Döviz silahı nasıl tersine döndü? Kurda daha büyük düşüş olur mu? Fahiş fiyatlar düşecek mi?
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine toplantısı sonrası verdiği mesajlarla döviz kurunda sert düşüş oldu. TL korumalı mevduat sistemi devreye girdi döviz bürolarında uzun kuyruklar oluştu. Peki 13 TL'nin altına düşen dolar kuru hangi seviyelere kadar iner? Kur korumalı TL mevduatı dönemi başladı, sistem nasıl işleyecek? Yeni ekonomi modeli neler getirdi? Döviz kurundaki dalgalanmaya karşı yeni adımlar atılacak mı? Dolardaki sert düşüş kimleri rahatsız etti? Muhalefet kriz tetikçiliğini neden sürdürmekte ısrarlı? Gündemin öne çıkan başlıklarını A Haber canlı yayınına katılan AK Parti Adana Milletvekili ve AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ahmet Zenbilci değerlendirdi.
AK Parti Adana Milletvekili Ahmet Zenbilci'nin açıklamaları:
"Ülkemize karşı ekonomi anlamında bir operasyon yapılıyor ve ciddi bir süreçten geçiyoruz bunu da milletimiz görüyor. Ülkemizde dövizle yoğun bir çalışma var ve dünyanın belki de hiçbir ülkesinde böyle bir durum yok. Maalesef bir dolarizasyon durumu söz konusu. Küçük esnaftan sanayiciye kadar herkes dövizle çalışıyor hayatı döviz üzerinden yürütüyor. Yanlış yönlendirmelerden biri bu.
Yerli ve milli bir yapının ülkemizde oturması için mücadele ediyoruz. Ülkemizde daha çok TL'nin güçlü olması için işlemlerin daha çok TL üzerinden yürütülmesi gerekir. Hem içerideki hem dışarıdaki işbirlikçiler buna müsaade etmiyorlar. Bunu daha çok teşvik etmeye gayret gösteriyorlar. TL kalanlara karşı bir saldır hatta ve hatta aşağılama gibi bir durum var.
Muhalefette yer alan bazı vekiller video çekerek ya da sosyal medya üzerinden mesaj paylaşarak 'aman ha dolarları bozdurmayın' diyor. Böyle bir gafletin içine düşmüş bir siyasetçi var. İşte bu tarz gerçeğe dayanmayan yönlendirmelerle vatandaşların döviz talebi artıyor ve yükselişler oluyor. Son yükselme durumuna dikkatlice bakınca bunu görebiliriz.
Bu tarz işbirlikçiler sanayiciden daha çok hanehalkına yönelik hamleler yaptılar ve panik havası oluşturmaya çalıştılar. İnsanlarımız da küçük meblağlarla bile döviz bürolarına rağbet gösterdi. İşte bu işbirlikçiler kendilerince böyle bir güvensiz ortam yaratarak bir iktidar değişimi hedeflediler.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlarımıza güven verdi ve bunun neticesinde insanlarımız kendine gelip panik havasını bir kenara bıraktı.
TÜSİAD tamamen dış menşeili onların bir temsilcisi. Dışardaki büyük şirketlerin Türkiye distribütörlüğünü yaptıkları için böyle bir tutum aldılar. Dışardakiler 'bizi üretelim siz tüketin biz karımızı alalım' diyor TÜSAİD'da bu fikrin temsilciliğini yapıyor. Biz de genç bir ülkeyiz güçlü bir Türkiye'yiz üreteceğiz, satacağız ve kazanacağız.
Faizin düşmesiyle yatırım ve üretim artacak ihracat yükselecek böylece ülkenin her kesiminde bir refah ortamı oluşacak ancak onlar sadece mutlu bir azınlık olmasını istiyorlar. Vatandaşın kendilerine muhtaç olmasını ve onlara hüküm etmeyi istiyorlar. Bizim yaptığımız bir ekonomik özgürlük mücadelesidir.
Yeni sistemin faizle alakası yok. Bunlar ellerinden gideni geri almak için panik havası oluşturmak için atılan bir takım iftiralar. Biz üretimi ve emeği güçlendirmek için bir garantörlük yapıyoruz. Biz yatırım ve üretimi sonuna kadar destekliyoruz. Böylece ülkemize zaten döviz gelmiş olacak. Dolayısıyla bizim faizi ilgili bir adımımız yok. Biz üretimi destekliyoruz. Faiz sömürgedir.
Hiçbir zaman bu millettin böyle yerli ve milli olduğunu anlamadılar bu yüzden şaşkına döndüler. Beklemedikleri bir refleks gördükleri için bunun paniği içerisinde iftira atıyorlar. Yeni sistemin kesinlikle faizle alakası yok.
Bundan sonra kesinlikle fahiş fiyatların aşağı doğru inmesi gerekiyor. Hangi bahane ile çıkardıysanız o bahane ile inmek zorundasınız. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati bu konuda net mesajlar verdi. Bu millete daha fazla haksızlık yapma hakları yok bu net şekilde ortaya kondu. Görevli bakanlıkların yetkilileri hızla sokağa inecek ve gerekli denetimleri yapıp cezaları kesecek. Stokçulara karşı bu mücadele verilecek."