Millet İttifakı HDP'yi neden eleştiremiyor? Millet İttifakı fezleke oylamasında nasıl tavır sergileyecek?
HDP’li Semra Güzel’in 2017 yılında yapılan operasyonda öldüren Volkan Bora ile çıkan samimi fotoğrafları Türkiye’de infiale yol açtı. Terör kamplarına gidip orada silahla poz verip top oynayan Semra Güzel için fezleke hazırlanıp komisyona gönderilirken süreç içerisinde Millet İttifakı’nın gizli ortağı HDP için CHP ve İYİ Parti’den bir ses çıkmazken Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu ise devleti hedef almaya kalkıştı. Peki CHP ve HDP’nin sessizliğinin sebebi ne? Fezleke konusunda nasıl bir tavır alacaklar? Gündemin öne çıkan başlıklarını A Haber canlı yayınına katılan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, gazeteci Hakkı Öcal ve akademisyen Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz değerlendirdi.
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür'ün açıklamaları:
"Bu fotoğraflar ilişkiyi çok net ortaya çıkardığı için sert bir şekilde tartışılıyor. Aslında HDP/PKK ilişkisi hiç de gizli saklı bir ilişki değil. Bu partiyi kuran akıl Kandil ve İmralı'ydı. Bu fotoğrafların ortaya çıkması milletvekili olması nedeniyle çok daha çarpıcı bir hale geliyor.
AB standartlarına ve Venedik kriterlerine bakıldığı zaman Türkiye geç kaldı. Şiddeti siyaset açısından konuştuk tartıştık ama öyle bir noktaya geldi ki artık pervasızlaştı. Semra Güzel'in fotoğraflarının tarihi 2017. Bu zamanda Çözüm Süreci falan kalmamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu buna böyle bir bahane bulmaya çalışıyor ama bunun hiç alakası yok.
Bugün HDP'nin Eş Başkanı Pervin Buldan, terör örgütü elebaşı Öcalan ile görüşürken kayınbiraderinin selamını göndermek için 'Kandil'den izin aldığını' söylüyor. Bunun Çözüm Süreci ile hiçbir alakası yok. HDP'yi 2013 yılından beri yönlendiren Kandil'dir. Doğal olarak Türkiye bunu hukuken çözmek zorundadır.
Türkiye'de şiddetle ilişkili bir partiye karşı bütün siyasetin tavır alması gerekiyor. Türkiye'nin temel problemi CHP ve İYİ Parti'dir. Bu iki partinin HDP'nin PKK ile ilişkisini bildiği halde hala HDP ile olan birlikteliğini sürdürmeleridir. Ben buna dehşet verici diyorum. Bu HDP'nin PKK'yı desteklemesinden çok daha vahim bir olay."
Gazeteci Hakkı Öcal'ın canlı yayında öne çıkan sözleri:
"Ortada bir terör örgütü varken ne Kürtlerin ne de bölgedeki Türklerin gerçek iradesi ortaya çıkamaz. Gündüz bir parti ya da dernek kuruyorsunuz. Gece gelip bu teröristler sizi öldürüyor. Yani bunun örnekleri var. Ben HDP'nin kapatılmasına karşıyım. Bu parti bütün bu teröristlerden temizlensin. Suçu olan vekillerin mahkemede yargılanmak üzere fezlekeyle üyeliklerini düşürsünler.
Ama bizim bütün gücümüz ve hızımızla bu terör örgütünü ortadan kaldırmamız lazım. Çünkü bunlar Kürt iradesi zannediliyor. Bakınız İyi Parti dahi HDP'yi Kürtlerin iradesi zannediyor. Yani İYİ Parti 'HDP'ye yaklaşırsam HDP'ye oy vermeyen ama Türkiye'de Kürt sorununa çözüm arayan insanlar bana oy verirler' diye düşünüyor.
Ortaya KCK diye bayağı bir paralel yapı kurdu terör örgütü elebaşı Öcalan. Bunu bitirmek ve bunun sivilleşeceğine daha çok hendek savaşlarıyla, yangınlarla ve Rojova olaylarıyla süreci durdurdular. Meral Akşener çıkmış ' Bu süreci devam ettirmek isteyen hükümet cezalandırılsın, oraya bürokratlarını gönderen siyasetçilere fezleke hazırlansın.' diyor. O hareket PKK'nın elinden Kürt siyasetini çekip almak için yapıldı.
Buna karşı mı çıkıyorsunuz? Bırakım da Kürt siyaseti terörün elinde mi kalsın? KCK ile PKK şu anda aynı şey. Ama olmayacaktı. Abdullah Öcalan açılım süreci sırasında 'PKK'ya kendini fes et ve silahları göm' dediğinde bunun üstüne beton dökülseydi ve süreç devam etmiş olsaydı farklı bir nokta gelişecekti ama öyle olmadı. KCK terörün elinde kaldı. HDP'yi KCK'nın elinden kurtarmak için KCK'nın arkasındaki PKK terörü ortadan kaldırılmalıdır. Terör örgütü tamamen silinmelidir."
Akademisyen Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz'ın öne çıkan sözleri:
"Bu fotoğraf Türk siyasetinde bir turnusol kağıdı olacak. Tıpkı geçtiğimiz aylarda çıkan Suriye tezkeresi gibi. Bu fotoğrafın da belirli siyasi ayrışmalara neden olacağını görüyoruz. Türk istihbaratı eline geçen bilgileri yeni teknolojileri kullanarak kimin olduğunu ortaya koyuyor. İşte bu yüksek teknoloji ürünleriyle kim kimdir ortaya çıkıyor.
Yarın kimlerin fotoğrafının çıkacağı ayrı bir konudur ve bu da Türk siyasi hayatına bomba gibi düşebilir. Dolayısıyla CHP'nin bu meseleye bakışını yeniden revize etmesi gerekir. Birçok teröristin artık cep telefonu var, arşivi var, bunlar işin içine girdikçe Kandil'e kimin gidip geldiği ortaya çıkıyor.
Semra Güzel özelinde bakıldığında fotoğraflarda sıradan bir ziyaretçi olmadığı görülüyor. Örgüte gidebilen orada bir görüşme yapabilen kişilerin girebileceği alanlar belli. Diyarbakır'da yaşayan Hollandalı gazeteci buna örnektir. Ama burada Semra Güzel örgütün bütün alanlarına girmiş. Yani biz onu direkt olarak örgüt üyesi olarak tanımlayabiliriz.
Semra Güzel bir sempatizan değil ya da bir gözlemci değil direkt olarak örgüt üyesidir. Bu fotoğraflar net şekilde bunu ortaya koyuyor. Başka kimlerin fotoğrafları var bu tarama faaliyetleriyle ortaya çıkar zaten. Bunun Türk siyasetine etkileri olacaktır. HDP ile ittifak arayışının asla bir barış formülü olmayacağını Türkiye iç siyaseti çok yakında anlayacaktır. HDP kendini sivil alana demokratik zemine taşımadı."