Başkan Erdoğan'ın avukatı CHP'li Faik Öztrak'ın 15 Temmuz iddiasına ateş püskürdü: Akla vicdana ve ahlaka sığmaz
Başkan Erdoğan’ın 15 Temmuz hain FETÖ darbesi gecesinde uçağının İstanbul’a inmesine karşı çıktığını, Almanya’ya sığınma talebinde bulunduğu algısını ortaya atan Amerikan kanalının skandal sözlerine CHP’den destek gecikmedi. Parti Sözcüsü Faik Öztrak ABD kanalındaki skandal yayına paralel sözler kullanarak “O gece Erdoğan, uçan sarayında konforlu bir şekilde semalarda dolaşırken milletvekilleri Meclis’e sahip çıkmıştır” ifadelerini kullandı. Öztrak’ın bu ifadelerine Başkan Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın canlı yayında tepki gösterdi ve o gece Marmaris’te yaşananların perde arkasını anlattı. Aydın, Başkan Erdoğan'ın o gece canı pahasına darbeye karşı durduğunu, Marmaris, Muğla ve İstanbul arasında yaşanan süreci milletin bildiğini Öztrak'ın bu skandal sözlerinin ise akla, vicdana ve ahlaka yakışmadığını söyledi.
A Haber ekranında yayınlanan "Memleket Meselesi" programına konuk olan Başkan Erdoğan'ın Avukatı Hüseyin Aydın canlı yayında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aydın şu ifadeleri kullandı:
15 Temmuz gerçeğini eğer kabullenmeyi reddederseniz böyle akıl almaz senaryoların peşinden gidersiniz, her yıl dönümünde akla mantığa sığmayan iddialar ortaya koyarsınız. 15 Temmuz'da ne yaşadığımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın ne yaşadığı, Marmaris'teki durum oradan İstanbul'a intikali, her şey Muğla'da görülen Cumhurbaşkanı suikastı dosyasında bütün ayrıntılarıyla sabittir. Bu yargılama yerel mahkeme aşamasında bitti, Yargıtay onadı. Dolayısıyla hakikaten gerçeği öğrenmek isteyen her Türk vatandaşı mahkeme kararlarına bakarak gerçeği öğrenebilir.
"HERKES GİBİ BENİ DE FEVKALADE RAHATSIZ EDİYORDU"
Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında o gece muhalefet tarafından yapılan iddiaları yargılama sırasında suikasta gelen sanıklardan duyduk. Bizim için sürpriz yok. Bazen gündüz sanıktan dinlediğimiz senaryoyu ertesi gün bir partinin grup toplantısında dinlediğimizde elbette ki şaşırıyorduk. Cumhurbaşkanına suikasta gelen bir darbecinin söylemleriyle meşru bir siyasi muhalefet yaptığını iddia eden genel başkanın söylemelerinin örtüşmesi herkes gibi beni de fevkalade rahatsız ediyordu. Bizim siyasal yaşamımızda emsali olmayan bir duruş.
"BİZİM SİYASAL YAŞAMIMIZDA EMSALİ OLMAYAN BİR DURUŞ"
O gece Sayın Cumhurbaşkanımız ailesiyle birlikte Marmaris'te ailesiyle birlikte tatildeydi. Saat 9 buçuk 10 arası İstanbul ve Ankara'daki hareketlilikten darbe girişimi olduğundan, eniştesinden ve kamu görevlileri tarafından bilgilendirildi. Daha önceki darbelerde hepimiz biliyoruz yaşadık gördük. Ülkeyi yöneten siyasi ve sivil kadrolar darbe girişime bir direnç gösterdiler, bizim siyasal yaşamımızda emsali olmayan bir duruş bu.
CANI PAHASINA DARBEYE KARŞI DURDU
Böyle bir girişime karşı durmak aynı zamanda kendinizle ilgili hayati tehlikeyi göze almak demektir. Aynı zamanda sadece kendinizle ilgili değil o zaman Sayın Cumhurbaşkanımız ailesiyle birlikteydi. Eşi, torunları ve çocuklarıyla ilgili bir hayati tehlikeyi de göze alması anlamına geliyordu. Sayın Cumhurbaşkanımız hem kendisi hem de o anda yanında olan ya da olmayan herkesle ilgili bir hayati tehlikeyi göze alarak darbe girişimine direnme kararı aldı. Önce kamu görevlilerine bu konuda talimat verdi. Sonra da bir televizyon kanalına bağlanarak halkı darbeye karşı direnmeye çağırdı.
"AKIL ALMAZ İDDİA! TUTULUR HİÇBİR YANI YOK"
CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın iddiasına sert tepki gösteren Aydın, "Böyle bir gerçeklik varken, Sayın Cumhurbaşkanımızın uçan sarayıyla konforlu bir şekilde Marmaris'ten İstanbul'a seyahat ettiği iddiası akıl almaz bir iddia, tutulur hiçbir tarafı yok." ifadelerini kullandı.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN UÇAĞINI TESPİT EDEMEDİLER"
Sayın Cumhurbaşkanımızın Marmaris'ten Dalaman'a intikali oradan uçakla İstanbul'a inişi fevkalade tehlikeli bir yolculuktu. Marmaris'ten helikopter kalktığı zaman bütün ışıkları sönük bir vaziyette yalama uçuşu tabir edilen bir uçuşlar Dalaman'a bir uçuş yapıldı. Uçak havadayken Akıncı Üssü'nden 2 tane F-16 uçağı kaldırıldı. Cumhurbaşkanımızın uçağını tespit edemediler. Gece yarısından hemen sonra Hava Kuvvetleri Harekat merkezi köreltilip elektrikleri kesildi. Dolasıyla hava resmi alma imkanından teknik olarak mahrum kaldılar. Cumhurbaşkanımızın uçağının kalkıp kalmadığını anlayabilmek için kalktıysa müdahale edebilmek için hava-hava mühimmatlı 2 uçak kaldırdılar. Bir uçağın bu şekilde kalması havadaki bir hedef yönelik olarak kalkar, ya o hedefi inmeye zorlar ya da inmezse yüklenen mühimmatlarla o uçak düşürülür. Cumhurbaşkanımızın uçağını tespit etselerdi belki düşüreceklerdi.
"AKLA VİCDANA VE AHLAKA SIĞMAZ"
Cumhurbaşkanımızın uçağı İstanbul'a yaklaştığı zaman Sabiha Gökçen Havalimanı'nda darbeci askerler vardı, Atatürk Havalimanı ise işgal edilmişti. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın uçağı normal zamanında Atatürk Havalimanına inemedi Marmara üzerinde bir süre tur atmak zorunda kaldı. Daha sonra havalimanındaki işgal sonlandırılınca, hava mühimmatlı F-16'lar olduğu halde yine büyük tehlikeler atlatarak Sayın Cumhurbaşkanımız Atatürk Havalimanını inebildi. Böyle bir tehlikeli yolculuk sonucunda hem kendisi hem ailesi için böyle riskler alan bir lidere, Cumhurbaşkanına 'uçan sarayında konforlu bir yolculuk yaptı' iddiası ne akla, ne vicdana ne de ahlaka sığmaz diye düşünüyorum.