Bangladeş Dışişleri Bakanı Momen A Haber’e konuştu: Erdoğan ülkesi için mükemmel işler yapıyor
Myanmar'da askeri darbe sonrası sular durulmuyor. Ülkede barışçıl protestolara katılan yüzlerce insan askerlerin saldırısıyla yaşamını yitirdi, binlerce kişi ise tutuklandı. Hali hazırda 1 milyondan fazla Arakanlı mülteciye ev sahipliği yapan Bangladeş'te son gelişmeler nasıl yankılanıyor? Bangladeş, Myanmar'dan gelen yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalabilir mi? A Haber Dış Haberler Editörü Neslihan Önder, Bangladeş Dışişleri Bakanı Abul Kalam Abdul Momen ile konuştu.
Soru: Myanmar'da askeri darbe sonrası tansiyon düşmüyor. Ülkedeki darbe karşıtı barışçıl gösterilerde yüzlerce kişi yaşamını yitirdi, binlercesi de tutuklandı. Myanmar'daki darbe sonrası bölgede son durum nasıl? Bangladeş yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalabilir mi?
Cevap: Biz şuan çok kasvetli bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü şuan Myanmar'da askeri yönetim var ve bizim onlarla bir iletişimimiz yok. Askerin yönetimi ele geçirmesinden sonra Bangladeş de dâhil tüm ülkelere not gönderdiler. Ve o not genel olarak askerin yönetimi neden ele geçirdiğini aklamaya yönelikti. Bizim onlarla bu mesajdan sonra direkt bir temasımız olmadı. Bununla birlikte iyi haber ise askeri komutanlar, Myanmar'da Arakanlıların bulunduğu bazı bölgeleri ziyaret ettiler. Ve onlara güvenlik sözü verdiler. Pek çok sorun var ama adım adım onlara bakacaklarının sözünü verdiler. Onlara özgürce yaşama ve hareket etme sözü de verdiler. Bu haber Arakanlıların bulunduğu Bangladeş'teki kampına geldiğinde mülteciler çok mutlu oldular. Ülkelerine geri dönebileceklerini söylediler. Sonra ulusal ve uluslararası kanallarda askeri yöneticilerin yeni açıklama yaptıklarını gördük. Onlar Myanmar'ın bugüne kadarki tüm anlaşmalarının bittiğini söylediler. Ve Arakanlıları geri alacaklarını ifade ettiler. Bunlar güzel haberler. Ama şunu hatırlatmalıyım ki Myanmar 1978'de 200 bin Arakanlı'yı geri aldı. 1992'de ise 230 bin Arakanlı'yı ülkeden sürgün ettiler. Ve onlar da Bangladeş'e yerleşti. 1978'de ve 1992'de Myanmar'da askeri yönetim vardı. Askeri yönetim altında bunlar oldu. Biz şuan ki duruma rağmen umutluyuz. Askeri yönetimle direkt bir bağımız henüz yok. Henüz bilmiyoruz. Şuan daha durumu gözlemliyoruz.
Soru: Başta Türk hükümeti olmak üzere Türkiye'den pek çok sivil toplum kuruluşu Arakan mülteci krizinde Bangladeş'e yardımlar ulaştırdı. Arakanlı mülteciler meselesi şuanda ne durumda? Türkiye'nin bu anlamdaki yardımlarının nasıl bir katkısı oldu?
Cevap: Evet haklısınız. Myanmar'da zulme uğrayan 1 milyondan fazla Arakanlı azınlık var. Onlar zulme uğradığında, öldürüldüğünde, evleri yıkıldığında bizim Başbakanımız Hasina Vecid, insani durumu görerek sınırları açtı. Ağustos 2017'de yaklaşık 840 bin Arakanlı bizim topraklarımıza geldi. Şuan toplam 1 milyon civarında insan geçici olarak bizim topraklarımızdaki kalıyor. Türk hükümetine teşekkür etmeliyim. Arakanlılar geldiğinde Türkiye başkanının eşi Bangladeş'i ve kampları ziyaret etti. Ve Türk hükümeti Arakan kamplarına medikal yardımları ulaştırdı. Biz orada Türkiye'nin insani yardım anlamındaki çalışmalarına şahit olduk. Onlar Arakanlılara destek oldular. Onlar zulme uğradığında geçici olarak yerleşimler verdik. Myanmar ile görüşmeler gerçekleştirdik. Arakanlıları geri almayı kabul ettiler. Onlara güvenlik sağlamayı ve yaşayabileceği bir çevre oluşturmayı da kabul ettiler. Ancak ne yazık ki 4 yıl geçti ve hiçbir şey yapmadılar. 1.1 milyon Arakanlı'nın yüzde 76'sı kadın ve çocuklardan oluşuyor. Onlar sefil bir şekilde yalan söylediler. Bangladeş tek başına bu yükü kaldıramaz. Bizim global yardım ve desteğe ihtiyacımız var. Türkiye bu noktada yardım ediyor. Biz diyalog görüşmeleri yaptık. Birleşmiş Milletler'e yardım çağrısında bulunduk. Ve sonra bu konuyla ilgili hesap sorulması gerektiğini söyledik. Türkiye Arakanlı sorunuyla ilgili kayda değer çözüm bulabilmek için bize hep destek oldu, yanımızda durdu. Bunun için minnettarız.
Soru: Bangladeş şu sıralar bağımsızlığının 50'inci yıldönümünü kutluyor. Bu 50 yıllık süreçte Türkiye ile Bangladeş arasındaki ilişkileri nasıl değerlendirirsiniz?
Cevap: Türkiye ve Bangladeş son yıllarda çok sağlam ilişkilere sahip. İki ülke arasında üst düzey görüşmeler var. İlişkilerimizin sağlamlığı nedeniyle son dönemde Ankara'da kendi elçiliğimizi kurduk. Ben ve Dışişleri Bakanınız Mevlüt Çavuşoğlu o açılışa katıldık. Sayın Çavuoğlu Bangladeş Dakka'da elçilik açılışına gelmeyi kabul etti. Şuan Ankara ve Dakka'da tam donanımlı elçiliklerimiz var. Hepsi bununla sınırlı değil. Türkiye ile ticari ilişkilerimiz var. Çok sağlam kültürel ilişkilerimiz var. Kültürel ilişkilerimiz ise yeni değil. Hilafet döneminde de vardı. Hilafette sorun olduğunda insanlar hilafet için savaşma arzularını ortaya çıkardı. Ve onlar tüm coğrafyada bunu başlattılar. Hatta babam hilafet adına savaşmak için okulunu bıraktı. Bangladeş'te insanlar Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi ülkesi için mükemmel işler yapan büyük bir lider olduğuna inanıyor. Liderliği çok mükemmel olduğu için insanlar onu taklit etmeye çalışıyor. Biz çok gururluyuz.
Soru: Başkan Recep Tayyip Erdoğan Bangladeş ile ticaret hacmi konusunda 2 milyar dolarlık bir hedef belirledi. Türkiye ve Bangladeş arasındaki ticari ilişkiler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Cevap: Türkiye ile çok daha güçlü yatırım ilişkileri kurmak istiyoruz. Ankara'yı en son ziyaretimde Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile tanışma fırsatı buldum. Onun bizim ticaret hacmimizi 2 milyar dolara yükseltme programı var. Şuan 1 milyar dolardan daha az. Erdoğan bana diğer ülkelerle olan ortaklıklarını örnek gösterdi ve bir teklif önerdi. Çünkü biz giysi ihracatı yapıyoruz. O bize diğer ülkelere yaptığımız ihracatı Türkiye'ye de yapmamızı önerdi. Bize isimleri verin nasıl düzenlemeye yapacağımıza bakalım dedi. İki ülke arasındaki bu ihracat işbirliğinin bizim için çok önemli olduğunu biliyoruz. Biz ticaretin başka ilişkileri de geliştireceğini biliyoruz. Çünkü bizim tamamlayıcı pek çok özelliğimiz var.
Soru: Türkiye ve Bangladeş arasında uzun süredir yakın siyasi ilişkiler var. Ancak son dönemde özellikle kültürel ilişkiler Bangladeş'te yayınlanan Türk dizileri sayesinde daha da gelişti. Bu tarz etkileşimler iki ülke arasında nasıl faydalar sağlayabilir?
Cevap: Bangladeş'te çok fazla Türk var. İnsanların hilafetten gelen gelenekleri sürüyor. Hilafet dönemindeki Türkiye'nin kültürel ögelerinden, kıyafetlerinden ödünç aldığımız şeyler var. Sultan Süleyman, Ertuğrul gibi televizyon dizileri yayınlanıyor. Bunlar televizyon yayını olanlar ve en popüler diziler. Gelişmeler bizlere hilafet dönemindeki durumları hatırlatıyor. Bangladeş'te insanlar Kemal Atatürk konusunda çok güçlü fikirlere sahip. Ve şimdilerde de Recep Tayyip Erdoğan hakkında öyle düşünüyorlar. Herkes onun iyi bir Müslüman lider olduğunu düşünüyor. Onun politikası daima ileriye dönük ve başarılı. O amaçlarına ulaşıyor. Bangladeş Türkiye'nin liderliğinden ve kültürel ilişkilerin gelişmesinden dolayı çok gururlu. Ve bu durum şimdilerde daha da güçleniyor.