Kemal Kılıçdaroğlu memurları neden tehdit ediyor? Perde arkasını A Haber'de anlattı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tehdit dili ne anlatıyor? Perde arkasında ne var? 18 Ekim ile ne demek istedi? AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, Erkan Tan ile Sabah Ajansı programında gündemin öne çıkan başlıklarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Öte yandan Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ve Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, konu ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce hakimlerden başladı, polislere kadar pek çok kamu görevlisine tehditler savurdu. Şimdi bir de tarih verip, memurları tehdit ediyor. Peki Kılıçdaroğlu, vesayet çağrısı mı yaptı? Amaç tehditle devlet işleyişini durdurmak mı? Kılıçdaroğlu daha önce KHK'lılara af vaadinde bulunmuştu. Memura tehdidin perde arkasında "FETÖ'ye af vaadi mi" var? AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir A Haber canlı yayınında değerlendirmelerde bulundu. Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ve Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, konu ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
ÜST AKIL İLE YÖNETİLİYOR
Neyse ki Kılıçdaroğlu'nun söylemlerini dikkate almıyoruz toplum da dikkate almıyor. O nedenle ne adamlığımızla, ne milletimizle ne hükümetimiz ile ilgili bir sorun yok. Onun tehditlerine itibar eden bu ülkede kimse olmadığı için bunun bir kıymeti yok ama sorun şu bu dili her zaman kullanıyor. Sebebi de bu milletten oy alarak iktidara gelmeyi düşünmediği için bir üst akıl ile yönetildiği için o üst aklın talimatıyla harekat etmeye alışık olması.
KILIÇDAROĞLU'NA YENİ VAATLER Mİ?
2008 yılında CHP'de Deniz Baykal'ı tasfiye etme süreci nasıl başlamışsa o üst akıl o zaman Kemal Kılıçdaroğlu'nu AK Parti karşısında nasıl piyasaya sürdüyse şimdi de aynı üst akıl. Bunu şöyle değerlendirebiliriz güçlü özgür kendi ayakları üzerinde duran Türkiye'ye istemeyenler diye bu üst akılı tanımlayabiliriz. Galiba Kılıçdaroğlu'na yeni vaatlerde bulundular onlar. Kılıçdaroğlu da bu vaatleri fütursuzca milleti tehdit edebilecek kadar keskin bir dille kullanıyor.
OY ALARAK İKTİDARA GELEMEYECEĞİNİ BİLİYOR
Bu millete bu şekilde ayar vermeye kalkılmasını affetmemek lazım. Daha önce polise, imama, öğretmene, şimdi bürokrata devlet memuruna bu fütursuz ve üslupsuz dilin karşılıksız kalmadığını milletimiz buna bir karşılık vermeli ki bu dile devam edilmesin. Kılıçdaroğlu bunu alışkanlık haline getirdi. Zaten bir iktidar beklentisi yoktu şu anda belki Cumhurbaşkanlığı ile ilgili de bir beklentisi yok olmayacağını kendisi de çok iyi biliyor. Milletten oy alarak iktidara gelemeyeceğini biliyor.
Emin Pazarcı'nın açıklamalarından öne çıkanlar:
SİVİL İTAATSİZLİK ÇAĞRISI
CHP'nin uzun zamandır kullandığı bir dil fakat satır aralarında önemli ifadelerde bulundu ve sivil itaatsizlikten çağrısından bahsetti. Uzun süreden beri CHP sivil itaatsizlik çağrısı yapıyor. Bu son derece tehlikeli ve önemli bir nokta. Öğrencilik dönemimde yasa dışı sol örgütler üniversitelerde bir takım eylemler yaparlardı. Rektörlük ve dekanlığın aldığı kararlara karşı itaatsizlik eylemleri yaparlardı. Bunlardan yılar sonra HDP hendek eylemleri sırasında sivil itaatsizlik çağrısı yaptı.
BUNUN ADI BİR KAOS PLANIDIR
CHP'de HDP ve bu yasa dışı örgütlerle aynı noktaya geldi. Memurların öğretmenleri savcıların itişip kakışmasını istiyorlar ve yukarından gelen talimatlara uygulanması gerektiğini söylüyorlar. Bu çok ciddi ve son derece büyük bir suçtur. Bunun adı kaos planıdır ve başka bir şey değildir.
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu:
SUNİ İTTİFAKI BİR ARADA TUTMAK İÇİN...
Bu konunun iki ana ekseni var birincisi CHP'nin hakikatten profesyonel bir akıl tarafından sürekli kamuoyunu meşgul edecek bir iddia ya da bir gündem başlığı oluşturması ve maalesef bunun arkasına takılmak veya bunun arkasındaki hesabı ortaya çıkartmakla ilgili bir süreç. Bu CHP'nin zaten bir süredir oluşturduğu suni ittifakı bir arada tutmak için sistematik olarak yürüttüğü bir kampanya ve bir şekilde de kendisini gündemde tutmak için de kullandığı bir manivela buna dikkat etmek lazım.
NEDEN 18 EKİM DEDİ?
Bu tür iddia ve söylemleri de karşılıksız bırakmamak gerekiyor. Aksi taktirde kendi kendini doğrulayan bir kehanet üretebiliyor. Bu 18 Ekim tarihi üzerinden gidiyorum. Birkaç nedenden ötürü. 18 Ekim Pazartesi bugün hafta başı devlet memurları işe başlıyor. Devletin işleyişi ile ilgili acaba bugünden itibaren devleti durdurmaya dönük bir çağrı mı bu? Veya devleti içindeki hala olduğunu öngördüğümüz kripto unsurları devleti kilitleyecek mekanizmaları harekete geçirmek üzere bundan sonrasına ilişkin bir mesaj mı veriliyor?
CHP'nin üretmeye çalıştığı gündeme çok dikkat etmek. Bunun kaynağını ve hedefini doğru tayin etmek, bunu karşılıksız bırakmazken bu söylem ve iddiaları tekrar ederek çarpan etkisiyle bir şekilde hizmet etmemek gerekiyor. Bu CHP'nin söyleminin ötesinde oynadığı tehlikeli bir oyun gibi duruyor.