Şehir savaşında kim kazanır? 3. Dünya Savaşı çıkar mı? NATO mu Rusya mı?
62 kilometrelik Rus konvoyu Kiev’e doğru ilerliyor. Harkov’da ise şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Ukrayna ordusu ise karşı koymaya çalışıyor. Bölgede sivil kayıpları da artış gösteriyor. Müzakere masası ise ilk görüşmede sonuçsuz kaldı. Peki bu savaş nasıl bitecek? Rusya nerede duracak? Rusya’nın Ukrayna saldırıları dünyayı yeniden şekillendirir mi? Rusya Ukrayna’ya saldırıyor, NATO karşılık verirse ne olur? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Abdullah Ağar değerlendirdi.
Abdullah Ağar'ın canlı yayındaki öne çıkan sözleri:
"Biz savaşın sıcaklığı içerisinde gördüğümüzle bir değerlendirme yapıyoruz. Bu yaklaşım şekli doğru değil. Sahada şu anda bireysel binlerce görüntü var. Taktiksel görüntüler geliyor ve düşük seviyede başarılar ve başarısızlıklar var. Bunlar üst katmana doğru başarıya ya da başarısızlığa götürecek.
İşte tüm bunlardan sonra Rus ordusunun başarılı olup olmadığını söyleyeceğiz. Savaş bilgisayar oyunlarındaki gibi ya da TV ekranlarındaki gibi bir şey değil. Ne kadar güçlü olursa olsun bir ordunun yapabileceği en zor şey. Burada sadece düşmanla mücadele yok. Doğayla, zamanla ve kendi korkularınızla mücadele ediyorsunuz. Muharebe karma karışık bir durumdur.
Bir orduyu koordine etmek çok zor bir durumdur. Kiminin yakıtı bitebilir, kimi çamura saplanabilir bunlar yaşanan şeyler. Burada zafiyet Rus konvoyunun Ukrayna topraklarında sert zemin üzerinde hareket edecek imkanı yakalamış olması.
Burada Ukrayna ordusu için bir avantaj durumu söz konusu. Konvoyun başındaki araçları vuracak ve ilerlemeyi durduracak. Aynı zaman arkadan araçları vuracak ve buradaki zırhlıları sıkıştırıp harekat kabiliyetini bitirecek. ABD'nin burada bunu göstermesi bir hedef gösterme olabilir. 'Bu adamlar kafalarına göre gidiyor, bunu vur' mesajı olabilir.
Burada Ukrayna üzerinde asimetrik bir baskı oluşturuyor. Bu savaşı Rusya ve Ukrayna üzerinden okuyoruz ama savaşın asıl bileşeni ABD ve İngiltere'dir. Bu bir NATO savaşı değil. Savaş NATO'laştırıldı. Bu da son derece önemli bir kurgu. ABD ve İngiltere'nin yapmış olduğu tahriklerle veya jeopolitik kurguyla beraber bu savaş yaşanır oldu.
ABD bu savaşı gerekçe göstererek NATO'dan yetki istedi. Böylece NATO ordusu hareketlendi. Ben böyle bir durum görmedim. Hile, algı, psikolojik harekat, kamu diplomasisi, propaganda, etki ajanlığı, nüfuz casusluğu hatta kültür savaşları… Ben hiç böyle bir savaş görmedim.
Macron, Putin ile görüşmesinde 6 metrelik masada oturdu. Gerekçe ise PCR testi vermemesiydi. Macron vermedi. Burada DNA ile ilgili bir durum, Rusların kendine özgü test sistemine girmek istemedi. Bu test sadece fiziksel değil aynı zaman psikolojik olarak da yapılıyor. Putin'in kişilik analizlerini ABD ve İngiltere yaptı ve bunu kendi menfaatleri doğrultularında kullandılar. Bu savaş böyle bir savaş.
Putin'i sürekli olarak sopaladılar ve tahrik ettiler, ötekileştirdiler. Burada Ukrayna üzerinden korkunç bir tahrik geliştirdiler. Ukrayna'nın NATO'ya girmesi pratikte mümkün değil. Bundan bir savaş çıktı. NATO girmeyecek bir ülke üzerinden NATO'ya girecek diye bir savaş çıkardılar.
Ukrayna'nın insanlarına, masunlarına ve mücadelelerine çok saygı duyuyorum. Onlar bir varoluş mücadelesi veriyorlar. Bu noktada kendilerinin yönetenlerin bağlantıları son derece önemli. Buna çok iyi bakılması gerektiğini düşünüyorum. Eğer mücadele başarılı olmazsa bağımsızlıkları süslü ve şatafatlı yollarla ellerinden alacaklar."