsApp'ıma ABD'den bir tanıdığım bir bilgi gönderdi.
"BAŞKA İSİMLER VAR MIYDI?"
O da şuydu FETÖ'nün önemli isimlerinden birisi Şerif Ali Tekalan'la bir görüşme yaptığı bilgisi geldi. Bu 8 saatlik kayıp saat ya da atlatma durumu ortaya çıkınca bu görüşmenin olduğu gibi bir bilgi geldi ben de bunu köşemde paylaştım. Ben buradan da soruyorum o 8 saatte Şerif Ali Tekalan'la mı görüştü Kemal Bey, başka isimler var mıydı?
BAŞKA ODALARDA BAŞKA İSİMLERLE GÖRÜŞTÜ İDDİASI
Bu arada bir üniversiteye gidiyor o okulda öğrencilerle görüşüyor kendisi yalnız benim aldığım bilgiyi söylüyorum. Ama başka odalarla başka isimlerle de görüşmeler yaptığı söyleniyor. Ne kadar doğru bilmiyorum ama böyle bir iddia da var. Kendi içinde çok tartışmalı sorunlu bir durum. CHP çevresinde inanılmaz bir tepkiye yol açtı bu 8 saatlik kayıp meselesi. Hele bunun FETÖ'cülerle görüşme gibi bir boyutu da olursa ki çok derin tartışmalar önümüzdeki günlerde CHP'yi ve Genel Başkanı bekliyor diye düşünüyorum.
İCAZET ALMAYA MI GİTTİ?
6'lı masada bir liderlik kimin aday olacağı yarışı var. Akşener'in biz noter değiliz kazanacak aday arayışı var. Bu olurken de Kemal Bey'in ABD'ye gidişi hakikatten soru işaretleri yarattı. Ne oluyor acaba icazet almaya mı gitti oradan adaylığına okey almaya mı gitti. Ben aslında bu görüşü paylaşanlardan birisiyim.
Kemal Bey burada hem 6'lı masaya fark atmaya çalıştı. Büyük ihtimalle de adaylığını pekiştirmek açısından bir geziydi diye düşünüyorum. Bu geziye Almanya ve İngiltere'yi katıyor olması da bu algıdan kurtarmaya çalışan bir yaklaşım diye düşünüyorum. Yoksa Kemal Bey zaten Avrupa'ya gitti geldi birkaç kez ama bu dönemde seçim aşamasında ABD'den bunu alması enteresan geliyor bana. Çok tartışılacak.
İŞTE O KÖŞE YAZISI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisini pür dikkat bekleyenlerin başında FETÖ'cülerin geldiğini daha önce yazmıştım. Hatta Mustafa Özcan, Mustafa Yeşil gibi isimlerin İngiltere'den ABD'ye geçtiklerini de... Ama görüşüp görüşmeyecekleri bilinmiyordu. Doğrusu bunca açığa çıkan ilişkilerden sonra görüşmeme ihtimali daha yüksekti. Ancak Habertürk yazarı Oray Eğin'in şu satırları ciddi şüphe yarattı:
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun Salı sabahı Boston'da yaptığı bir görüşmeden sonra tarifeli uçakla başkente gelmesi bekleniyordu. Ama biletini yaktı ve otomobille yola çıkmaya karar verdi. Boston ve D.C. arası trafiksiz, hiç durmadan en az sekiz saat demek. Amerikan otobanı da olsa yorucu. Tren ve epey kısa sayılabilecek uçak seferleri var. 15 bin dolar gibi cüzi bir ücrete 10-15 kişilik özel uçak bile kiralamak mümkün.
Ama Kılıçdaroğlu otomobille gelmeyi tercih ediyor, yanındakiler de şaşırıyor."
Aynı saatlerde ABD'den gelen bir Whatsapp mesajında şöyle deniyordu: "Kılıçdaroğlu, FETÖ'cü Şerif Ali Tekalan'la görüştü. Görüşmede aday olmaması istenmiş ama kabul etmemiş. Bunun üzerine milletvekilliği pazarlığı yapılmış..."
Gel de merak etme, Kılıçdaroğlu o kayıp 8 saatte ne yaptı? Neden böyle bir yolu tercih etti? Yoksa Whatsapp mesajında dile getirilen o iddia doğru mu? Bilim adamlarıyla görüşmek için ABD'ye giden bir siyasi aktör, 8 saat neden ortadan kaybolur?
***
ÇELEBİ KİMLERİ ÇILDIRTTI
Birkaç gündür CHP medyası deliye dönmüş durumda. Öyle sosyal medya trolleri falan değil, yazılı ve görsel medyadaki CHP yandaşlarından söz ediyorum. Acayip öfkeliler. Neymiş, eski CHP milletvekili Mehmet Ali Çelebi, AK Parti'ye geçmiş...
Hiçbiri, ne ABD'nin Türkiye kuşatması, ne Ukrayna-Rusya savaşı ne de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "icazet" almaya gitti suçlanmasına yol açan ABD gezisi üzerinde bile bu kadar durmadı.
Eh, kolay değil, "sembol" dedikleri genç bir adam hepsinin ezberini bozdu. Çünkü çıkışı siyasiydi ve ayrılığının arkasında "milli" bir bakış açısı vardı.
Çelebi, ısrarla FETÖ ve PKK'yla CHP'li siyasi aktörlerin gizli kapaklı ilişkisine itiraz etti.
Türkiye'nin Mavi Vatan, S-400 ve Libya siyaseti gibi milli meselelerinde taraf oldu.
Bütün bunları da parti değiştirme aşamasına gelmeden yaptı ve daha CHP içindeyken Canan Kaftancıoğlu'dan Sezgin Tanrıkulu'na isim vererek eleştirdi.
Aslında bunlara rağmen Çelebi'nin istifa edip Memleket Partisi'ne geçişi daha sonra bağımsız kalması hiç umurlarında değildi. Ne zaman ki, "6'lı masa çıkmaz sokak" demeye ve 20 soruyla CHP'nin milli meselelerdeki tutumunu deşifre etmeye başladı işte o zaman işin rengi de değişti.
Artık "sembol" isim, CHP için bir "tehlike"ydi ve itibarsızlaştırılmalıydı. Çünkü CHP'nin milli konulardaki siyaseti, CHP'ye oy veren sosyolojiyi de rahatsız ediyordu. Bu yüzden Çelebi'nin istifası ve AK Parti'ye geçip Cumhur İttifakı'nı desteklemesi sadece bir milletvekilinin yer değiştirmesinden ibaret değildi.
Çelebi, bu koşullarda CHP'li kitlenin aklına AK Parti'ye geçişi düşürmüş ve "milli" bir adres göstermişti.
Daha önemlisi ise yıllarca "sembol" olarak gördükleri bir ismin Erdoğan düşmanlığını boşa çıkarmasıydı. Bu yüzden Çelebi'ye çok öfkeliler ve öfkelerinin geçeceği de yok.
En büyük korkuları da CHP tabanında Çelebi'nin yüksek sesle dile getirdiği "milli ve yerli" duruşun karşılık bulmasıydı...