PKK'dan HDP'ye talimat mektubu! Canlı yayında çağrıda bulundu: O mektup açıklansın
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "PKK 15 gün önce HDP'ye talimat yazısı gönderdi" ifadelerini kullandı. Talimat mektubu bir kez daha HDP ile PKK arasındaki kirli ilişkiyi gözler önüne serildi. Peki PKK'nın HDP'ye gönderdiği 'talimat mektubu'nda neler var? CHP ve İYİ Parti bu konuda neden sessizler? Siyasetçi Yazar Mehmet Metiner, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bölücü terör örgütü PKK'nın HDP'ye 15 gün önce bir talimat metni gönderdiğini söyledi. Soylu metnin,"Nasıl davranacağını, hangi adımları atacağını, siyaseti nasıl yapacağını, PKK'ya nerede bağlı olacağını ifade eden bir talimat metni" olduğunu açıkladı.
PKK 15 GÜN ÖNCE HDP'YE TALİMAT YAZISI GÖNDERDİ
"Hala zillet ittifakının anlayışı aynı şekilde devam ediyor. HDP meşru bir siyasi parti diyorlar. Onun için orada da PKK'ya kapı aralamaya çalışıyorlar" diyen Bakan Soylu, şunları söyledi: "Bugüne kadar bir kez terörü lanetlemeyen, terör örgütüyle kol kola gezen, elimizde PKK terör örgütünün HDP'ye 15 gün önce gönderdiği belge var. Nasıl davranacağını, hangi adımları atacağını, siyaseti nasıl yapacağını, PKK'ya nerede bağlı olacağını ifade eden bir talimat metni. Yukarıdan aşağı yazmışlar talimat metnini. Kılıçdaroğlu, Akşener, siz belki kendi koltuğunuz uğruna, sizi kandırdıkları, pişpişledikleri koltuğunuz uğruna bu milletin özgürlüğünü ve hürriyetini bir kenara bırakırsınız ama şehitlerimiz, sizin yakanızı ve bu millet sizin yakanızı bırakmaz."
Siyasetçi Yazar Mehmet Metiner, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
"O MEKTUP AÇIKLANSIN"
Sayın İçişleri Bakanımızın açıkladığı bu mektup çok çok önemli. Bu aslında malumun ilamı. Herkesin hepimizin bildiği bir gerçeklik. Ben Sayın İçişleri Bakanından işbu mektubu medya ile paylaşmasının siyaseten de çok anlamlı ve gerekli olduğuna inanıyorum. Konuşmasında Sayın Akşener'e Kılıçdaroğlu'na siyasi bir çağrıda bulundu. Akşener ve Kılıçdaroğlu'nun da Sayın İçişleri Bakanından bu mektubu medya ile paylaşmasını talep etmesini rica ediyorum. Türkiye toplumu bunu bilsin.
"MEKTUBA BİLE GEREK YOK"
Böyle bir mektuba bile gerek yok aslında HDP'nin PKK'nın bilgisi dahilinde olmadan hiçbir şekilde hareket etmeyeceğini bilen insanlardanız. O yüzden bence artık ittifaklar manzumesi içerisinde CHP, Akşener ve diğer partiler HDP ile olan ilişkisini yeniden gözden geçirmelidirler. İttifak yapacaklarsa da açık bir biçimde ittifak yapmalıdırlar. Yapmayacaklarsa da açık bir biçimde ittifak yapmayacaklarını ilan etmelidirler.
"CHP HDP'YE MUHTAÇ DEĞİLİZ DİYEMEDİ"
Daha birkaç gün önce Kandil'deki terör baronlarından Karayılan CHP'nin HDP'ye muhtaç olduğunu açıkladı. HDP adına açıklamayı Kandil'deki terör baronu yapıyor. Bu zaten Kandil'deki PKK ile HDP arasındaki ilişkiyi ittifakı bağlılığı her şeyi ortaya koyuyor. Ama Sayın Kılıçdaroğlu'ndan ve CHP cenahından buna hiçbir şekilde tepki gelmedi.
Biz Kandil'in kendi adına konuştuğu HDP'ye muhtaç değiliz Kandil'in desteğine muhtaç değiliz bu sözleri reddediyoruz demediler. Onun için İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'nun açıkladığı bu yeni mektubun çok çok anlamlı olduğuna inanıyorum. Bunun üstüne gidilmesi gerekiyor.
"ŞEHİTLERİMİZİN KANLARI ONLARIN BOYNUNDADIR"
Bu eğer Türkiye'de siyasi bir yarılmayı saflaşmayı beraberinde getirmezse yani HDP'nin PKK'dan aldığı talimatlar doğrultusunda hele hele de Sayın Bakanın işaret ettiği bu mektup doğrultusunda strateji ve taktiklerini geliştiren bir parti olduğu bilindiği halde hala öteki partiler Erdoğan'ı alaşağı etme operasyonunda HDP ile yan yana durmayı içlerine sindiriyorlarsa şehitlerimizin kanları onların boynundadır.
Bu siyasi bir ittifakın dışında Türkiye'ye ihanetin adına dönüşür. Ben bu konuda bütün partilerin artık netleşmesi gerektiğine inanıyorum. İçişleri Bakanını da, sözünü ettiği mektubu şayet mahsuru yoksa ki bence mahsurlu bir şey değil tam tersine Türkiye'yi bilinçlendirmeye Türk milletini bilinçlendirmeye Türk siyasetini de bu doğrultuda yeniden durum değerlendirmesi yapmaya sevk edecek bir mektuptur bu, bu içeriği orijinal bir metin halinde ise ele geçirilmiş bir metin halinde ise Türk medyasıyla Türk milletiyle paylaşması gerektiğine inanıyorum.
İP'TE HDP TUTARSIZLIĞI
Ben İYİ Parti'de HDP'ye ilişkin bir ilkesel tutarlılık göremiyorum. Sayın Akşener HDP'yi çok açık bir biçimde PKK'nın yanına konumlandırdığını söylüyor. Bazı İP'li arkadaşlar da bunu söylüyor ama Sayın Akşener'in başdanışmanlarından biri de HDP - PKK ilişkisi üzerinden getirilen eleştirilerin HDP'ye haksızlık oluşturduğunu söylüyor. HDP'nin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını söylüyor. Bir yandan HDP'yi yasal itibarlı bir parti konumuna oturtmaya çalışan bu şekilde sunmaya çalışan İP'ten gelen açıklamalar var bir yanda da Sayın Akşener ve bir kısım arkadaşlarının PKK'nın yanına iliştiren sert suçlayıcı açıklamaları var.
Ben Sayın Akşener'den ve İYİ Parti'den HDP'ye ilişkin tutumlarını artık netleştirmelerini tek bir sese dönüştürmelerini talep ediyorum. Türk milletinin talebi de bu doğrultuda. Aksi takdirde birileri vurup birileri tutarsa HDP seçmenine göz kırpan açıklamalarla PKK-HDP ilişkisi göz ardı edilirse İP'in inandırıcılık sorunu ile karşı karşıya olduğunu söylemek isterim.
Eğer CHP terör baronu Karayılan'ın da dediği gibi HDP'ye muhtaçsa ve İP'e rağmen açık HDP ile olan ilişkisini sürdürürse buna rağmen İYİ Parti de CHP ile olan siyasi ittifakını sürdürürse bu aynı zaman İP'in de CHP üzerinden HDP üzerinden bir siyasi ittifak anlamına gelir ki Sayın Akşener'in ve diğer bir kısım İP'lilerin HDP'ye dair PKK'nın yanında konumlandırdıklarına dair açıklamalarının hiçbir kıymeti kalmaz.