Liyakat ve tecrübe neden tasfiye edildi? İngiliz Büyükelçi ile ne konuştular? İBB'nin imajını kurtarma hamlesi mi?
İBB kar sınavını geçemedi, CHP örtbas etmek için çalıştı. Kar sağnağının yaşandığı andaki fotoğraf tartışmaların odağında. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İngiliz Büyükelçi ile ne konuştu? Gazeteci Gaffar Yakınca, Murat Özer ve Kamuoyu Araştırmacısı İhsan Akta, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul geçtiğimiz pazartesi günü yaşanan yoğun kar yağışı sonrası felaketi yaşadı. Vatandaşlar saatlerce yollarda kalırken CHP'li İBB Başkanı o sırada İngiliz Büyükelçi ile balıkçıda 3 saat süren bir yemek yedi. Kara karşı verilen başarısız mücadele CHP tarafından örtbas edilmeye çalışıldı. Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ne olduğu belli olmayan belgeler paylaşıldı. Peki kriz sırasında yapılan bu görüşme ne anlama geliyor? Yurt dışında eğitim gören 12 yönetici kurumdan neden uzaklaştırıldı? İngiliz büyükelçi ile ne konuştular? İBB'nin imajını kurtarma hamlesi mi? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Gazeteci Gaffar Yakınca, Murat Özer ve Kamuoyu Araştırmacısı İhsan Aktaş değerlendirdi.
İşte o açıklamalardan satır başları;
"ÇOK VAHİM BİR DURUM"
Gazeteci Gaffar Yakınca: Ekrem İmamoğlu ve İngiliz Büyükelçi'nin görüşmesinden CHP'nin habersiz olması durumunda karşımızda iki durum var. Şimdi CHP yönetiminin ve İl Başkanın bu görüşmeyi bilmesi ihtimali var ki bu doğruysa CHP yalan söylüyor ve manipülasyon yapıyor. CHP'nin kurumsal kişiliği kurumsal yapısı açısından çok vahim bir durum var. O zaman da CHP'nin bu görüşmeden haberi olmadığını anlıyoruz. Görüşmenin gizliliğine dair çok net deliller var. Görüşmeye dair fotoğraf gündeme geldikten sonra 24 saat açıklama yapılmadı. Bir de bu süreçte yalan haber yapma çalışmaları oldu.
"YALAN HABER OLARAK TEST ETTİLER"
"Balıkçıya gitmedi" yalanını küçük bir mecra olan Aykırı'da "yalan haber" olarak test ettiler ancak bu yalan tutmadı. Hadise ortaya çıktı ve manzara çok net. Büyük bir ihtimalle CHP yönetimi de bizler gibi aldatılmak istendi. İmamoğlu, '16 milyon İstanbullu kadar önemlidir bu görüşme' dedi ve bize verdiği önemi gösterdi.
İşte CHP'ye ve yöneticilerine de aynı şekilde bakıyor demektir. Burası ayak altı herkesin kolayca gittiği bir lokanta değil. İstanbul'un ücra bir bölgesinde lüks bir lokantadır. O restoran bu görüşme için kapatılmış. Demek ki bu görüşme sır bir görüşmedir. 45 gün önce de bu isimle bir görüşme yapılmış. Makamda bir ziyaret olsaydı bu ziyaret protokol defterine işlenirdi. Tutanak tutulurdu. Bunlar aynı zamanda tarihe de belge hazırlar. Burada kayıt dışı kalması istenen bazı detaylar. Bu detayları CHP'nin de merak etmesi gerekiyor. Görüşmenin içiriğine dair İngiliz Büyükelçi'den de bir cevap gelmedi.
CHP'DE ADAYLIK SAVAŞI MI?
Kamuoyu Araştırmacısı İhsan Aktaş: Külliye'ye giden CHP'li diye bir şey vardı. Muharrem İnce'yi işaret ettiler. Aslında bir CHP'linin Külliye'ye gitmesi, o insanın siyasi hayatının CHP içerisinde bitmesine yetmiş oldu. Yani Muharrem İnce'yi tuz buz ettiler. Çok enteresandır bir CHP'linin Külliye'ye gitmesi bir adamın tuz buz olmasına yetiyor ama aynı partili bir belediye başkanının defalarca İngiltere Büyükelçisi ile görüşmesi CHP için sorun olmuyor. Biz şunu biliyoruz geleneğinde kaynaklı CHP hizipçi bir partidir çok başlıdır ve cumhurbaşkanlığı seçimine giderken Kemal Kılıçdaroğlu doğal olarak aday olmak istiyor. Yani orada da mantıklı bir yaklaşımları var. Diyorlar ki biz kurumsalın teklifi ile yani CHP genel merkezinin teklifiyle genel başkanımızı aday yapalım kazanırsa cumhurbaşkanı olur kazanmazsa da Muharrem İnce gibi genel merkezimizi elimizden almazlar.
"İMAMOĞLU İLE AKŞENER KILIÇDAROĞLU'NUN ADAYLIĞINA RAZI DEĞİL"
CHP'de CHP'li olmak ya da partide kalmak hükümet olmaktan daha kıymetlidir, bunu herkes bilir. Ekrem İmamoğlu ile Meral Akşener ise Kılıçdaroğlu'nun adaylığına razı değiller. Meral Hanım 16 milyonun göremediğini görmüştü ve dünyada ne kadar kahraman varsa hepsine benzetmişti İmamoğlu'nu. Bunun açık yorumu şudur yani Kılıçdaroğlu'nun adaylığını Ekrem İmamoğlu ve Meral Hanım istemiyor.
"BATI'LILARIN BELİRLEYECEĞİNE İNANIYORLAR"
Galiba dünyanın değiştiğini fark edemiyor arkadaşlar. Türkiye'de başkan adayını İngiltere'nin, Fransa'nın ya da Almanya'nın atayacağını düşünüyorlar. Eski mandacılık kafasıyla Türkiye'deki siyaseti hala Batı'lıların belirleyeceğine inanıyorlar. Oysa Türkiye'de büyük bir halk devrimi oldu. Artık Türkiye'de siyasetin rotasını halk belirliyor.
Kar meselesi bunların beceriksizliğini erken kustu. İş yapma niyetleri yoktur. İstanbul'da hizmet diye bir dertleri yoktur. İstanbul'a sırtını dönmüş.
Gazeteci Murat Özer: CHP'nin yalanlarla örmüş olduğu bu yalan imparatorluğu çökmüş durumdadır. Sadece karların altında CHP belediyeciliği kalmadı.