Küresel güç dengelerini değiştiren anlaşma! Fransız siyaset bilimci Saint-Prot A Haber’de değerlendirdi
ABD, İngiltere ve Avustralya'nın kurduğu yeni pakt, Avrupa'da yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Peki Asya Pasifik'te savunma alanında kurulan yeni ortaklık neden tepkilerin odağında? Bölgede yaşanan gelişmeleri nasıl yorumlamak gerekiyor? Fransız siyaset bilimci Charles Saint-Prot A Haber'e özel açıklamalarda bulundu. İşte A Haber Dış Haberler Editörü Eda Tuğrul'un özel röportajı...
ABD, İngiltere ve Avustralya'nın savunma alanında hayata geçirdiği yeni ortaklık başta Fransa olmak üzere Avrupa Birliği'nin tepkisine yol açtı. Peki nükleer denizaltıları da kapsayan bu anlaşma neden tepkilerin odağında? Fransa'nın bundan sonraki yaklaşımı ne olacak? Paris'ten siyaset bilimci Charles Saint-Prot, A Haber'de değerlendirmelerde bulundu.
MACRON YÖNETİMİNİ NEDEN BU KADAR ÇOK ÖFKELENDİRDİ?
Aslında bu yalnızca nükleer denizaltılar ile ilgili bir anlaşma değil. Bu İngiltere, ABD ve Avustralya arasında yeni bir askeri ittifak. AUKUS stratejik bir ortaklık. İngiltere bunu tarihi bir anlaşma olarak niteliyor. Anlaşma, bu ülkelerin savunma ve güvenliklerini daha güçlü kılmayı hedefliyor.
Anlaşmanın ilk adımı da, ABD ve İngiltere'nin kapasitesiyle Avustralya'yı nükleer denizaltılara sahip olması için desteklemek. Ama AUKUS bundan çok daha büyük bir kapsama sahip. Belli ki bu, komünist Çin'e karşı yürütülen savaşın bir parçası.
"AVRUPA'DA 'BİRLİK' DİYE BİR ŞEY YOK"
Fransa bu ittifakın kurbanı oldu. Fransa, ne İngiliz Milletler Topluluğu'nun bir parçası ne de Anglosakson. Aynı zamanda bazı Avrupa ülkeleri, Fransa'ya karşı oynuyor. Mesela Almanya. Yunanistan ya da İtalya gibi Çin ile iyi ilişkileri olan ülkeler de var. Bu da bize aslında Avrupa Birliği diye bir şeyin var olmadığını gösteriyor. Fransa, kendi hükümetinin jeopolitik kararsızlığının kurbanı oldu.
"MACRON'UN POLİTİKALARI İYİ DEĞİL"
Avrupa politikası diye bir şey yok. Almanya, İskandinavya, İtalya, Yunanistan, Fransa aramızda ortak hiçbir şey yok. Avrupa birliği diye bir şey yok. Bu konuda açık olmalıyız. Bu yüzden Fransa, bağımsız ve güçlü olmalı. Ama bu şu anki hükümetin problemi. Macron'un politikaları iyi değil. Macron kendini yalnız kalmış bir halde buldu. Şimdi Brexit ile birlikte Avrupa Birliği'nden ayrılmış bir İngiliz olmayı tercih ederdim.
"ERDOĞAN TÜRKİYE İÇİN MÜCADELE VERİYOR"
Türkiye, bölgedeki tek istikrarlı ülke. Neden istikrarlı bir ülke? Çünkü Sayın Erdoğan, Türkiye'nin çıkarları için mücadele veriyor. NATO üyesi Türkiye'nin Suriye'de, Irak'ta terör örgütü PKK'ya karşı önemli bir mücadelesi var. Türkiye'nin Akdeniz'de olduğunu unutmamalıyız. Bu yüzden Libya'da da önemli bir rol oynuyor. Bu, ABD'nin ya da Rusya'nın, İngiltere'nin meselesi değil. Onların Akdeniz'de işi yok.
MACRON HATA YAPTI
Sayın Macron'un bu konuda Türkiye'ye karşı olması beni çok şaşırttı. Türkiye yerine Akdeniz'de bulunmayan ülkelerle işbirliği yaptı. Bu da büyük bir problem. Son olarak, nükleer denizaltılar konusunda yaşananlar Fransa'nın müttefikleri hakkında hiçbir şey bilmediğini ortaya koyuyor.
"AVRUPA ORDUSU FİKRİ ŞAKA GİBİ"
Avrupa'nın ortak bir savunma politikası yok. Bunu sağlamak mümkün değil. Örneğin, Fransa savaş uçaklarını satmak istediğinde sözde Fransa'nın dostu olan Avrupa ülkeleri, Fransa yerine ABD'den ya da İngiltere'den uçak alıyor. Fransız uçaklarını almıyorlar. Yani Avrupa için ortak bir savunma politikası ya da ordu kurma fikri olası değil. Fransa, kendi başına güçlü durabilmeli. Milliyetçi bir lidere ihtiyacımız var ama Macron'un öyle olduğunu söyleyemem. O, Fransa için iyi bir lider değil.
ABD-AB İLİŞKİLERİ
Evet, daha kötüye gitti. Çünkü Trump müttefikleriyle açık bir şekilde konuşuyordu. Ama Biden için aynı durum geçerli değil. Biden etrafında yalnızca onu takip edenlerin olmasını istiyor. O ses çıkardığında ses çıkarmalarını istiyor. Biden ile birlikte bazı şeylerin değişeceğini düşünmek bir hataydı. O iyi bir lider değil. ABD'yi takip etmememiz gereken bir zamandan geçiyoruz. Tıpkı general De Gaulle'ün yaptığı gibi açık bir şekilde bağımsız olmalıyız. Bağımsızlık, Rusya ve Çin ile birlikte ABD'ye karşı olmak anlamına gelmiyor. Kendimizi, Fransa'yı savunmak anlamına geliyor.
"BMGK'NIN ÇÖZÜM ÜRETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Bence Güvenlik Konseyi ve beş daimi üyesinin herhangi bir soruna çözüm üretmesi mümkün değil. Bunu Filistin sorununda görüyoruz. İsrail'in barış istemediği açık. BM Güvenlik Konseyi hiçbir şeyi onaylayamıyor. Çünkü daimi üyelerin veto hakkı var. Eğer ABD bir şeyden hoşlanmazsa veto ediyor. Eğer Rusya hoşlanmazsa, o veto ediyor. Çin için de aynısı geçerli. Yani Birleşmiş Milletler'e herhangi bir sorunu çözme konusunda güvenemeyiz.