Muhalefette HDP’ye bakanlık istifaları! CHP'li isimden skandal bölücü ifadeler... Çarpıcı değerlendirme: Tokalaşacak kadar yakın yumruk yemeyecek kadar uzak
Son dakika haberi... CHP'den "HDP'ye bakanlık" sonrası şimdi de "Kürdistan" çıkışı geldi. CHP Parti Meclis Üyesi Nevaf Bilek, "Diyarbakır Kürdistan'ın parçasıdır" diyerek skandal ifadeler kullandı. 6'lı masa dağılacak mı? Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu neden görüşmüyor? Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi, A Haber canlı yayınında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
HDP'ye bakanlık vaadinde bulunan CHP'den tepki çeken bir çıkış daha geldi.
Parti meclisi üyesi Nevaf Bilek "Diyarbakır hakikaten Türkiye Kürdistan'ında önemli, tarihi bir şehrimiz." diyerek bölücü ifadeler kullandı.
İYİ Parti Yozgat eski il başkanı Metin Özışık, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in HDP'ye bakanlık vaadi sonrası istifa etmişti.
İYİ Parti, Özışık istifa etmediğini görevden alındığı açıkladı. Özışık, konuyla ilgili A Haber'e konuştu, Millet İttifakı'na tepki gösterdi.
İYİ Parti ve CHP arasındaki 'ihale' krizi de giderek büyüyor. CHP eski milletvekili Barış Yarkadaş'ın İYİ Partili isimlerin CHP'li belediyelerden aldığı ihaleleri ifşa etmesinin ardından, İYİ Parti'den istifa edip AK Parti'ye geçen İsmail Ok'tan da çarpıcı açıklamalar geldi.
Ok, "Yarkadaş'ın anlattıklarından daha büyükleri de var. hep birlikte nemalanıyorlar" dedi.
"SOROSÇULARA TESLİM EDİLDİ"
Ok, İYİ Parti'den millyetçilerin tasfiye edildiğini ve partinin Sorosçulara teslim edildiğini ifade etti ve Yarkadaş'ın sözlerinin buzdağının görünen yüzü olduğunu söyledi.
İsmail Ok, İYİ Parti yönetimine "Barış Yarkadaş'ı şikayet edeceğinize, ABB'den ihale alan o milletvekilini istifaya davet edin" diye seslendi.
6'lı masa dağılacak mı? Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu neden görüşmüyor? Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi, A Haber canlı yayınında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
İşte o açıklamalardan satır başları;
Hiçbir şey tesadüfi değil. İYİ Parti ve CHP arasında İP tarafında daha belirginleşen bir ayrışma çabası var. CHP'nin ilişkileri iş birlikleri ve bagajından İYİ Parti kurtulma ya da pozisyonunu CHP'den farklı bir şekilde tanımlama arayışı içinde.
6'lı masadaki iş birliği oluşturulurken belli mutabakatlar vardı bir cumhurbaşkanı adayı konusundaki sorulara şu aşamada cevap verilmesin. İki ağırlıklı olarak hassas gündem maddeleri, toplumun sinir uçlarına dokunacak konularda üzerinden teğet geçilsin ama doğrudan AK Parti'ye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve ekonomiye ilişkin konulara belirgin bir şekilde yüklenilsin. Arada da Türkiye'deki sığınmacılar sorunu üzerinden topluma mesajlar verilsin.
"ZEMİN TABANDA ÇATIRDIYOR"
Bu mutabakat zemini tabanda çatırdıyor. Çünkü CHP ile HDP arasında açık ve örtülü iş birliğinin kodları daha belirginleşmeye başladı. Bugün anlaşılıyor ki CHP'den HDP yazılı bir kontrat istiyor. Hangi konuda? Bir 'Kürt sorunu'nun çözümü noktasında bağlayıcı ve belirgin ifadeler. İki Öcalan ve Demirtaş ile ilgili tahliye planı ve üçüncüsü olası bir hükümet senaryosunda HDP'ye bakanlık verilmesiyle ilgili.
"İP CHP İLE ARASINDAKİ MESAFEYİ YENİDEN TAYİN ETMEK İSTİYOR"
İYİ Parti'nin MHP'den bir damarla kurulduğunu ama daha sonra bir merkez parti olmaya çalıştığını dikkate alırsanız İP'teki milliyetçi damarın böyle bir senaryoya kenarından köşesinden katılması evet demesi ya da içine sindirmesi iktidar hesaplarına rağmen mümkün değil. Bugün bu ortaya çıktı. O yüzden İYİ Parti CHP ile arasındaki mesafeyi yeniden tayin etmek istiyor.
"TOKALAŞACAK KADAR YAKIN YUMRUK YEMEYECEK KADAR UZAK"
Benim tabirimle tokalaşacak kadar yakın yumruk yemeyecek kadar uzak. Yani CHP kaynaklı maliyeti üstlenmek istemeyen bir İYİ Parti var. Bu da çok bilinçli bir strateji. Peki 6'lı masaya nasıl etki eder? Tabii liderlerin yukarıdaki toplanma biçimleri ve aşağıya verdikleri mesajla partilerin organik yapıları ve kurumsal kimlikleri gerçek anlamda bir bütünleşmenin olmadığını ve bunun da çok da kolay olamayacağını gösteriyor.
6'LI MASA İÇİN KRİTİK EŞİK
6'lı masanın taşıyıcı sütunları CHP ve İP bu noktada kritik bir eşiğin içinde. Özellikle CHP Genel Başkanı bir arada tutmaya çalışsa da bu masadan seçim ittifakları niteliğinde ayrışmalar olacağı cumhurbaşkanı adaylığı konusunda da mutabakat tesis edilemezse alternatif isimlerin gündeme geleceği dün nasıl herkesin bildiği bir sıra bugün de herkesin kabul ettiği bir gerçeklik. Bu pilav daha çok su kaldırır gibi duruyor.
ADAY ABDULLAH GÜL MÜ OLACAK?
Bir testi içinde ne varsa dışına da onu sızdırır. Bu testinin içinde Erdoğan karşıtlığıyla bir araya gelen ama ortak paydası problemli partiler bütünü var. O yönüyle bakıldığında cumhurbaşkanı adayı konusunu Ekim Aralık 2022 takvimine olabildiğinde öteleyip bu arada partili cumhurbaşkanı adayı veya partilerin üzerinde mutabakata varacağı bir sürpriz isim. Bunun Sayın Abdullah Gül olmayacağı çok açık. O daha sonrasında bu partileri ve olası kırılmaları koordine edecek ve tedavi edecek bir aktör gibi şu anda konuşlanıyor giderek.
İŞ DÜNYASI PATENTLİ İSİM
O yönüyle de bakıldığında Kılıçdaroğlu'nun kendisini tanımlama biçimiyle Türkiye'deki büyük sermaye grupları başta olmak üzere CHP üzerinde oyun kuranların Kılıçdaroğlu ile kazanılamayacağına ilişkin anlayış belediye başkanlarını işaret ediyor. O zaman bir mutabakat daha tesis edilemezse iş dünyası patentli sürpriz isimlerle karşılaşmamız çok daha kuvvetle muhtemel.