FETÖ taktiği yine mi devreye sokuluyor? Kılıçdaroğlu'nun ihale iddiası çöktü, CHP neden sessiz?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ihale iddiası çöktü. 100 bin TL'lik oda ve balıkçıdaki fotoğraf CHP'yi karıştırdı. Kemal Kılıçdaroğlu iftiralarla bürokratları neden hedef alıyor? CHP'nin asılsız iddiaları dillendirmesinin perde arkası ne? Kılıçdaroğlu, "namuslu bürokratlar" diyerek ne amaçlıyor? FETÖ taktikleri ile itibarsızlaştırma mı? CHP'de 2023 kavgası mı? Organize iftiralar ile hedef ne? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan AK Parti Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Ahmet Özdemir, Gazeteci Murat Özer ve İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Yasin Şamlı değerlendirdi.
AK Parti Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Ahmet Özdemir'in açıklamaları:
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si, eskiden beri gelen siyaset anlayışı vardı, bunu o anlayışın çok dışına çıkardı. CHP'yi sol marjinal ve son zamanlarda özellikle HDP'nin yan kuruluşuna dönüştürdü. Bu durum CHP içerisinde de rahatsızlık oluşturdu. Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşmalardaki tutarsızlıkları Türk toplumunun değerlerine aykırı.
Kılıçdaroğlu, bu toplumun bütün saygı ve mahremiyet dinamiklerinin hepsini ortadan kaldırdı. Ortaya çıkan kişiliksiz bir yapı var. Yaptıkları tahammül edilemez seviyeye geldi. Kılıçdaroğlu ısrarla kaybederek koltuğunda kaldı.
Kılıçdaroğlu kaybettikçe kendi içinde güçlendi. Kendisine muhalefet edecek kimseyi içeride bırakmadı. CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu'nu tasfiye etmek istedi ama buna gücü yetmedi. CHP'deki tartışmalar partide kopuşlara da sebebiyet olacaktır.
CHP'DE ORTAYA ÇIKAN FOTOĞRAFLAR
İstanbul seçimleri sırasında Kemal Kılıçdaroğlu kendini geri plana atmıştı. Sonra Ekrem İmamoğlu'nun elinden kaçtığını fark etti. Ekrem İmamoğlu belediye başkanı olmaktan çıkmış başka mecralarla hareket eden biri haline geldi. Kemal Kılıçdaroğlu bu durumu kontrol etmeye çalışıyor. İstanbul'a gelerek işe el koyduğunu göstermek istiyor.
İmamoğlu'nun 'Büyükelçiyle yaptığım görüşme karla mücadele kadar önemli' diyerek bir mesaj verdi. İmamoğlu artık birilerinin figüranı olmaya o figüranlık görevini layıkıyla yerine getirmeye çalıştığını ifşa ediyor. CHP'den sıyrılmış, çıkmış ve bir yerlere hizmet etmeye başladığının kanıtıdır."
"TÜRKİYE'YE DERS VERMEYE KALKIYORLAR"
İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Avukat Yasin Şamlı:
"Hukuki anlamda şunun ifade edilmesi zorunlu. Eleştiri hiçbir zaman hakareti içermez. Ya da değişik bir ifadeyle ifade özgürlüğünden hakaret eden insan yararlanmaz. Bu dünyanın bütün ülkelerinde böyle. Avrupa'da da Amerika'da da bu şekildedir. Ama Türkiye'de maalesef hakaret edenler bu şekilde ifade ediyorum ve ifade özgürlüğünden yararlanmak istiyorum ya da bu ifade özgürlüğüdür şeklinde açıklamalar yapılıyor.
Daha acısı ve daha kötüsü ise ülke dışından da bazı devlet yetkilileri ifade özgürlüğü anlamında Türkiye'ye ders vermeye kalkıyorlar. Halbuki burada siyasetçilerden daha çok hukukçuların belirleme yapması lazım. Bir şey hakaret midir yoksa ifade açıklamadır ya da söylenen bir eleştiri ne zaman hakarete ulaşır burada değerlendirmeyi mutlaka hukukçuların yapması gerekiyor.
Siyasi anlamda eski Türkiye'de çokça rastladığımız bir hadise vardı. Genellikle vesayet odakları siyasetçinin ve siyasetin alanını daraltmak isterdi. Siyasetin itibarını sarsmak isterdi. Bu çok defa yapıldı. Ben bunu dış kaynaklı vesayet odaklarının kasıtlı olarak yaptıklarını düşünüyorum.
Türkiye'de eğer milletin iradesi iktidarda olacaksa ya da siyasetçiler milletin iradesiyle gelip de yine milletin iradesiyle iktidardan gidecekse o zaman bu belirlemeyi milletin yapması lazım. Siyasetin alanının genişletilmesi lazım. Siyasetçinin itibarının da haksız yere yıpratılmaması lazım."
"TOPLUMU TERÖRİZE EDEN BİR DİL"
Gazeteci Murat Özer öne çıkan sözleri:
"Türkiye'deki bürokratları hedef alan bir yaklaşımı var Kılıçdaroğlu'nun. Bu aslında Türkiye'deki tüm devletin aygıtları üzerinde oluşturulan bir siyasi dil. Bu dil ne yazık ki toplumu terörize eden bir dil. Devlet aygıtlarının üzerindeki itibarı da sarsan bir dil. Bunu düzenli ve örgütlü bir şekilde yapıyor.
Yılmaz Özdil ve benzerlerinin CHP genel merkezine yönelik ideolojik temelli eleştirileri var. Ben bunların hiçbirisinin gerçekçi olmadığını düşünüyorum.
CHP'nin bugünkü siyasi tutumunun Türkiye merkezli olmaktan ve Türkiye'nin milli çıkarlarını savunmaktan çok uzaklaştığını görmek mümkün. Ancak CHP içerisinden CHP'yi destekleyen kişiler içerisinden yönetilen bugünkü eleştirilerin aslında tutarlılık sahibi olmadığını söyleyebiliriz.