Kemal Kılıçdaroğlu'nun iftira provokasyonu! Manidar zamanlama: Sinyalin verildiği gün devreye girdi! Çarpıcı sözler: FETÖ'nün sözcülüğünü yapıyor
Başkan Erdoğan'a iftiralarının perde arkasında ne var? İftira siyasetinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun rolü ne? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu iftira ve tehditleriyle ne amaçlıyor? Suriye'ye harekat ve NATO tartışması kimleri harekete geçirdi? Kılıçdaroğlu'na iftira kampanyasının dayanağı FETÖ'cüler mi? Meselenin hukuki boyutu ne? AK Parti Bartın Milletvekili Av. Yılmaz Tunç, İstanbul 2 No’lu Barosu Başkanı Av. Yasin Şamlı, Akşam Gazetesi Yazarı Kurtuluş Tayiz, Hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu ve SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi Miş, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, asılsız söylemlerle Başkan Erdoğan ve ailesini hedef aldı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kılıçdaroğlu'na sert tepki gösterdi, FETÖ argümanları ile iftira kampanyası başlatıldığını vurguladı, "Bu vesayet zihniyetinin çalışma yöntemidir" dedi.
FETÖ ARGÜMANLARINI KULLANIYOR
A Haber canlı yayınına bağlanan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamanın zamanlamasına dikkati çekti. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ argümanlarına kullandığını da vurguladı. FETÖ'nün rahatsız olduğu bazı vakıfların Kılıçdaroğlu tarafından hedef alındığını da söyledi.
Peki Başkan Erdoğan'a iftiralarının perde arkasında ne var? İftira siyasetinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun rolü ne? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu iftira ve tehditleriyle ne amaçlıyor? Suriye'ye harekat ve NATO tartışması kimleri harekete geçirdi? Kılıçdaroğlu'na iftira kampanyasının dayanağı FETÖ'cüler mi? Meselenin hukuki boyutu ne?
Akşam Gazetesi Yazarı Kurtuluş Tayiz ve Hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
Akşam Gazetesi Yazarı Kurtuluş Tayiz: Uzun süredir sistematik olarak muhalefeti izlediği bir yol var. Kemal Kılıçdaroğlu muhalefet adına bunu temsil ediyor. Şunu gördük 2023 seçimlerine dönük ümitlerini gittikçe kaybediyorlar. Kendi içlerinde çok ciddi bölünmeler ve tartışmalar var.
"KAOS OLUŞTURMAK İSTENİYOR"
2023 seçimlerini ancak ve ancak büyük bir kaos büyük bir huzursuzluk, işte Gezi'ye benzer kalkışmalar, istikrarsızlığın tavan yaptığı bir ortamda gidemezlerse bu seçimlere hiçbir başarı elde edemeyeceklerini şimdiden görüyorlar. Bu yüzden de 2023 seçimlerine hazırlanmak yerine kaos oluşturmaya çalışan bir görüntü veriyor ana muhalefet partisi.
İFTİRA SİYASETİNDE MANİDAR ZAMANLAMA
Kemal Kılıçdaroğlu diğer yandan güney sınırlarımızda terör devleti projesine en öldürücü hamlenin geleceği bu beşinci harekat planının açıklandığının hemen ertesinde böyle bir iftira, karalama kampanyasına start verdi. Batı'lı başkentler bu açıklamadan sonra Cumhurbaşkanımızın bu harekat sinyalinden sonra hop oturup hop kalkıyor. Fakat en çok da içeride bunun yansımasını göreceğiz. Kılıçdaroğlu' bu açıklamanın ardından harekete geçmiş durumda.
SİNYALİN VERİLDİĞİ GÜN KILIÇDAROĞLU DEVREYE GİRDİ
Güney sınırlarımızda terör devleti projesi 1. Körfez Harekatı ile 90'larda start verilmiş bugüne kadar 2003 yılında Irak'ın işgali, 2011'de Suriye'nin iç savaşıyla süregelen büyük çabalar maliyetler ortaya konularak sürdürülen bir proje. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan bu terör devleti projesini ortadan kaldırmaya yönelik çok kararlı ve bunun sinyalini verdiği gün içeride Kemal Kılıçdaroğlu, Pensilvanya'nın eline tutuşturduğu ve daha önce de Pensilvanya'nın FETÖ'cülerin defalarca açık kaynaklardan elde edinerek şu vakıf şuraya para göndermiş, öğrencilere burs veriyor, bunun üzerinden kalkıp Cumhurbaşkanı ABD'ye kaçma planı yapıyor diye bir karalama kampanyası başlattı.
KOLTUĞUNUN DİYETİNİ Mİ ÖDÜYOR?
Koltuğunun diyetini ödemenin yanı sıra çok yeterli bir şey de değil. O koltuğun militanı aslında. Beni bu koltuğa getirdiler ben de borcumu ödeyeyim değil o koltuğa getirdikleri zaten kendi adamları.
FETÖ'CÜLER KASET DARBESİYLE GETİRDİ
Yani FETÖ'cüler o koltuğa başka birini getirmedi kaset darbesini yaparken orada önünü açtıkları isim baştan bu yana belliydi. Kendi adamlarıydı. Kendi sözlerinin dışına çıkmayacak bir isimdi. Bu 'kaçacak' meselesini kaç yılından beri biliyoruz 2014'ten beri aslında FETÖ'cülerin piyasaya dolaşıma soktuğu bir psikolojik harekat söylemiydi.
"FETÖ'NÜN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPIYOR"
Kemal Kılıçdaroğlu baştan bu yana 17/25 Aralık'tan bu yana CHP'nin başına getirildiği günden bu yana tamamen FETÖ'nün sözcülüğünü yapmakta, Pensilvanya'nın sözcülüğünü yapmakta CHP onun sayesinde FETÖ'nün siyasi şubesi haline dönüştü. Bugün de FETÖ'nün siyasetteki psikolojik hareket söylemlerini dillendiren bir pozisyonda. Ortada ciddi bir komplo teorisi de yoktur.
KILIÇDAROĞLU'NA DAVA AÇILACAK
Hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu: Akıl tutulması maiyetinde bir iddia. Öğrenci yurdu üzerinden böyle bir şeyi ortaya koymak ana muhalefet açısından gerçekten bence düğmenin artık son deliği tünelin ucu onlar açısından. Türk Ceza Kanunu bağlamında açık bir iftira suçu. Cumhurbaşkanına hakaret suçu. İftira keza böyle. Ailenin bütün bireyleri açısından incitici ve yarattığı hasar hiçbir maddi manevi tazminatla ölçülemeyecek kadar. Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyetinin çok önemli liderleri bu tarz iftiralarla karşı karşıya kaldılar. Bütün bunlar tarihin tekerrürden ibaret olduğunu ve muhalefet partisinin geçmişten de ders çıkartmadığını görmek ayrı bir üzücü durum.
İFTİRA KAMPANYASINDAN İBARET
AK Parti Bartın Milletvekili Av. Yılmaz Tunç: Bu bir iftira siyaseti, yalan siyaseti. Kılıçdaroğlu ve CHP'li yöneticiler sürekli bu tarz nefret siyasetini son zamanlarda daha da artırarak devam ettiriyorlar.
Dün akşam açıklamış olduğu belgeler ABD Adalet Bakanlığı'nın resmi sitesinde yer alan belgeler ve herkesin ulaşabileceği herkesin görebileceği belgeler. Bunları sanki bir yolsuzluk belgesiymiş gibi açıklaması tamamen kamuoyunu yanıltmaya dönük bir iftira kampanyasından ibaret bunu her zaman yapıyor.
PERDE ARKASINDA KİMLER VAR?
Türkiye'nin ABD'deki faaliyetlerinden rahatsız olanlar elbette ki ABD'de bugüne kadar hatta şu anda da serbestçe Türkiye aleyhinde eğitim faaliyetleri adı altında yapıyorum diyen FETÖ'nün arka planında bunun olduğunu düşünüyoruz. Bu belgeleri de sanki bir gizli belgeymiş gibi Kılıçdaroğlu'na ulaştırarak bunları açıkla ve yalan siyasetine devam et şeklinde bir politikadan ibaret. Bu nefret siyasetini devam ettiriyor. Bu siyasetin Türkiye'ye bir faydası yok.
Yargı makamları gerekli süreci başlatacaktır. Ayrıca tazminat hukuku açısından da gerekli hukuki girişimler yapılacaktır.
İstanbul 2 No'lu Barosu Başkanı Av. Yasin Şamlı: Bir lekelenmeme hakkına değinmek gerekiyor. Cumhurbaşkanı açısından da bütün vatandaşlar açısından da gerçekten önemli bir hak. Bir insan haksız yere lekelenmemeli. Gerçeğe tekabül etmeli. Cumhurbaşkanının temsil ettiği millete de dolaylı olarak isnatta bulunmuş oluyor.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi Miş: Aslında Kılıçdaroğlu'nun siyasete girmesinden bugüne siyaset tarzının incelediğinizde belirli bir model çıkarabilirsiniz. Nasıl siyaset izliyor? Bu modeli de Türkiye'de 27 Mayıs 1960'tan itibaren belirli toplum kesimlerine yönelik olarak hep tekrar eden bir model vardır. Bu modelin bir tarafından tehdit hep vardır. Bu tehdit etme geleneği 1960'tan itibaren Türk siyasetinde vardır ve ne yazık ki zaman zaman sonuç almıştır.