Ekonomiye dolar üzerinden saldırı! Dolar ve euroda anormal yükselişin nedeni ne? İşte perde arkası...
Son dakika haberi... Spekülatif ekonomik saldırıları kimler nasıl yönlendiriyor? Ekonomi neden hedefte? Kurlardaki anormal yükselişin perde arkasında ne var? AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör ve Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ihracat rekorları kırarken yıl sonu büyüme rakamları giderek artarken faize karşı üretim ve yatırım stratejisini benimseyen Türkiye'nin ekonomisine kur üzerinden saldırılar devam ediyor.
Sosyal medyada çeşitli spekülasyonlar yapılarak Türkiye ekonomisi hedef alınıyor. Son olarak eski Merkez Bankası Başkanı ve İYİ Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz, Resmi Gazete üzerinden spekülatif paylaşımlar yaparak topluma korku pompalamaya kalktı.
Peki Türkiye ekonomisi neden hedefte? Kurlardaki anormal yükselişin perde arkasında ne var? Faiz kararına piyasanın tepkisi normal mi? Dolar ve Euro'da anormal yükselişinin arkasında ne var? Spekülatif ekonomik saldırıları kimler nasıl yönlendiriyor?
AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör ve Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
EKONOMİDEKİ VERİLER
Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör: Aslında Türkiye enflasyon, kur, faiz döngüsü altında birçok kişi tarafından bu şekilde yorumlanıyor. Ekonomide ciddi anlamda değişiklikler var, olumlu gelişmeler var makro verilerde. Büyüme rakamlarına bakarsanız bu yıl başında birçok ekonomideki kuruluşun inanmadığı ve sonradan revize ettiği rakamlar var. İhracatta çok ciddi bir artış var.
KURDA CİDDİ DALGALANMA
Fakat tabii ki kur vatandaşın nezdinde de dolara ihtiyaca olduğu için de ülkenin ve vatandaşın da bu algısında kurun önemi büyük. Bu günlerde Merkez Bankası'nın faiz indiriminden sonra kurda ciddi bir dalgalanma var. Ama ben bu dalgalanmanın sadece faiz indirimiyle olduğunu düşünmüyorum.
SOSYAL MEDYADA TETİKLENİYOR
Bir süredir hem MB nezdinde hem de ekonomiyle ilgili ciddi bir spekülasyon yapılıyor. Özellikle sosyal medya tarafından bu tetikleniyor. Aslında MB'nin geçen hafta Perşembe günü yaptığı 100 baz puanlık faiz indirimi çok beklenmeyen bir hamle değildi. Daha önce Başkan Şahap Kavcıoğlu tarafından bu gündeme getirilmişti. Başkan Erdoğan para politikasındaki bu makas değişikliği ile ilgili daha önce bilgilendirmelerde bulunmuştu. Buna rağmen kurda çok ciddi bir hareketlenme oldu. MB'nin kararı öncesinde de vardı ama sonrasında bir takım spekülasyonlar yapıldı. Sosyal medya üzerinden bu tetiklendi. Hükümetin döviz hesaplarına el konulacağına kadar akıl dışı bir takım yorumlarda bulunuldu. Bu vatandaşı daha fazla tedirgin ediyor iş insanlarını tedirgin ediyor. Aslında ben kurdaki bu kadar yükselmenin sadece MB'nin faiz indirimiyle ilgili olduğunu düşünmüyorum.
ÜLKEYE İHANET NOKTASINA GELDİ
Yıllardır biz söylenen öğretinin ya da IMF politikalarının dayattığı politikadan çok daha farklı bir politika izlenmeye çalışılıyor. Dolayısıyla bu bir çok kesim tarafından algılanamıyor algılansa da karşı çıkılıyor. Bunun üzerine de daha kötü kaos ortamının artması yaratılması için hem ekonomistler hem devletin birçok kademesinde daha önce görev yapmış eski bürokratlar bu spekülasyonlara alet oluyor. Artık bazı olaylar ülkeye ihanet noktasına geldi.
EKONOMİK TETİKÇİLİK
AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman: Burada bir ekonomik tetikçilik yapmak suretiyle Türkiye ekonomisini istikrarsızlaştırma, Türkiye'yi istikrarsızlaştırma ve bunun 2023 seçimleri için bir manivela olarak kullanılma arayışını görüyoruz. Zaten Biden'ın geçen yıl yaptığı açıklamada buna benzer bir ifadesi olmuştu. Döviz kuru üstünden bir çabanın olduğunu görüyoruz. Milletimiz Allah'a çok şükür bunları görüyor.
ÇÖZÜMÜN YERİ AK PARTİ'DİR
Gerçekten eğer bir sorun varsa bu sorunun çözüm yeri de var. Çözümün yeri AK Parti'dir. Çözümün yeri hükümetimizdir. Biz nasıl ki son 20 yılda Türkiye'yi bu kadar başarılı yönettiysek bugün sokaktaki fiyat dalgalanmasının da önüne geçeceğiz. Başta Ayçiçek yağı olmak üzere diğer taraftan bulgurda, pirinçte ve diğer ürünlerde temel girdilerde yaşanan spekülatif artışlara karşı hükümetimiz çalışmakta. Biz sürekli sokaktayız. Milletimizin bu yönde talebi var. Bunları kontrol altına alacağız.
DÖVİZ KURU TEK GÖSTERGE DEĞİLDİR
Türkiye döviz kurlarına bağlı olarak büyüyen bir ülke değildir. Döviz kurları ekonominin göstergelerinden sadece bir tanesidir. Ama var olmaz ontolojik bir değer olmazsa olmaz bir değer değildir. Burada önemli olan istihdam rakamları nedir, ihracat rakamları nedir ve sokaktaki fiyatlar nedir. Bir de meselenin son boyutu şunu belirtmek isterim meseleye bakarken sadece Türkiye perspektifinden bakmamak lazım. Avrupa'da durum nedir, ABD'de durum nedir, çok ciddi problemler yaşanıyor.
SOSYAL MEDYA SÜREKLİ KİRLETİYOR
Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı: Türkiye dünya ile birlikte sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Ama ekonomik göstergelere baktığımızda dünyanın pek çok ülkesinden biz daha iyiyiz.
Sosyal medyada sürekli olarak kirleten, Türkiye'de operasyonlar yapan spekültatif bir takım haberlerde ya da söylentilerde Türkiye'ye saldıran bir yapıyla karşı karşıyayız. Bu konuda geç kalıyoruz bir an önce bir düzenleme yapmamız lazım.
EKONOMİK SAVAŞ VAR
Türkiye ciddi anlamda küresel güçlerle mücadele ettikçe Türkiye'nin ekonomisine de bir takım operasyonlar yapılıyor. Muhalefette bu konuda alabildiğine sonuç almaya çalışıyor. Çarpıtarak deşerek çok daha vahim bir tablo ortaya koymaya çalışıyor. Ama bir mücadele içinde Türkiye pek çok noktada mücadele içinde. Hem siyasi hem terörle mücadele içinde o açıdan bunlar sürecek. Ekonomik verilere baktığımızda geçmişten çok çok daha iyi. Ama biraz sabretmek lazım. Burada bir savaş var ekonomik savaş var.
DOLAR ASIL REKORU KOALİSYONLARDA KIRDI
1983-2002 YILLARI ARASINDA DOLAR
220,10 TL'DEN BİR MİLYON 456 BİN 98 TL'YE ÇIKARAK 6 BİN 615 KAT ARTTI
2002-2021 YILLARI ARASINDA DOLAR
1,5 TL'DEN 9,60 TL SEVİYESİNE ÇIKARAK 6,4 KAT ARTTI
Türkiye'yi 19 yılda dünyanın en büyük 17 büyük ekonomisinden birini yapan Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, son aylarda spekülatif bir şekilde tetiklenen kurlardaki hareketlilik üzerinden hedef alınması dikkat çekiyor. İşsizliği son üç yılın, cari açığı 10 ayın en düşük seviyesine düşüren Türkiye, koronavirüs salgınında dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi olmasına rağmen kur üzerinden saldıranların yine hedefi oldu.
AK Parti'yi kapatma davası, e-muhtıra, Gezi olayları, 17/25 Aralık hükümeti devirme girişimi, 15 Temmuz darbe girişimi, ABD'nin Rahip Brunson olayı üzerinden başlattığı ve hala devam eden finansal saldırılar ve zorlu Kovid-19 sürecine rağmen Erdoğan'ın 19 yıllık iktidarında dolar kuru sadece 6,5 kat arttı. Başkan Erdoğan iktidara geldiği Kasım 2002'de 1 dolar tam olarak 1 milyon 687 bin 268 Türk lirasına karşılık geliyordu. Koalisyonlar döneminde zayıf düşen TL, AK Parti'nin iktidarıyla kendine geldi.
1981-2002 ARASINDA DOLAR 11.882 KAT ARTTI
Bazılarının hafızası zayıf da olsa tablo açık. Birçoğu uzun ömürlü olmayan koalisyon hükümetleri döneminde yaşanan kur artışları ekonomiye kalıcı hasarlar verdi ve ekonomik krizlerin fitilini ateşledi. 1981-2002 yılları arasında dolar kuru 11 bin 882 kat arttı. 1980'de yaşanan darbe yılında, vatandaşın cebinde döviz bulundurmasının yasaklandığı meşhur 24 Ocak kararları dolar kurunu %100 devalüasyonla 70 liraya taşıdı.
ÖZAL DA DİZGİNLEYEMEDİ
12 Eylül 1980'deki darbenin ardından iktidara gelen Turgut Özal, serbest ekonomiye geçiş sağlandı. Enflasyonun %80'i aştığı ve günlük kur düzenlemeleriyle geçen 9 yılın sonunda TL'nin dolar karşısındaki kaybı her yıl katlandı. Özal'in iş başına geldiği 1983'te 220 lira olan dolar, ANAP iktidarı 1991 yılında sona erdiğinde 4 bin 171 liraydı.
DOLAR ASIL REKORU KOALİSYONLARDA KIRDI
5 yıl süren DYP-SHP iktidarında dolar yaklaşım 25 kart arttı. 1997-1999 yıllarında iktidarda kalan ANAP-DSP iktidarında dolar yaklaşık 5 kat arttı. 1999'da iktidara gelen DSP-MHP-ANAP hükümetinin üçüncü yılında refah seviyesinin düşmesi ve neredeyse her akşam bir bankaya el konulmasıyla 2001 krizi patlak verdi. Tarihi krizlebir gecede faizler yüzde 7 binlere tırmanırken, 1 dolar 1 milyon 642 bin liraya fırladı. Bu süreçte, 1999 yılında 414 bin 837 TL olan dolar kuru 2000'de 613 bin 371 TL'ye, 2001'de 1 milyon 84 bin 807 TL, 2002 yılında 1 milyon 506 bin 431 TL'ye kadar çıktı.
Büyük kriz sonrası 1 Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidara gelen AK Parti hükümetinin iktidarda bulunduğu 19 yılda 6,5 kat artışla dolar 1,5 liradan 11 liraya çıktı. Merkez Bankası verileri de yaşanan siyasi ve ekonomik saldırılara rağmen AK Parti'nin 19 yıllık iktidarında dolar kurunun 6,5 kat arttığını gösteriyor. AK Parti öncesi 1983-2002 yıllarında dolar kuru 220,10 TL'den, 1,456,098 liraya fırlayarak 11 bin 882 kat arttı.
DYP-SHP İKTİDARINDA DOLAR 24 KAT ARTTI
Dolar kuru, 1990'lı yılların kolalisyon hükümetleri döneminde adeta rekordan rekora koştu. DYP-SHP koalisyonunun iktidarda olduğu 1991-1996 yılların arasında dolar 24 kat arttı. Ekonomik krizin çözümü için alınan 5 Nisan kararlarının millete faturası ağır oldu.