Mesele sadece ekonomi mi? Kriz lobisinin hedefi neden Başkan Erdoğan?
Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesinin ardından döviz fiyatlarında anormal yükselişler yaşandı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından üretim, ihracat, istihdam, yatırım ve büyüme odaklı bir ekonomik kurtuluş savaşının verildiğini duyurdu. Peki döviz üzerinde kimler oyun oynuyor? Dertleri ekonomi mi, yoksa siyasete müdahale mi? Mandacı iktisatçılar hangi siyasileri nasıl yönlendiriyor? Döviz kuru üzerinden sokakları kimler karıştırmak istiyor? Piyasaları kimler panik havasına sokuyor? Ekonomiye saldırının arkasında kim var? Gündemin öne çıkan başlıklarını A Haber canlı yayınına katılan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir değerlendirdi.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir'in açıklamaları:
"Elbette burada sadece mesele ekonomi değil. Türkiye'de var olan unsurlar iktidarı devirmek için her yolu deniyorlar. Bunlara karşı yine bir savaş yürütüyoruz. Biz bunlara alışığız, Türkiye küresel bir saldırı altında ekonomik bir savaş veriyor.
Dün içeride olan Demirtaş 7 bölgede 'halkı ayaklandırın' çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu hemen harekete geçti ve Mersin'den başlayacağını söyledi. Yani talimatı yerine getirdi. Küresel operasyonun ayakları Türkiye'de devreye girdi. Bunlar Türkiye'yi zora sokmak için hemen bir araya geliyorlar.
Daha dün Türkiye'ye 10 milyar dolarlık bir yatırım geldi. Türkiye ekim ayında cari fazla vermeyi başardı. Aslında Türkiye'nin verdiği ekonomi sistemi meyvelerini vermeye başladı. Bunun vatandaşa yansımasını engellemeye çalışıyorlar.
Tencere tava hep aynı hava. 'Kıtlık varmış' yaygarası koparmaya kalktılar ama açıklamalar geldi böyle bir durum söz konusu değil. Biz ihracata dayalı bir üretim ekonomi sistemi kurduk. Bu iyi sonuçlar verdi ve 2023'te asıl sonuçlar geldiğinde bir daha bu ülkeyi kimse durduramayacak. Onun için ellerindeki bütün enstürümanları harekete geçirecekler.
Para gücü olan parayla, medya gücü olan medyayla, siyasi gücü olan siyasetle ve yurt dışındakiler de algı operasyonlarıyla harekete geçtiler. Bunların amacı ülkenin geldiği güçlü yapıyı vatandaşa yansımadan durdurmak. Ama biz bu saldırılara açığız.
Biz bu kurduğumuz ekonomik sistemle dünyada Çin ile birlikte büyüme gösteren bir ülkeyiz. Ama korona ve dünyadaki üretimin azalması nedeniyle vatandaşımıza olumsuz yansımaları oldu. Biz bunları görüyoruz. Bizim yapmak istediğimiz şey bu yansımaları en aza indirmek. Vatandaşımızı dünyadaki yoksullaşmadan kurtarmaya çalışmak ve var olan sorunları ortadan kaldırmak.
CHP'yi yöneten HDP'dir. CHP'nin seçim beyannemelerini okuyun. 2011'den 2021'e kadar tüm beyannamelerde terörle mücadele unsuru kaldırılmıştır, yok. CHP'nin HDP'nin arka bahçesi olduğunu CHP'nin seçim beyannamelerine bakarlarsa görürler. Bir iddia değil, bir bilgi söylüyorum. PKK ile mücadeleye ilişkin başlıklar kaldırılmıştır.
Millet erken seçim istemiyor. İstemediğini 2018'de seçimi bir ssiteme bağlayarak gösterdi. Seçimler bu ülkeyi hep daha kötüye götürmüştür. Bu ülkede en fazla iktidarda 4.5 yıl kalınmış. Koalisyonlar olmuş, ekonomi hep daha kötüye gitmiş. Seçim değil, istikrar isteniyor. CHP'liler de, İYİ Partililer sahaya indiğinde, esnafın görüşünü pahalılıktan şikayet ediyorlar, iktidarı istemiyorlar diye söylüyorlar.
Biz de sahaya iniyoruz, bize ise şöyle söylüyorlar: Dünyadaki kriz ortamının, korona ile mücadelenin farkındayız. Zaman zaman pahalılıktan şikayetçiyiz ama hükümetin adımlara da inanıyoruz. Bunları hiç zikretmiyor onlar.
İttifakın ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel bir vizyonu var. Tek bir vizyonları var, istikrarla onuı götürüyorlar. O da Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı ve iktidarı düşürmek. Ülke parçalanırsa parçalansın, ne olursa olsun ama iktidar devrilsin diyorlar. Her biri farklı telden çalıyorlar. Kılıçdaroğlu 'ben adayım' diyor, Akşener ise 'Fatih Sultan Mehmet' arayışında...
Bunlarda ekonomi sebep, iktidarı indirmek sonuç." diyen Özdemir, "Attıkları adımların talimatını nereden alıyorlar? Programın başında Biden'ın sözlerini verdiniz. Türkiye'deki unsurları harekete geçireceğiz diyor Biden. Harekete geçirmişler işte...
Vatandaşımıza bizim bir tavsiye ve talimatta bulunmamız sözkonusu değil. Sadece bir ricamız var, geldiğimiz düzey, ekonomik konumu dikkate alsınlar. Dünyanın önemli finansal kuruluşları, 'Türkiye'nin makro ekonomik verileri çok sağlam, iyi bir ekonomik sistem kurdu' dediler. Bu güçlü yapıya sahip çıkmalarını diliyoruz. Bu ülke ilk defa bu güçlü vizyona sahip oldu. Kriz ortamında bütün ülkeler küçülürken, Çin ve Türkiye büyüme gösterdi. Buna sahip çıkmamız gerekir. Bunu çalkantılarla kenara atarsak, ülkenin yıllarını kaybederiz. Cumhurbaşkanımızın çabasını yok saymış oluruz. Vatandaşımız bunun faydasını görecek.
AK Parti şu anda Türkiye'de birinci parti. Cumhur İttifakı da yüzde 50+1'in üstünde bir oy ile güven ve gücü ile devam ediyor. CHP'nin oy oranı da daha önce aldıkları oy oranından daha yüksek değil. En marjinal, en iyi iyimser anketleri bile böyle söylüyor.
Genel Merkezimizin yaptırdığı anket sonuçları var. Bağımsız kuruluşlarla da anket yaptırıyoruz. Buradan aldığımız verilerde vatandaşın AK Parti ve Cumhur İttifakı'na güveni ve desteği sürüyor. Beklentileri de anketlerde inceliyoruz. Gündemimizde muhalefetin ve göbek bağı Amerika'da olanların değil vatandaşımızın söylemleri var.