Avrupa’da başörtü ayrımcılığı! İş başvurularında başörtülülere ret
Almanya, Hollanda ve İspanya'da yapılan araştırmalara göre, başörtülü kadınların iş başvurularında reddedilme olasılığının, diğer kişilere göre 3 kat daha fazla olduğu ortaya çıktı. A Haber muhabiri Fatih Yılmaz, Almanya sokaklarına çıktı başörtülü kadınlara yaşadıkları zorlukları sordu. İşte cevaplar…
Dil, din, renk, etnik köken veya inanç... Bunlar, modern olduğunu iddia eden Avrupa'da ırkçılık nedenleri... Avrupa'da, başörtülü kadınlara yönelik baskılar da giderek artıyor.
Avrupa Göç Araştırmaları Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre başörtülü kadınların iş başvurularında reddedilme olasılığının diğer kişilere oranla 3 kat fazla olduğu ortaya çıktı. A Haber ekipleri Almanya'daki Müslüman kadınlara iş ve sosyal yaşamlarında ne tür zorluklarla karşılaştıklarını sordu.
Hollandalı araştırmacı Valentina Di Stasio'ya göre, başörtülü kadınların ortalama olarak başı açık kadınlardan iki kat daha iş başvurusu yapması gerekiyor.
Başörtülü kadınlar açısından, danışma veya satış asistanı gibi müşteriyle temas gerektiren bir iş başvurusunun reddedilme olasılığı üç kat daha fazla.
Avrupa'daki başörtülü Müslümanlar sadece iş hayatında değil, günlük yaşamda da ayrımcılığa ve ırkçılığa maruz kalıyor. bu bazen kötü bir bakış, bazen alaycı bir ifade, bazen de hakaret olarak kendini gösteriyor.
İşte başörtülü kadınların A Haber mikrofonlarına söyledikleri:
- Tesettürlü olarak Almanya'da dışarıda gezdiğimde, alışveriş yaptığımda, tabi ki bazı insanların bakışlarından, söyledikleri sözlerden ötürü rahatsızlık duyuyorum. Yani kaç yıldır buradayız, burada tesettürlü kardeşlerimiz var. Hala kabullenilmediğimizin farkındayım.
- Özellikle yaşanan problemler arasında hem dil yeteneğinizi sorgulamaları ilk bakıştaki görüntüden dolayı hem de aynı zamanda kimlik sorgulaması yaşatmaları çok sık ve aşikar ve yaşanan bir durum maalesef.
- Ben de herkes gibi başvurularda bulundum birçok yere özellikle eğitim merkezlerine yazdım. Genelde ya cevap gelmiyordu ya da olumsuz cevap geliyordu. Bir gün dedim ki resimsiz yollamayı deneyeceğim. Denedim ve gerçekten arandım davet edildim. Mülakata gittim. Mülakata gittiğimde oradaki beni karşılayan hanımefendinin yüz ifadesinin değiştiğini gördüm. Oturduk. Benim profilimin tam o yere uygun olduğunu anlattılar bana. Ondan sonra beklediğim soru geldi. Başörtüsünü sorun etti hanımefendi "çıkarsanız olur mu?" diye. Ben de olmaz dedim. Ondan sonra birkaç gün geçti tabii ki olumsuz cevap aldım. Bu beklenen bir olaydı çok da şaşırmadım açıkçası. Yani sürekli yaşadığımız bir durum bu.
- Özellikle toplu taşıma araçlarındaki bakışlar, ya da sizin yanınızdan geçen özellikle beylerin sesli veya sessiz olarak maalesef yaşattıkları durumlar pek hoş olmuyor. Sadece burada bir gelişme söz konusu, bunun da altını çizmek gerekir. Özellikle akademisyenler olarak birçok yerde artık birçok platformda sesimizi duyurmaya başladık. Müslüman kimliği ile beraber bu ülkeye ve bu topluma faydalı olabileceğimiz çalışmalar yapıyoruz.
- Ben şahsen şunu gözlemledim. İlla başörtüye aslında gerek yok ırkçılık yapmak için. Çünkü başörtüsü olmayan, ismi veya ten rengi saç rengi değişikse, zaten görüyorlar, bu zaten Alman değil ben buna gıcıklık yapayım. Bu herhangi bir belediyede de olabilir işlem yapmak istediğinizde de, çarşıda alışverişte de olabiliyor. Sizin saç renginizin ten renginizin değişik olması bazen insanların ırkçılık yapmasına da yetiyor yani.