Hamas Büro Şefi Merzuk A Haber’e konuştu: Gazze’de beton duvar inşası acizlik siyaseti
Filistinlilere yönelik baskı ve saldırılarını artıran İsrail'in hukuksuz uygulamaları devam ediyor. Yasadışı yerleşimler her geçen gün artarken, Filistinliler kendi evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Bölgede yaşanan son gelişmeleri Hamas'ın Uluslararası İlişkiler Büro Başkanı Musa Ebu Merzuk, A Haber'e değerlendirdi.
Filistin topraklarında İsrail'in baskı ve şiddeti her geçen gün artıyor. Bölgedeki son durumu, Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ın Uluslararası İlişkiler Büro Başkanı Musa Ebu Merzuk, A Haber'e değerlendirdi.
Merzuk, İsrail'in uluslararası toplumun tüm uyarı ve çağrılarına rağmen yasadışı eylemlere devam etmesini, BM'nin sessizliğine dayandırdı.
Merzuk, "Mevcut durumda Birleşmiş Milletler, maalesef kanunlar çerçevesinde İsrail'e yönelik yaptırım uygulamaktan aciz durumda. Bunun nedeni de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve birçok BM ülkesinin ABD'nin güdümünde olması. ABD Siyonist İsrail'e tüm gücüyle destek veriyor. Ayrıca İsrail de cezalandırılmadan tüm kararlarını almak istiyor. BM'den hiçbir tepki istemiyor. BM de zaten şu anda bunu yapıyor." dedi.
Mayıs ayında İsrail güçleri Gazze'yi bombardımana tutmuş yüzlerce Filistinli yaşamını yitirmiş, milyonlarca dolarlık zarar meydana gelmişti. Merzuk Gazze'de büyüyen insanlık trajedisine bir kez daha vurgu yaptı.
Uluslararası İlişkiler Büro Başkanı Musa Ebu Merzuk, "Maalesef 2014 yılındaki savaşın etkileri hala olduğu gibi devam ediyor. Bombalanan ve yıkılan evler olduğu gibi duruyor. 2014 yılındaki saldırıda zarar gören tarlalar, işyerleri ve imalathaneler hala onarılmayı bekliyor. 2021'deki savaşta da zarar gören alt yapı, su, kanalizasyon gibi şebekeler de aynen duruyor. Dünyanın gözü önünde bombalanan binalar aynı şekilde duruyor. Aslında ateşkes bazı şartlara bağlı olarak kabul edilmişti. Yapılan tahribat işgalci İsrail ile araya giren bazı ülkeler tarafından onarılacaktı. Ateşkes bunun üzerine kabul edilmişti. Ancak maalesef bu henüz gerçekleşmedi... Gazze'de durum gerçekten çok zor, insanlar umutlarını yitirmek üzere." ifadelerini kullandı.
Ebu Merzuk, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki beton duvar inşası ile masum sivilleri hedef aldığını belirtti.
Musa Ebu Merzuk, "İnanın işgalci İsrail'in Gazze'ye uyguladığı şey açık cezaevi değil, kapalı cezaevi. Bu cezaevinin de sadece iki kapısı var. Biri Mısır'a, diğeri Siyonist İsrail'e açılıyor. Deniz tarafı ise kapalı. Geriye kalan sınır da 65 kilometre uzunluğunda ve 8 metre yüksekliğinde bir duvar ile kapatıldı. İsrail'in bu siyaseti ancak acizlerin uygulayabileceği bir siyaset. Mazlum günahsız sivilleri hedef alıyor. İsrail karşındakini dinlemeyi değil, sadece cezalandırmayı seçiyor. Ancak bu duvarın akıbeti de benzerleri ile aynı olacak. Batı Almanya ile doğu Almanya arasında inşa edilen duvar gibi. Sonları ancak yıkım olacak. Bu duvar bizimle İsrail'in arasını ayırmıyor. Bu duvar bizimle, bize ait diğer topraklarımızı ayırıyor." şeklide konuştu.
Ebu Merzuk, yeni başbakan Bennet döneminde de İsrail'in politikalarının değişmeyeceğine vurgu yaptı ve "İsrail'in mevcut politikaları iki devletli çözümü baltalıyor ve imkansız kılıyor. Dost ve kardeş ülkeler de bu durumu artık anlamalı. Filistinlilerin evleri, arazileri, bahçeleri işgal ediliyor. İsrail, bağımsız siyaseti, ekonomisi, diplomasisi olan bir Filistin Devleti'ni kabul etmiyor. İşgalci yönetim, kendisine köle olacak bir Filistin istiyor. Bunun için de işgalini her geçen gün biraz daha genişletiyor. İsrail'in siyasetinde yıllardır hiçbir değişiklik göremezsiniz. Filistinlilere hayat hakkı tanınmıyor." diye konuştu.
İngiltere'nin Hamas'ın siyasi kanadını terör listesine alma kararını da değerlendiren Merzuk, bu durumun Hamas'ı etkilemeyeceğini dile getirdi.
Merzuk, "İngiltere'nin Hamas'ı terör listesine alması aslında garipsenecek bir durum değil. 1917'den bu yana İngilizler İsraillileri topraklarımıza yerleştirmek için her türlü yolu deniyor. Topraklarımızın gasp edilmesine, işgal edilmesine her türlü desteği verdiler. Bundan dolayı bu durumu normal karşılıyoruz. Ayrıca bizi terör listesine almaları bizi etkilemez. İngiltere'de ne evimiz ne toprağımız ve ne de binalarımız var. Orada hiçbir işimiz yok. O yüzden çok da önemsenecek bir durum olarak görmüyoruz." dedi.