Gezi ihanetinin 9. yılı! FETÖ’nün Gezi planı neydi? Türk Baharı söylemi ne anlama geliyor?
Türkiye’nin kalkınma adımlarının kararlıkla attığı bir dönemde Gezi kalkışması yaşandı. Tam 9. yıl önce bugün, 28 Mayıs 2013'te Türkiye’nin istikrarı hedefe alındı. Provokasyon aylarca sürdü. Dünyanın çeşitli basın kuruluşları yayınlarını yarıda kesip kameralar "Türk Baharı" iddialarıyla İstanbul'a çevrildi. Gezi’nin ekonomiye maliyeti 100 milyar doları buldu. Peki Gezi’de asıl amaç neydi? FETÖ’nün Gezi planı neydi? Türk Baharı söylemi ne anlama geliyor? Gezi provokasyonunda kim nasıl rol oynadı? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan değerlendirdi.
İstanbul Milletvekili Hasan Turan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
"Gezi Parkı denilen bu noktada bir meydan düzenlemesi yapılacaktı. Burada bir takım ağaçların yerlerinin değiştirilmesi düşünülüyordu. Buna itiraz olarak buraya çadırlar kurdular, kitleleri buraya davet ettiler. Çadırların yakılmasıyla olaylar patlak verdi. Bir yerden düğmeye basılmış gibi İstanbul'un çeşitli yerlerinden kitleler Taksim'deki lokal meseleyle ilgili buraya geldiler.
Bizlerde İstanbulluyuz, merak edip buraya o dönem geldik. Bir şeyi protesto edersiniz ve 1-2 saat bu eylemi yaparsınız. O gün de sürebilir, ama baktık ki gece de burada yatıyorlar. Sürekli bir takım organizasyonlar ve kitleler buraya davet ediliyor. Telsizlerle iletişim kuruyorlar. Buradaki olaylarla hem İstanbul hem de Türkiye farklı bir yere evrilmeye çalışıldı.
Buraya daha önce öldürülen marjnal sol örgütlerinin liderlerinin resimleri asıldı. Meydan sürekli hareketli ve uluslararası bazın buraya adeta mevzi kurmuştu. Eylemler daha başlamadan buraya gelmişler araçlarını kiralamışlar. Psikoloji harekatın kitleleri etkilemenin bütün bilinir yöntemleri burada kullanıldı. Kırmızı kadın, kitap okuyan adam, duran adam gibi roller üretmeye çalıştılar.
Amerika'da yayıncılık yapan CNN burada 7 saat kesintisiz yayın yaptı. Aynı CNN, Beyaz Saray'ın basılması ya da siyahi protestoları o kadar yayın yapmamıştır. CNN baştan olmak üzere bütün Batı medyası buradan çok fazla yayın yaptı.
Gezi Türkiye'ye başta ekonomik olmak üzere her alanda çelme takma operasyonuydu. Halkların iradesi ülkede yönetime dönüştüğünde emperyalizm için bölgede tehlike ortaya çıkıyor. Ö yüzden ABD ve Batı bölgede demokratik liderle değil diktatörlerle çalışırlar. Bunlar asla demokrasiden razı değillerdir. Milletimiz her türlü oyunu gördü, test etti ve göğsünde karşıladı. 15 Temmuz'da toprağa gömdü. Türkiye'ye bilindik yöntemlerle plan program uygulayanlar dikkatli olsunlar."
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür'ün açıklamaları:
"Gezi kalkışmasının uluslararası ayağı var. Arap Baharı ile ilgili ilişkili bir tarafı var ama tam anlamıyla değil. 2012 yılında ABD'li büyükelçinin öldürülmesiyle tam tersine döndü. Diktatörleri yapmak için başlayan Arap Baharı tekrar diktatörleri tekrar ayakta tutmak için yapılmaya başlandı. İşte bizim Gezi onun bir uzantısıdır aslında. Gezi diktatörleri başa getirenlerin bir sürecidir.
Gezi öncesinde bizde de hazırlık var. Atatürk Kültür Merkezi üzerinden "Atatürk ismi yok ediliyor" diye kampanya başlatmak istediler. Emek sineması üzerinden toplumsal kalkışma planladılar olmadı. Taksim Platformu'nun içinde Soros denen gerçek vardı. Olay aslında bir Soros operasyonuydu.
Dünyanın neresinde bir iktidar bu küresel güçlerin karşısında bir pozisyon alıyorsa orada ortaya çıkıyorlar. Başkan Erdoğan'ın siyasi yürüyüşü ABD'nin çıkarları ile çatışmaya yol açtı. Çünkü Türkiye artık kendi çıkarlarını savunmaya başlayan bir ülke haline geldi."