Bürokratlara tehdit, 10 büyükelçinin yargıya müdahaleye kalkışması ve TÜSİAD’ın laiklik çıkışı! Ne anlama geliyor?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “siyaset cinayetler” duyumunu ortaya attıktan kısa süre sonra Türkiye’de işini yapan bürokratları tehdit etti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun skandal açıklamalarının ardından 10 büyükelçi bir araya gelerek açıklama yaptı ve “Osman Kavala” serbest bırakılsın diyerek Türk yargısına müdahale etmeye kalkıştı. TÜSİAD da laiklik açıklaması ile Türk siyasetine ayar vermeye kalkıştı. Peki tüm bunlar ne anlama geliyor. 10 ülkenin büyükelçisinin skandal çağrısı ne anlama geliyor? Neden ''Kavala serbest kalsın'' dediler? TÜSİAD'ın bu çıkışı perde arkasında ne var? 28 Şubat zihniyeti yeniden mi devrede? Türkiye üzerinde ne planlanıyor? Kılıçdaroğlu'nun memurlara tehdidi suç mu? Kılıçdaroğlu neden tehdit ediyor? Bir planın parçası mı? Tüm gelişmeleri Erkan Tan ile Sabah Ajansı’nın konuğu olan AK Parti Kayseri Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkan Vekili Hülya Nergis değerlendirdi.
AK Parti Milletvekili Hülya Nergis'in öne çıkan açıklamaları:
"Büyükelçilerin yaklaşımı siyasi bir tutumdur. Bu isimlerin bir araya gelerek yaptıklarımı açıklama tahammüllere aykırı. Yaptıkları tavır tamamen reel politik sebep kaynaklı. Bu Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı alınmış bir tutumdur. Biz bu takım tavır ve tutumlarla çok karşılaştık.
Açıklama yapan büyükelçiler yargıya müdahale edilmesini istiyor. Türkiye'nin kendi hakim ve savcıları ve kendi hükümeti vardır. Kendi iş adamları ve iş dernekleri vardır. Birinin diğerine müdahalesi vesayet sistemidir. Biz bunları yıllar önce tarihe gömdük. Hükümet kendi işini yapıyor, yargı kendi işini yapıyor. Büyükelçilerde kendi işini yapsın.
TÜSİAD'ın açıklamaları var. Maalesef biz geçmişte bu takım açıklamaları biz gördük. Hükümet üzerinde baskı oluşturmak isteyen çevreler var. Nitekim askeri vesayeti çağıranlar var. Türkiye artık eski Türkiye değiller. Türkiye'de yüzde 52 ile seçilmiş bir iktidar var ve yoluna devam edip çalışıyor ve halkın da desteği sürüyor.
Türkiye'de işleyen bir sistem var ve halkın da buna olan desteği ortadır. Geçmişe özlem yanlış bir durum. TÜSİAD'ın da yaklaşımını bu şekilde değerlendirmek lazım.
BÜROKTARLARA TEHDİT
Muhalefet liderinin tutumu aslında çok yanlış. Türkiye'nin menfaatlerine zarar verecek şekilde bazı çevreleri hareket geçirmek bağlamında oldukça sakıncalı bir dil kullanıyor. Nitekim bu siyasi cinayetler söylemi de aynı mecrada değerlendirilmelidir. Türkiye yönetilemiyor izlenimi ortaya çalışıyor.
Şu anda Türkiye terörle mücadelede çok önemli mesafeler aldı. Bizden önce Türkiye'de siyasi cinayetler yıllar önce devam etti. Ama bizim iktidarımız döneminde faili meçhul cinayet kalmadı. Biz Türkiye'de 40 yıldır devam PKK terör örgütünü bitirdik. Bugün dağa çıkan kalmadı. Diyarbakır anneleri çocuklarını almak için mücadele ediyor."