Yeni adımların ihracata etkisi ne olacak? İhracatçılar yeni modele nasıl yaklaşıyor? Türkiye’nin yeni modeli neye yarayacak?
Başkan Recep Tayyip Erdoğan pazartesi günü yapılan Kabine toplantısının ardından Türkiye’nin yeni ekonomi modeline dair yaptığı açıklamalardan sonra ihracatçılar içinden kritik önem sahip “ileri vadeli kur” müjdesini paylaştı. Başkan Erdoğan’ın güven veren açıklamalarından sonra dolarda sert düşüşler yaşandı. Peki yeni ekonomi modeli neler sağlayacak? İhracatçılar yeni modele ne bakıyor? Yeni adımların ihracata etkisi ne olacak? Gündemin öne çıkan başlıklarını A Haber canlı yayınına katılan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle ve Ekonomist Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak değerlendirdi.
TİM Başkanı İsmail Gülle'nin açıklamaları:
"Türkiye hem 2020 hem de 2021 sürecinde tarihi ihracat başarılar yaşadı. Önümüzdeki sene de çok büyük hedeflerle devam edeceğiz. Biz bu süreçte istikrarlı bir kur istedik, TL'nin bu şekilde manipüle edilerek çok ciddi değer kayıpları asla tasvip etmedik. Bizim istikrarlı kurla korunmuş olan ihracatın daha sürekli olacağını ve daha iyi hizmet edeceğini biliyoruz.
Aradaki bu süreç hem halkımızı hem bizi tedirgin etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla bu seviyelere gelmesi bizi çok memnun etti. Önümüzü görecek bir kurla daha hızlı ihracat olacağını gayet iyi biliyoruz.
Merkez Bankası'nın ileriye dönük kur vermesi ihracatçılar için büyük bir adım. Bu ihracat camiasını cesaretlendirecek ve yeni atılımları teşvik edecek. İhracat eksenli düşük cari açık ve yüksek büyüme modeli bizler açısından büyük memnuniyet yarattı.
Biz ihracat ailesi olarak bu sorumluluk bilinci çerçevesinde hareket ediyoruz. 2020 yılında pandeminin en yoğun olduğu kapanmaların olduğu zamanda tedarik zincirinin bozmamak, ihracatı ve üretimi desteklemek büyük bir işti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bunun için teşekkür ediyoruz. Tedarik zincirini koparmayarak 2020 çok önemli ihracat rakamlarına ulaştık ve en az etkilenen ülkelerden olduk.
2021 yılında ihracatımız inanılmaz bir noktaya geldi. Aylık ihracat rakamları arka arkaya 20 milyar doların üstüne çıktı. Sene sonuna doğru Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatına doğru gidiyoruz. Çok güzel rakamlar paylaşacağız. Bu rakamlar 2022 yılının hedef rakamıydı 1 sene öncesinden bu hedefi yakalamış olduk. Bu bizi çok daha büyük bir ihracat hedefine götürecek.
Artık daha büyük yatırımların arefesindeyiz. Türkiye'de çok ciddi şekilde ölçek ekonomisine geçiş süreci var. Tedarik zincirinin koparmamanın rakamsal olarak Türkiye'ye çok ciddi bir hamle yaptı. Artık ölçeğini büyütüp daha büyük siparişlere cevap vereceği yatırımlar yapıyor. Biz bunların hepsini organize sanayi bölgelerinde net şekilde görüyoruz.
300 milyar dolarlık bir hedefimiz vardı 2026 yılı için. Görünen o ki bu hedefi de öne çekeceğimizi gösteriyor. Verilen desteklerle Türkiye yoluna tam gaz devam ederek neler yapabileceğimiz örnek bir mücadeleyle ortaya koyacağız.
2020 ve 2021 yılında pandemide yüzlerce sorun oldu, ama biz bu sorunları götürdüğümüzde hep çözüm üretildi ve bunların geri dönüşlerini yaşıyoruz. Bu konuda desteğini hiç esirgemeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hep sorunları çözdü ve destek sağladı. İşte bunların neticesinde rekorlar ortaya çıktı."
Ekonomist Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak ifadeleri:
"Açıkçası Türkiye'nin özellikle 1980'den beri yürüttüğü bu cari açık vererek büyüme politikasının ciddi riskleri söz konusuydu ve çok da sürdürülebilir değildi. Nihayetinde bir ülkenin sürekli cari açık vermesi ve bunu yabancı sermaye girişiyle fonlaması hakikatten belli bir dönem sonunda bir kriz nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye geçtiğimiz 10 yıllarda iki – üç tane böyle büyük krizle karşılaştı.
Bu çerçevede Türkiye'nin bu kısır döngüden kurtulması için dış ticaret fazlası vererek bu riski bertaraf etmesi gerekiyor. Pandemi kriziyle beraber zaten yabancı sermaye girişinde bir takım sıkıntılar oldu hakikatten beklenen fayda da gelmeyince nihayetinde Türkiye dış ticaret fazlası vererek ve negatif faiz politikasıyla aslında yeni bir yola girdi.
Bu alınan tedbirler bu yeni modelin başarıya ulaşabilmesi için gerekli olan düzenlemeler. Hem dün hem bugün gördüğümüz itibariyle aslında makro olarak ihtiyaç duyulan bütün mekanizmalar bu amaca yönelik olarak yeniden düzenleniyor. Beklentimiz de bundan sonraki günlerde de eksik kalan hususların da tamamlanması.
Bütün bu tedbirlerin bize verdiği mesaj şu: Türkiye'nin dolarizasyondan kurtulması ve milli parasının ekonomik hayatta yaygınlaşması temel hedef. Bu açıdan bütün ekonomik birimlerin ellerinde dolar tutmasını gerektirecek bütün gerekçeler ortadan kaldırılarak nihayetinde MB'ye finansal sistemden bir döviz transferini ihtiva ediyor. Bütün finansal sistem de bunu destekliyor."