AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'tan A Haber'e özel açıklamalar
Son dakika haberi... AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı. Rusya Ukrayna savaşı ile ilgili açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, "Dünya yeni yapılanmaya gidiyor" ifadelerini kullandı. Seçim kanunu ile ilgili konuşan Kurtulmuş, "Yüzde 7 seçim barajı Türkiye'nin kazanımıdır." dedi.
Millet İttifakı'nın adayı kim olacak? 28 Şubat ittifakı ne amaçlıyor? AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı.
İşte o açıklamalardan satır başları;
RUSYA'NIN SALDIRILARINDA 21. GÜN
Ukrayna Rusya savaşı sadece sonuçlardan birisidir. Dünya yeni bir yapılanmaya doğru gidiyor. Muazzam bir belirsizlik ortamına küresel ölçekte büyük bir dengesizliğin söz konusu olduğu bir dönemden geçiyoruz. Böyle görülüyor ki önümüzdeki 10 yıllar boyunca da devam edecek olan bir mücadele döneminin çatışma döneminin içerisindeyiz.
Dünya yeni yapılanmaya gidiyor. Rusya - Ukrayna savaşı bunun sonuçlarından biridir.
Türkiye burada hayati öneme haiz bir noktada. Dolayısıyla Türkiye'nin güçlü büyük bir Türkiye olmaktan başka bir seçeneği yoktur. Bu savaşın sona erdirilmesi için Türkiye bu bölgede barışın müzakereler yoluyla sorunların çözülmesinin yanında olan tarafında olan bir ülke olarak bütün bu dengesizliklerin hepsinin farkındadır. Bu mücadelelerin ne anlama geldiğinin farkındadır. Kimin niçin bir savaşın içerisine girdiğinin farkındadır.
TÜRKİYE'NİN BARIŞ DİPLOMASİSİ
Hayati barış misyonu üstlendik. Türkiye barış için bütün gücünü seferber etti. Başından bugüne kadar sergilemiş olduğu tavır tarihi öneme sahiptir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği her iki tarafla da konuşabilirn daha doğrusu çok taraf var bu işin içerisinde. Bütün bu niyetleri farklı olan bu gerilimden beklentileri farklı olan bütün ülkelerle görüşebilen konuşabilen ve her iki tarafı müzakere masasına çeken bir ülke olarak Türkiye hayati bir barış misyonu yüklenmiştir.
MÜZAKERELERDEN ATEŞKES ÇIKAR MI?
Ateş kesilse bile çatışmalar ortadan kalkmaz. Çünkü taraflar arasında uzlaşmaz durdukları şu an itibariyle anlaşılıyor.
UKRAYNA'DA PARALI ASKERLERİN VARLIĞI
Vekalet savaşları dediğimiz şey aslında emperyalizmin yeni taktiklerinden birisidir. Eskiden de bu durum böyleydi. Buna örnek verecek olursak Osmanlı, Filistin topraklarında çekildikten sonra hemen İngiliz hakimiyeti başladı ve buraya silahlı örgütler buraya getirildi. Oradaki yapı bozuldu ve Yahudi savaşçılar getirildi ve silahlandırıldı. Ve bundan sonra İsrail Devleti'nin kuruluşunu gördük.
Özellikle son 20 yıldır. Dünyanın her yerinde Suriye başta olmak üzere vekalet savaşları adı verilen bir savaş türü ile karşı karşıyayız. Devletler elini ateşe sokmayacak, maşalarını kullanarak silahlı paralı adamlarını kullanarak bu işi kendileri vekaleti verdikleri paralı savaşçılarla yani kiralık katillerle bu işi halledecekler.
ABD, Irak'ı işgal ettikten sonra Blackwater firması üzerinden kiralık katillerle Irak'ta çok iş yaptı. Ruslar da Wagner üzerinden özellikle Libya'da icraatlarını yaptılar. Şimdi Ukrayna'da benzer bir durum var. Ukrayna da dışarıdan gelecek yabancı askerleri gündeme getirdi. Dolayısıyla savaşın da bir hukuku var. Savaş ülkelerin kendini koruması yapılan bir meseledir. Burada insanlar canları pahasına vatanı için mücadele eder. İşte bu nedenle vekalet savaşları kirli bir savaştır.
ENERJİ SAVAŞLARI NEREYE GİDECEK?
Türkiye bir enerji geçiş noktası olabilir. Montrö Sözleşmesi'yle gündeme Türkiye geldi. Türkiye bu bölgedeki stratejik önemi giderek daha fazla artıyor. Ama bugün yaşadığımız enerji ve gıda meseleleri üzerindeki tartışmaları görünce 30 sene önce konuştuğumuz konular aklımıza geliyor. O zamanlar dünyanın en büyük çatışma alanları enerji, gıda ve su olarak görülüyordu. Bunlar üzerinden çatışmalar hatta savaşlar ortaya çıkacak deniyordu.
Son yıllarda buna bir de siber güvenliği katmak gerekir. Önümüzdeki dönemde dünyanın 4 tane çatışma alanı var. Yani gıda arzına sahip olanlar, enerji hatları üzerinde etkili olanlar ve su kaynaklarına sahip olmak için mücadele ülkelerin bir kavganın içerisine gireceği açıktır.
"TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ ARTACAK"
Bu durumdalar Türkiye'ye avantaj sağlayacaktır. Türkiye bu problemlerin ortak noktasında bulunuyor. Türkiye burada istikrarlı ve güçlü şekilde ayakta kaldığı sürece hem stratejik önemi hem su hem enerji hem de gıda arzları konusunda önemi giderek artacaktır. Çin'in yol ve kuşak projesinin hayata geçtiğini düşünürsek Asya'nın en batıdaki kapısı Avrupa'nın da en doğudaki kapısı olan Türkiye bu anlamda Asya ve Avrupa bütün transit yollarının merkezinde. İşte tüm bunlarla Türkiye'nin önemi artacaktır.
SEÇİM KANUNU TEKLİFİ TBMM'DE
Yüzde 7 seçim barajı Türkiye'nin kazanımıdır.
SEÇİM KANUNU NELER GETİRECEK?
Türkiye bildik bileli 12 Eylül'ün getirmiş olduğu yüzde 10 barajı çok yüksek bulunur ve Türkiye siyasetinde temsilde adaleti ortadan kaldıran bir faktör olarak rakibimiz tarafından eleştirilen bir konuydu. Bunun yüzde 7'ye indirilmiş olması demokratik anlamda Türkiye'nin önemli bir kazanımıdır. Bunu böyle görmek gerekir.
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte temsilde adalet meselesi fevkalade ciddi bir şekilde kendiliğinden halolmuştur. İttifakların ortaya çıkmış olması önemlidir. Şu anda Meclis'te halkın verdiği oyların yüzde 98,5 temsil ediliyor. Yani neredeyse tamamına yakını temsil ediliyor. Şu anda oyu az olan partiler ittifaklar üzerinden Meclis'e girdi ve 10-11 parti temsil ediliyor. Böyle bir yapı içerisindeyiz.
Sistem gereği 2 ana eksen etrafında şekillenen bir geleceğimiz olacak öyle görünüyor. 2 parti kalmayacak çok sayıda parti olacak. Bu partiler ittifaklar üzerinden işbirlikleri üzerinden seçimlerde beraber olacaklar. Ama kendileri farklı kimlikleriyle birlikte siyasette farklıklarını sürdürecekler. Dolayısıyla hem seçim barajının düşmüş olması daha fazla sayıda partinin bu çoklu yarışa katılması için bir katkıdır.
Zaten şu anda pratiğimiz 10'un üzerinde siyasi partinin Meclis'e girmesini sağlamıştır. Her parti kendi kimliğiyle ittifakın içerisinde olmak şartıyla kendi amblemiyle seçime girer ve ne kadar oy aldığını diğer partiler içerisinde erimeden ne kadar ayakta durabileceğini bu şekilde test etmiş olur. Mevcut sistemdeki uygulama bu teklifle birlikte resmileştirilmiş oldu.
YURT DIŞINDAKİ VATANDAŞLARIN VEKİL SEÇMESİ
Bu konularda çok konuşuldu. Yurt dışının ayrı bir seçim bölgesi olarak kabul edilmesi gibi ama böyle bir noktada uzlaşı sayıldı. Yurt dışındaki Türkleri temsil eden vatandaşlarımızı temsil eden arkadaşlarımızın zaten siyasi partiler içinde temsil edilmesi yolu ve imkanı var. Yurt dışının ayrı bir seçim bölgesi yapılması teklif edilmedi.
Zaten oradan gelen oylarla birlikte Türkiye'nin içerisindeki milletvekili seçimine doğrudan etki etmektedir.
"HDP'NİN GÖLGESİ 6'LI MASADAYDI"
Bizim baştan beri bütün temel eleştirilerimizden birisi şudur. Biz partilerin açık net niçin ittifak yaptıklarını halka anlatarak iş birliği yapmalarından asla rahatsızlık duymayız. En son 6 siyasi partinin bir masa etrafında bir araya geldiler ama oradaki ittifak aslında 6+1, yani HDP'nin de gölgesi ruhu o toplantıda o masanın etrafındaydı. 6 parti HDP olmazsa yarış dışı kalacaklarını biliyor.
İttifakın en görünen ucunda olan Kılıçdaroğlu'nun üzerinde hem bu HDP'nin seçmen kitlesini kendi etrafında toplamayı başaracaklar hem de HDP'Nin terör örgütüyle olan irtibatını HDP üzerindeki gölgesini ittifaka yansıtmayacaklar. Çok zor bir iştir.
MİLLET İTTİFAKI'NIN ADAYI KİM OLACAK?
Adaylık konusunda oldukça zorlanacaklar. Aday kim olursa olsun diğer partiler buna soğuk bakar. Siyasi profili düşük bir aday üzerinden gidebilirler.
6 PARTİNİN PATLAMENTER SİSTEM ÖNERİSİ
Önce Türkiye'yi nasıl yöneteceklerini açıklasınlar.
"ÇİFTE ŞİDDET YASASI" TBMM'YE GELİYOR
Adalet Bakanımız MYK toplantısında bunu detaylı bir şekilde sundu. Teklifler görüşler gündeme getirildi. Sonuçta TBMM'ye sunulacaktır. Buradaki en hassas konu hem kadına karşı şiddetin hem de sağlık çalışanlarımıza karşı şiddetin katalog suçlar bünyesine alınmış olması fevkalade önemlidir. Şiddeti önleyecek bir mekanizma olduğunu düşünüyorum.
Suç sadece yasayla engellenemez. Toplumsal farkındalığın oluşturulması lazım.
TÜRKİYE DESTAN YAZAN ÜLKE OLDU
Bir doktor oğlu iki evladı doktor olan bir baba damadı doktor olan bir isim olarak hayatım boyunca doktorların ne kadar zor şartlarda hizmet verdiklerini bilen birisiyim. Pandemi sırasında da hepsinden Allah razı olsun cansiparane bir şekilde doktorlarımız mücadele ettiler sağlık çalışanlarımız mücadele ettiler. Çok sayıda sağlıkçımız maalesef Kovid'den vefat etti. Bu mücadele sırasında dünyada destan yazan ülke Türkiye'dir. Biz doktorlarımızın kıymetini biliyoruz.
SAĞLIKÇILAR ÜZERİNDEN TARTIŞMA SİYASİDİR