Erken seçim çağrıları ve son provokasyonlar ne anlama geliyor? "Proje İttifak"ın gizli ajandası ne?
Türkiye’ye yönelik olarak son zamanlarda planlı saldırılar başladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Netanyahu benzetmesi ve Rize ziyareti olay oldu. Eski AA muhabiri Musab Turan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef alan kamikaze saldırısı yaptı. Suç örgütü lideri Peker’in kasetleri üzerinden siyasi operasyonlara kalkıştılar bunlar püskürtülünce ekonomi yeniden hedefe kondu. Peki muhalefette "siyasi proje" ne? Erken seçim adı altında nasıl manipülasyon yapılıyor? Sistematik saldırıların nedeni ne? Algılar üzerinden "siyasi kaos" mu planlanıyor? Türkiye'nin bağımsız siyaset anlayışı neden hedefte? Muhalefet seçim çağrısı üzerinden ekonomiyi mi hedef alıyor? Türkiye'yi Suriye'ye mi çevirmek istiyorlar? Darbe imaları ve son provakasyonların perde arkasında ne var? Gelişmeleri A Haber canlı yayınlarına bağlanan AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan ve Türkmedya Ankara temsilcisi Melik Yiğitel değerlendirdi.
AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur'un sözleri:
"Erken seçim çağrılarının hedefleri aslında çok açık. AK Parti'nin 20 yılda kurduğu bir istikrar ortamı var.
Hem içeride hem dışarıda Türkiye'ye karşı kurulan tuzakların bozulduğu bir ortamı yaşıyoruz. Son zamanda Karabağ'dan Libya'ya atılan adımlar ve Filistin duruşumuz çok önemli.
2 yıldır süren pandemi döneminde başarılı yönetimi gördükçe Türkiye'yi nasıl çökertiriz hesapları yapılıyor. İftira ve algı operasyonlarıyla erken seçim çağrıları yapıyorlar. Kendilerine siyasi alan açmaya çalışıyorlar.
Biz seçimleri zamanında yapacağız. Eğer ki bugün seçime gidecek olsak muhalefet alacağı oyu gayet iyi biliyor. İktidar olamayacaklarını gayet iyi biliyorlar. 15 Temmuz'da oluşan birlik ve beraberlik ortamını bozmaya ve surda bir gedik açmaya çalışıyorlar.
Bunlar 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin isterse ülke batsın' diyorlar ülke hiç umurlarında değil. Biz içeriden ve dışarından yapılan saldırılara karşı alışkınız. Biz bunların ne yapacağını gayet iyi biliyoruz ve bunlara nasıl cevap vereceğimizi gayet iyi öğrendik."
Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan'ın açıklamaları:
"Türkiye ne zaman bir gelişim ivmesi yakalasa dışarıdan bir saldırı geliyor, burada dikkat edilmesi gereken şey dışardakilerle beraber içerideki yandaşları da harekete geçiyor. Son zamanlarda bunu net şekilde görüyoruz.
Deniz Baykal'ın kasetini sümenaltı eden cumhuriyet savcısı CHP'yi şu anda canhıraş bir şekilde savunuyor. Bu ismi önümüzdeki dönemde milletvekili yapacaklar. Bu isim kasetin ortaya çıkmaması için uzun zaman mücadele etti.
Muhalefet kaotik bir ortam yaratmaya çalışıyor. Hepsi birden Türkiye'ye saldırmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunlara karşı mücadele ediyor. Onun gibi bir ismi onun alt liginde yer alan isimlerle karşılaştırmak züldür. Onların yalanları hakikati kapatmak için.
ABD, Suriye'de PKK'ya 552 milyon dolar bütçe ayırıyor. Biz bunu görmeyecek miyiz? Bizi Suriye'ye çevirmek istiyorlar. Bunları söylemezsek bizim insanımız Yunanistan'ın kırmızı ışıklarında para mı dilenecek? Domuz etli menülerinde Kızılhaç çadırlarında yemek mi arayacak? Bunların hepsi birlikte hareket ediyorlar. Bunların hedefi Erdoğan ve Türkiye. Kasetlerle istediklerini alamayanlar tatil günü dolara sarmaya başladılar. Türkiye'yi ekonomik anlamada sıkıntıya sokamaya çalışıyorlar. 1 yıldır bunun hesabını yapıyorlar.
Sayın Berat Albayrak'ı hedef alan saldırıları hepimiz gördük. Onları rahatsız eden bir Maliye Bakanı'nın nasıl saldırı altında kaldığını görmeyen duymayan kalmadı. Biz kendi değerlerimize ve siyasetçilerimize sahip çıkmazsak onların algılarına kurban oluruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu izin vermiyor ve kurulan tuzakları bozuyor."
Türkmedya Ankara temsilcisi Melik Yiğitel'in öne çıkan ifadeleri:
"Muhalefete ve CHP'ye yakın medya gayri ahlaki ve vicdani bir yol izliyor. Yaptıkları her türlü tetikçiliği muhalif gazetecilik adı altında yapıyorlar. İktidarın yaptıklarını, doğrularını ve yanlışlarını söyleyenleri ise "yandaş" ilan ediyorlar. Ama artık bunlar sökmüyor.
Bir suç örgütü liderinin söylediklerini kabul edip bunlarla ilgili haber yapıp derin ilişkiler ve mafya devleti gibi manşetler atmaları ve bazı siyasilerin buna göre pozisyon almaları gerçekten fecaat. AK Parti 2002 yılından beri böyle saldırılarla karşı karşıya. Bu saldırıların millet nezdinde karşılığı olmaz."