CHP'nin kanallarında seçilmiş lidere küfür talimatı FETÖ'cülerden mi? Kim bu Sedef Kabaş?
Cumhurbaşkanlığı makamına ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a TELE 1’de söylediği sözler nedeniyle hakkında soruşturma açılan gazeteci Sedef Kabaş için RTÜK de inceleme başlattı. Güvenlik güçleri gece saatlerinde Sedef Kabaş'ın Sarıyer'deki evine giderek Kabaş'ı gözaltına aldı. Peki Kim bu Sedef Kabaş? Talimatları FETÖ'den mi alıyorlar? Muhalefet hakaret ve küfür diliyle neyi amaçlıyor? Gündemin öne başlıklarını A Haber canlı yayınına katılan Sabah gazetesi Haber Koordinatörü Kenan Kıran ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan değerlendirdi.
Sabah gazetesi Haber Koordinatörü Kenan Kıran'ın açıklamaları:
"Sedef Kabaş gazeteci ve iletişim uzmanı olarak görünüyor. CHP'ye yakın olduğu ifade edilen TELE 1'de Cumhurbaşkanı ve makamına yönelik hakaret eden biri. Yanında milleti temsil eden CHP'li vekiller buna seslerini bile çıkarmadı. İşte bu isim dün gece gözaltına alındı ve soruşturma devam ediyor.
Sedef Kabaş, CHP'nin örnek ya da sembol gazetecilerinden biri ben öyle düşünüyorum. Türkiye'de muhalefetin seçilmişlere ve halka karşı küfür ve hakaretleri ciddi anlamda arttı. İYİ Partili Lütfü Türkkan, Meral Akşener ve Özgür Özel gibi bazı CHP'li vekiller bunu yapıyorlar. Son isim olarak Sedef Kabaş bunu yaptı.
Ben bu ismi 17/25 Aralık'tan beri takip ediyorum. Bu FETÖ'nün yargı darbesiydi. Yasa dışı dinlemelerle yapılan operasyonlarla yargı darbesi yapılmaya kalkışıldı. Sedef Kabaş bu dönemde savcı Hadi Sadioğlu'nun fotoğrafını paylaştı ve hedef gösterdi. İşte bu dönemde gözaltına alındı.
Bu olaylardan sonra FETÖ'nün gazetesi Sedef Kabaş'ı manşetine taşıdı, FETÖ'nün sosyal medyada etkili hesaplarından FuatAvni hesabı 'Güzel insan Sedef Kabaş geçmiş olsun' mesajı paylaştı.
Sedef Kabaş, Türkiye terörle mücadele ederken de mesajlar paylaştı. Zaman gazetesine açık şekilde destek verdi. Sedef Kabaş yine birçok mesajında FETÖ'ye ve FETÖ kurumlarına destek mesajları verdi. Sedef Kabaş aynı zamanda MİT TIR'ları kumpasına destek verdi. Sedef Kabaş açık şekilde teröre destek veren paylaşımlar yaptı."
AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan'ın ifadeleri:
"Bu televizyon programlarında söylenenleri başka bir ülkede yaşayamazsınız. Hiçbir ülkede bu kadar nobran bir dil kullanılamaz. Yaşanan bu çirkinliği kınıyorum. Demokratik bir şekilde iktidara gelmiş seçilmiş bir lidere hiçbir şekilde böyle bir hakaret dili kabul edilemez.
Bunları düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi kavramlarla tanımlayamazsınız. Sedef Kabaş denilen kişi televizyon programları kimliği adı altında açık şekilde toplumda kin ve nefreti yaygınlaştırarak kaos ve karışıklık derdinde olan bir etki elamanı görevi yapmaktadır.
Kişi dilinin altında saklıdır. Dolayısıyla yüzde 52 oy alarak halkımızın tercihleriyle iş başına gelmiş bir demokratik lidere bu dili kullanmak hem ona hem oy veren seçmenlerimize hem de aziz milletimize hakaret demektir.
Dikkat ederseniz bunlar insan hakları, barış ve özgürlük gibi kavramları en çok kullananlardır. Ancak maalesef bu kavramların da içini boşaltan, arkasında dolanan ve bu kavramları kendilerine kalkan eden ve bu kavramlara yakışmayacak hareketleri ortaya koyan kişilerdir.
Bu kullandıkları hakaret dili hiçbir şekilde kabul edilemez. Hakaret dilini kullananlar acizler ve zavallılardır. İçerlerindeki öfke kabardıkça ağızlarına hakaret olarak yansıyor. 20 yıldır ülkeyi başarılı şekilde yöneten, her türlü iç ve dış müdahaleye rağmen görevden alınamayan cumhurbaşkanına hakaret kabul edilemez.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkenin liderliğinde hala en güvenilir kişi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'nın partisi AK Parti'nin hala 1. parti olduğunu görüyorlar bundan dolayı da şiddetli bir şekilde saldırıyorlar.
AK Parti'nin başarısı onların yüzlerini yere düşürüyor. İşte bu yüzleri asılanlar ve yere düşenler çareyi çaresizlikte zavallılıkta buluyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve onun temsil ettiği değerlere hakaret etmeye yöneliyorlar. Bu tutumu ve dili şiddetle kınıyorum. Ülkemize yakışmıyor, herkes diline sahip çıksın."
Daily Sabah yazarı Merve Şebnem Oruç'un sözleri:
"Engin Özkoç'un orada dönüp 'Sedef hanım biraz ağır oldu' demesini ya da reklam arasında eleştirmesini ve toparlamasını beklerisiniz demesini beklersiniz. Aykut Erdoğdu da bir şey demesi ben de beklemiyordum. Ama sonrasında Uğur Dündar'ın inanılmaz korkunç bir hareketi var. Ekranlara dönüp bir salvosu var yani evlere şenlik.
Bir zamanlar fırınlarda haşere kovalayan hani onu bırakın cami önlerinde gidip ayakkabı arayan çocuklar namaz kılıyor diye kıyamet koparan bir medya vardı. İşte bu örneğini gördüğümüz Tele 1 ekranı var ya o eski ana akım medyaya bir dönüp baksınlar.
Hani o siz yandaşsınız, biz mağduruz hali var ya Size gelince hakarete uğruyoruz, hedef gösteriyorsunuz, biz mağduruz, biz azız, biz muhalefetiz var ya hani bize gelince siz yandaşsınız var ya işte şimdi dönelim bir bakalım. Elindeki lüksü elindeki fırsatı bir zamanlar sefil halde olan perişan ettikleri ülkenin içerisinde nereden aldıkları paralarla nereden yaptıkları o zamanki zenginlikle ne noktalara geldiler.
Kendi çöplüklerinin kralı olan isimlerin bugünden şikayetçi olmaları normal. Yani biraz akıl var izan var. Bir gazeteci olarak korkunç hakaretlere maruz kaldığım için bize yöneltilen bu dile de artık zor tahammül ettiğimiz için bu nasıl bir özgürlük halidir diyorum?
Buna bir kılıf aramayın. Zaten saray ifadesi onlarına dilene dolandı. Külliye'den bahsettiklerini gayet iyi biliyoruz. Siz kimi kandırıyorsunuz. Bir de söyledin bari arkasında dur. Yani cümlenin başına ve sonuna bakılınca kimden bahsettiği belli.
Hem o kadar ahlaksızca lafı söyleyecek cesaretin var. Farklı farklı firmalara danışmanlık yapıp nasıl tarafsız gazetecilik ben bunu anlamıyorum?
Bu objektiflikmiş. Hadi oradan ve hodri meydan. Gerçekten bu paralar nereden geliyor göstersinler. Bu cesaret nereden geliyor.
FETÖ ekranlarında bu kadar çok çıkan biri olduğunu ben bile bilmiyordum. İnsanları aptal yerine koymayı beceriyorlar. Yüzlerce atasözümüz var, her atasözünü her yerde kullanıp bunun arkasına geçip bunu diyemezsiniz.
Bu ülkede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kadar hakarete uğramış bir cumhurbaşkanı var mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan kadar hakarete uğramış bir siyasi lider var mı? Artık yeter. Bırakın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, sevenleri ve onların duygularını orası bir cumhurbaşkanlığı makamıdır.
Ya bu hepimizin Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarıdır. Kendi kendinize bunu yaparsanız, başkası size ne yapmaz. Ayıptır, günahtır. Biraz ar, namus ve iffet gerekiyor."