Sincar’da neler oluyor? Sincar’da kaç PKK'lı var? Irak’ın Türkiye Büyükelçisi Fatih Yıldız A Haber'e açıkladı
Irak’ta neler oluyor? Terör örgütü PKK neden Sincar dağına konuşlanıyor? Sincar’da kaç PKK'lı var? Ülkede DEAŞ, PKK ve diğer terör saldırılarına karşı adımlarına karşı Türkiye hangi stratejik adımları atıyor? Irak’ın Türkiye Büyükelçisi Fatih Yıldız A Haber'e anlattı.
İşte Irak'ın Türkiye Büyükelçisi Fatih Yıldız A Haber'de yaptığı açıklamaları?
Sayın Büyükelçi, Irak stratejik olarak aslında Orta Doğu'da pek çok aktörün önem verdiği bir lokasyon. Fakat halen terör örgütü PKK'nın özellikle Sincar Bölgesinde var olduğunu görüyoruz. Sincar'da neler oluyor? Dışardan bir müdahale söz konusu mu?
YILDIZ: PKK SİNCAR'DA YEREL HALKI İSTİSMAR EDİYOR
Teşekkürler iyi yayınlar diliyorum Bağdat'tan, Türkiye'ye selamlarımızı sevgilerimizi gönderiyoruz. Sincar'da neler oluyor? Sincar'da öne alınmadığı takdirde süratle Kandildekine benzer bir terör yapılanması yolunda ilerleniyor. Bu elbette son derece çarpıcı bir tespit olmakla birlikte, gerçek. Ve bu gerçeğin net bir şekilde de ortaya konması gerekiyor. Biz bu gerçeği, bu endişe verici gerçeği Irak tarafıyla hemen her vesileyle ve en üst düzey dâhil olmak üzere her düzeydeki görüşmelerimizde tabii ki aktarıyoruz. Irak'ın kuzeyindeki terör yapılanması esasen bildiğimiz ve yıllardan beri mücadele ettiğimiz bir yapılanma. Sincar'daki ise nispeten daha yeni ama süratle ilerleme kaydetmiş bir yapılanma. Malumunuz Sincar'daki yapılanma daha çok DEAŞ belasının buradan def edilmesi sürecinde gündeme geldi. Ve PKK oradaki yerel halkı da istismar etmek suretiyle buraya maalesef yerleşti.
Buradaki yapılanmayı kuzeydeki, özellikle Kandildeki ile benzer kılan iki temel unsurdan birincisi sayı. Sayı olarak net bir rakam olmamakla birlikte 3000'lerin 4000'lerin telaffuz edildiği bir terör unsurundan bahsediyoruz. İkinci önemli unsur ise aynen Kandildeki gibi Sincar dağının içerisinde tünelleri ile mağaralarıyla depolarıyla lojistik kanallarıyla, gayet teşkilatlı bir PKK yapılanmasından bahsediyoruz. Böyle bir yapılanmanın tabii ki dışarıdan bir müdahale ve dışarının bir dahli olmadan olması elbette mümkün değil. Irak'ta zaten dış müdahale genel olarak bir tema ve ülkede en fazla tartışılan konulardan biri. Elbette, bunun buradaki yani böyle bir yapılanmanın Irak'taki mevcudiyetini sadece dışarıyla da ilişkilendirmemek lazım. Ülkenin içerisindeki bazı yapısal güçlükler de tabii ki böyle bir terör yapılanmasının Irak'ta ortaya çıkmasında önemli bir unsur.
YILDIZ: ÇOK STRATEJİK BİR BÖLGE ORASI, FARKLI AMAÇ İÇİN ORADALAR
Siz, bölgedeki yerel halkla da sürekli temas halindesiniz, biliyoruz. PKK terör örgütünün şu an hangi amaçlarla Sincar'da olduğunu söyleyebilir misiniz?
Yerel halkla Iraklılarla temaslarımız var ve PKK terör örgütünün oradaki yapılanması elbette kendilerine takdim ettiklerini çok daha dışında bir amaçla oradalar. Kendilerini takdim ediş şekilleri tabi oradaki çoğunluk olan, çoğunlukla Yezidilerden oluşuyor malumunuz buradaki topluluklar. Oradaki Yezidilerin tırnak içinde savunucusu ve kurtarıcısı şeklinde kendilerini takdim ediyor olmakla birlikte, bunlar tabii ki Sincar gibi son derece stratejik konumda ki bir yerde terör örgütünün İran sınırından başlayıp Suriye sınırına kadar devam eden bir koridorda kesintisiz hareketliliğini ve lojistik olarak rahatlığını sağlamak üzere Sincar'a yerleşmiş bir yapıdan bahsediyoruz. Malum, bu coğrafyada PKK'nın birçok ismi var. Suriye'ye gittiğinizde bu PYD YPG oluyor. Sincar 'da YBŞ oluyor İran'a vardığınızda PJAK oluyor. Dolayısıyla birçok isim ama aynı yapıdan bahsediyoruz. İşte bu çok isimli tek yapının böyle bir coğrafyada kesintisiz olarak hareket imkanı buldu çok stratejik bir nokta Sincar. Dolayısıyla eğer bu lojistik imkân ortadan kaldırılmadığı takdirde, PKK'nın Irak'ın tam orta yerindeki nüfuzu daha da artacak.
YILDIZ: DEAŞ'LI SAYISI 5 BİNLE 20 BİN ARASINDA DEĞİŞİYOR
Başta bahsettiğimiz gibi Sincar bölgesi, ama aslında genel olarak Irak, stratejik konumu sebebiyle sıklıkla bazı terör örgütlerinin ve onların alt oluşumlarının etkisi altında kalabiliyor. DAEŞ de bunlardan bir tanesi. Bölgede PKK dışında hangi terör örgütleri varlığını gösteriyor? DEAŞ varlığı ne kadar? Ve bu örgütlere mühimmat ve para sağlayan topluluklarla karşılaşıyor musunuz?
DEAŞ halen aslında ülkenin içerisindeki varlığını devam ettiriyor. Kendini zaman zaman ortaya koyuyor. Burada daha çok uyuyan hücreler şeklinde var DEAŞ. Ve enteresan bir şekilde aslında DEAŞ'la PKK'nın faaliyet gösterdiği alanlar birbirlerine devamlılık arz eden bir coğrafya Irak'ın içerisinde. Aslında çok da şaşırılacak bir şey değil çünkü Normal bunlar gerek arazinin gerek ülkedeki bir takım yapısal sorunların varlığından istifadeyle bu coğrafyalarda faaliyetlerini halen sürdürüyorlar. DEAŞ varlığının ne kadar olduğunu söylemek gerçekten zor. Dediğim gibi bunlar uyuyan hücreler halinde olduğu için. Ama 5 binden 20 bine kadar rakamlar söyleniyor. Bu Örgütlere para mühimmat sağlayan topluluklarla biz karşılaşmıyoruz ama neticede istihbarat örgütleri bu çerçevede çalışmalarını devam ettiriyorlar. Böyle bir coğrafyada, özellikle sınırların çok geçişken olduğu bir coğrafyada gelir elde etmek için çok zorlanmadıklarını biliyoruz.
Bir de Sincar Anlaşması var, elbette. Bu anlaşma bölgede uygulanabiliyor mu?
Evet, Sincar anlaşması önemli bir anlaşma tabii ki. Biz buna ilk imzalandığı noktada ihtiyatlı bir iyimserlikle yaklaştık. Ve önemine işaret ettik. Ama önemine işaret ettiğimiz noktada sadece anlaşmanın lafta kalması anlamında değil uygulanması anlamında da önemine işaret ettik. Henüz Sincar anlaşmasının uygulanması yönünde ciddi bir gelişme kaydedildiğini söylemek maalesef mümkün değil. Irak Hükümeti'nin, Irak güvenlik güçlerinin bölgede giderek takviyelerle varlığını arttırdığını görüyoruz ama anlaşmanın en önemli unsuru tabii ki Sincardaki yabancı unsurların buradan def edilmesi. Buradaki yabancı unsur konusundaki en önemli husus da tabii ki PKK mevcudiyeti. Maalesef Sincar şehir merkezinde Irak tarafının iddia ettiği ve ileri sürdüğüne göre Sincar şehir merkezindeki PKK mevcudiyetini şehir merkezinden çıkartılmasının ötesinde maalesef Sincar'da gayet yoğun bir şekilde terör örgütü mevcudiyetini sürdürüyor. Dolayısıyla eğer uygulama dediğimiz noktada bunların bu bölgeden uzaklaştırılmasından bahsediyorsak, maalesef şu anda öyle bir durum yok bölgede.
Öte yandan, ABD yönetimi değişti. ABD'nin ise bölgede etkin bir aktör olduğu aşikar. Yeni yönetimin sahaya yansıması ne şekilde oldu? Ve bundan sonrası için ne öngörülüyor?
Biden yönetiminin Irak'a yaklaşımı bağlamında, henüz bir şeyler söylemek için erken. Ama son bir gelişme var 7 Nisan itibariyle Irak tarafıyla aslında geçmişten bu yana gelen bir stratejik diyalog süreçleri var. Bu toplantıyı düzenlediler. Bu Amerikalılar açısından ve Irak'taki ABD'ye ilişkin gündem bağlamında en önemli unsur buradaki ABD mevcudiyetinin ABD askeri mevcudiyetinin ülkeden çıkartılması mevzusu. Bu ülkede başta Temsilciler Meclisi'nde, yani parlamentoda olmak üzere aslında çok ateşli tartışmaların olduğu bir konu, ülkede belli siyasi yatlarda bölünmelere de yol açan bir konu. Şu an itibari ile biden yönetiminin öncelikli gündem maddesinin bu olduğu anlaşılıyor. Buna ilişkin olarak kamuoyu algısını Amerika'nın buradaki askeri varlığının geleceğinin ne olduğu konusunda Irak kamuoyunu doğru yönlendirme ve olumsuz algıyı ortadan kaldırma çabası içerisinde olduğu görülüyor.
Türkiye pek çok yerde olduğu gibi Irak'ta da aktif olarak terörle mücadelenin bir parçası. Türkiye'nin sahadaki konumunu bizimle paylaşabilir misiniz?
Kuzeyde önemli ölçüde bir faaliyet içerisindeyiz ve tamamen uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımız çerçevesinde terör örgütü ile mücadele ediyoruz. Ama bunu yaparken de mutlak suretle hem Irak kamuoyuna hem de uluslararası kamuoyuna vurguladığımız en önemli husus Irak'ın toprak bütünlüğüne egemenliğine mutlak şekilde saygı gösterdiğimiz gerçeği. Bunu özellikle uyguluyoruz. Türkiye çünkü sahadaki diğer aktörlere baktığınızda çok daha farklı bir aktör. Türkiye ne 2003 yılında bu ülkeyi işgal etmiş bir aktör ne de bazı vekilleri üzerinden arazide nüfus kurma arayış üzerinde olan bir aktör. Türkiye'nin kaygısı aslında istikrarlı güven içerisinde bir komşu. Güvenli bir Irak istiyor Türkiye. Çünkü Irak'ın güvenliğinden istikrarından kendimizinkini ayrı görmüyoruz biz. Zaten sahadaki gerçekler de onu gösteriyor. Umarız önümüzdeki dönem hem Türkiye Irak ilişkileri açısından hem de bölge açısından çok daha iyi konuları görüştüğümüz çatışmadan ziyade işbirliğinin ön planda olduğu bir dönem olur diye ümit ediyoruz ve Türkiye olarak bunun için mücadele ediyoruz teşekkür ediyorum.