FOX TV'nin 6-8 Ekim skandalına sert tepki: ABD’nin desteğiyle Türkiye’ye diz çöktüreceklerini sandılar! Bu ülkenin düşmanlığını üstlenenler faaliyetlerinden vazgeçmiyor
ABD tetikçisi FOX TV, 6-8 Ekim olaylarının yıl dönümünde katliam emri veren Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ı ekranlara çıkarark bir skandala imza attı. Bu bir mesaj mı? 6-8 Ekim olaylarında neler yaşanmıştı? AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, gündemin öne çıkan başlıklarıyla ilgili Erkan Tan ile Sabah Ajansı programında değerlendirmelerde bulundu. Güvenç, "Yapılanlar aslında bunların nasıl bu ülkenin değerlerine bu ülkenin gençlerine insanına varlığına kin ve nefret dolu olduğunu göstermektedir. Unutulması mümkün değildir." dedi.
Bugün 6-8 Ekim provokasyonunun 7. yıl dönümü. HDP'nin çağrısıyla terör örgütü PKK ile yandaşları bir provokasyona imza atmıştı. Türkiye'de kim, neden kaos istedi? HDP ve Demirtaş, 6-8 Ekim olaylarını nasıl kışkırttı? Olayların yıl dönümünde ABD tetikçisi FOX TV neden Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ı ekrana çıkardı? Bu bir mesaj mı? HDP Kürtlerin temsilcisi mi? Muhalefet biten "Kürt sorununu" neden yeniden tartışmaya açtı? Tartışmasının amacı ne? AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, gündemin öne çıkan başlıklarıyla ilgili Erkan Tan ile Sabah Ajansı programında değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
"TÜRKİYE'Yİ ÇÖKERTMEK İSTEDİLER"
Olayların vuku bulduğu dönemde ben Şanlıurfa Belediye Başkanıydım. O günkü gibi hafızalarımızda oynanan oyunun dehşeti vahimliği. Ne yapmak istediler? Türkiye Cumhuriyeti'ni çökertmek istediler. Neden o tarihte bunu yaptılar? Bunun da önemli gerekçesi Suriye olayları.
"GÜZELLEMELER YAPILAN DEMİRTAŞ..."
Durumdan faydalanarak bu sözüm ona solcular komünistler kapitalist ABD'nin desteğiyle Türkiye'ye diz çöktüreceklerini sandılar. Çok açık bir şekilde bugün hakkında güzellemeler yapılan Selahattin Demirtaş, "Türkiye'ye PYD Fırat'ın batısına geçecek siz de mal mal bakacaksınız" dediler bu cesaretle tüm çirkinliklerini tüm ihanetlerini sahneye koydular. HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun çağrısı ile sözcülüğünü bizzat Selahattin Demirtaş üstlenerek halk sokağa çağırıldı isyana çağırıldı provoke edildi.
6-8 EKİM OLAYLARIYLA BİTMEDİ
Bunun sonucunda 35 ilde halkı sokağa döktüler. 37 vatandaşımızı kaybettik. Sembol isim Yasin Börü kurban eti dağıtırken vahşice linç edildi. Yapılanlar aslında bunların nasıl bu ülkenin değerlerine bu ülkenin gençlerine insanına varlığına kin ve nefret dolu olduğunu göstermektedir. Unutulması mümkün değildir.
6-8 Ekim Olayları ile iş bitmedi arkasından çukur kazma siyasetini başlattılar yine PKK'nın emriyle. Hamdolsun bunların hepsinin üstesinden geldik. Arkasından da Suriye'de ordumuzu Fransız çimentolarıyla yaptıkları tahkimlerde savunma mevzilerinde karşılayıp bizi oraya gömmeyi düşündüler. İHA-SİHA'larımızla o düşüncelerini yerle bir ettik.
"HÜKÜMET DEĞİL DEVLET YIKMAYA YÖNELİK HAREKETLER"
Türkiye'de tezgahlanan bu Gezi olaylarına kadar gider. O günlerden bu yana bu ülkenin başına getirilen bu ülkenin seçilmiş demokratik hükümetine karşı yapılan hareketler hükümet değil devlet yıkmaya yönelik hareketlerdir. Allaha şükür Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu sevk ve idaresi cesaretle ve akılla yaptığı mücadele sonunda bunların hepsini aşarak bugünlere geldik.
"TV KANALLARINDA YER BULMASI SON DERECE KAYGI VERİCİ"
Ama bu ülkenin düşmanlığını üstlenenler faaliyetlerinden vazgeçmiyorlar. Bugün olayların yıl dönümünde bir muhasebe yapıp yanlış diyeceklerine bir TV kanalına Demirtaş'ın hanımını çıkarıp biz pişman değiliz dedirebilmektedirler. Oysa geriye baktığında bir isyan hareketi var, can kaybı var, ölüm var, bu ülkenin birliğine varlığına geleceğine kasıt var.
Hiç yoksa insan umuyor bekliyor ümit ediyor ülkemiz adına bir muhasebe yapsınlar. Azmettiricilerinin yandaşlarının kamuoyunda medyada bir takım TV kanallarında yer bulması çıkarılması son derece kaygı vericidir. Ayıp bir şeydir diye düşünüyorum. Bunlara karşı biz halkımızı uyarmaya doğruları dile getirmeye devam edeceğiz.
"MUHALEFET BU İŞLERE MESAFE KOYMUYOR"
Bu gruplar sadece marjinal, Marksist, dışarıdan beslenen gruplar değil maalesef bu ülkenin ana muhalefet partisi de bu işlere mesafe koyamamakta. Bugün gelinen noktada bu adamlarla iş tutmakta cesaretlendirecek politikalar üretmekte ve ilişkiye girmekte. Emin olun bu marjinal grupların varlığı ve ülkemize düşmanlığından daha tehlikeli olarak gördüğüm şey ülkenin ana muhalefeti ve diğer muhalefetin parlamentoda temsil edilen muhalefetin bu işlere karşı duyarsızlığı hatta bunları cesaretlendirecek politikalar içerisinde bulunmasıdır. Bu aymazlık politikasını CHP'nin ve İYİ Parti'nin iki partinin de tabanındaki büyük çoğunluğu oluşturduğunu inandığım sağduyulu seçmenlerden gereken cevabı alacağına ben inanıyorum. Gereken tepkiyi göstereceklerine inandığımı belirtmek isterim.
HDP KÜRTLERİN TEMSİLCİSİ Mİ?
Asla. Böyle bir iddiayı kabul etmemiz mümkün değildir. Biz 40 yıldır Kürt halkıyla beraberiz. Büyük hizmetlerde bulunduk. Şu anda HDP'nin Kürt halkıyla bir ilgisi yoktur. HDP tamamıyla Marksist solun eline geçmiştir. Kandil'in kimler tarafından yönetildiğini tam olarak tespit etmek bile mümkün değildir. Kürt halkı devletine bağlıdır. Bunların Kürt halkıyla da Türkiye ile de bir ilgileri yok. Bize düşen görev de bu yapının gerçek yüzünü vatandaşlarımıza anlatmaktır. Kürt halkı zulme cinayete teröre şiddete razı olmaz. Kürt halkı bunların baskısı altındadır.
KÜRT SORUNU TARTIŞMASI
CHP dememek lazım. Bir Kılıçdaroğlu vakası var karşımızda nerede ne diyeceğini bilmemekte bir ana muhalefet partisi liderine yakışmamak açıklamalar yapmaktadır. Son dönemde de kendince bir cumhurbaşkanlığı hayali kurmaya başladığını görüyorum. Bu hayal de ona ağzına geleni söyletiyor ne yaptığını bilmiyor.