HDP'ye neden kapatma davası açıldı? Uzman isimler A Haber ekranlarında yorumladı!
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. HDP'ye yönelik açılan kapatma davasına ilişkin uzman isimler A Haber ekranlarında değerlendirmelerde bulundu. HDP'nin terör örgütü PKK'nın bir partisi olduğunu söyleyen uzmanlar, HDP'nin kapatılmasına yönelik davanın gerekçelerini de A Haber'de açıkladı. İşte detaylar...
HDP'ye yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin açılan kapatma davasına ilişkin uzman isimler A Haber ekranlarında önemli açıklamalarda bulundu.
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BEKİR BOZDAĞ: HDP KENDİ HATASININ BEDELİNİ ÖDEDİ
HDP'nin kendi hatasının bedelini ödediğini belirten Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, artık kararın yargıya ait olduğunu belirtti. Bozdağ, Anayasa'nın kapatma için koyduğu ölçüleri partiler tanımıyorsa ve bunu yoğun bir şekilde yapıyorsa kapatılmanın normal olduğunu ifade etti.
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ ALİ ÖZKAYA: PARTİLERİN HİÇBİR HAKKI SINIRSIZ DEĞİLDİR
Partilerin hiçbir hakkının sınırsız olmadığını belirten Özkaya, HDP'nin her şartta PKK'yı desteklediğini ifade etti. HDP'nin terörist cenazelerinde başrol oynadığını ifade eden Özkaya, HDP'nin uyarılara kulaklarını tıkadığını ifade etti. Bundan sonraki sürecin Anayasa Mahkemesi'nin elinde olduğunu belirten Özkaya, HDP'nin ısrarla kamu düzeninin bozmaya yönelik adımlar atmaktan çekinmediğini söyledi.
AVUKAT MEHMET SARI: HDP "BİZ PKK'NIN ESERİYİZ"
HDP'ye açılan kapatma davasında uluslararası normların ele alındığını belirten Sarı, ifade veren teröristlerin sözlerini de canlı yayında paylaştı. Teslim olan teröristlerin HDP'nin İlçe Başkanlığından örgüte katıldıklarını söylemesinin örgüt ile partinin arasındaki ilişkiye ortaya çıkardığını belirten Sarı HDP'nin böylece "Biz PKK'nın eseriyiz" dediğini ifade etti.
GAZETECİ-YAZAR MEHMET METİNER GEREKÇELERİ AÇIKLADI
Gazeteci-Yazar Mehmet Metiner HDP'ye yönelik açılan kapatma davasına ilişkin A Haber ekranlarında değerlendirmelerde bulundu.
İŞTE GEREKÇELER
HDP'nin kapatılmasına ilişkin açılan davanın son derece doğru bir karar olduğunu belirten Metiner, HDP'nin terör örgütünün partisi olduğunu belirtti. HDP'nin PKK'nın şiddet eylemlerini terör eylemi olarak görmediğini söyleyen Metiner, partinin terör üzerinden siyasal sonuçlar elde etmek istediğini ifade etti.
SIRTLARINI PKK'YA YASLADILAR
HDP'nin sırtını terör örgütüne yasladığını belirten Metiner, HDP'nin PKK'yı terör örgütü olarak görmediğini de sözlerine ekledi.
TOP ANAYASA MAHKEMESİ'NDE
Başvurunun dikkatlice incelendiğinde iyi bir hazırlık yapıldığını belirten Metiner, topun artık Anayasa Mahkemesi'nde olduğunu ifade etti. Metiner, HDP'nin PKK'nın doğrudan talimatıyla kurulduğunu ifade etti.
"ŞİDDETLE SİYASET ARASINA MESAFE KOYAMAYANLAR..."
Uzun süredir bir kamuoyu oluştuğunu belirten Övür, "Dünyanın hiçbir yerinde şiddetle siyaset arasına mesafe koymayan partilerin eninde sonunda varacağı yer burasıdır. Türkiye bu konuda çok hassas davrandı. Partileri kapatmamak için yasa çıkardı, yasayı değiştirdi ama buna rağmen HDP ve o sosyolojiye uyumlu siyaset yapanlar bu mesafeyi koymakta özen göstermediler" dedi.
CHP, İYİ PARTİ VE DİĞER PARTİLERE ÇAĞRI
Mahmut Övür sözlerini şöyle sürdürdü;
"Böyle bir davanın açılmasının sürpriz olmadığını düşünüyorum. Hakikaten HDP ile PKK arasındaki ilişki konusunda HDP'nin pervasızlığı inanılmaz bir noktaya gelmişti. İspanya örneği ortada duruyor. Yani dünya artık şiddetle siyaset arasındaki ilişkiye göz yummuyor. Türkiye'nin de buna göz yummaması gerekiyor. Bütün siyasi partilerinde bu konuda hassas olması lazım. Terör ve şiddetle mücadele bütün siyasi partiler bir araya gelmeden başarı elde etmek mümkün değil. Bu yüzden sadece MHP ve AK Parti'nin bu konuda bir tavır sergilemesi değil, CHP'nin İYİ Parti'nin hatta diğer partilerin bu konuda özel bir çaba harcaması gerekiyor."
600'ÜN ÜZERİNDE HDP'Lİ HAKKINDA SİYASİ YASAK İSTENDİ
Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in, HDP'nin kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesinde, 600'ün üzerinde HDP'li hakkında siyasi yasak istendi.
Anayasanın 69. maddesine göre, kapatma davasına bakacak Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebiliyor.
Temelli kapatılan bir parti, başka ad altında kurulamıyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in, HDP'nin kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesinde, 600'ün üzerinde HDP'li hakkında siyasi yasak istendi.
Anayasa Mahkemesi'nin, siyasi yasak istenen kurucuları dahil partililerin, beyan ve eylemleriyle partinin temelli kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde, bu kişiler Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak, 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamıyor.
HDP'Lİ 9 VEKİL HAKKINDA FEZLEKE HAZIRLANMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yaklaşık 2-3 yıl Kobani iddianamesinin üzerinde çalışıyordu. Oldukça kapsamlı olan iddianamede HDP'nin o dönemki Eş Genel Başkanları ve MYK üyeleri bu iddianameyle sanık kürsüsüne oturtulmuştu. Kısa bir süre sonra o iddianameyle birlikte yargılama da başlayacaktı. Halen milletvekili olan 9 HDP'li hakkında fezleke hazırlanarak Meclis'e gönderilmişti. Bu milletvekillerinin de dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargılanmasının yolunun açılması ifade edilmişti.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, yazılı açıklamasında, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından olan siyasi partilerin, toplumun ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sunmayı amaçlayan kurumlar olduğunu belirtti.
SİYASİ PARTİLER YASASI'NIN 90. MADDESİNDE
Siyasi partilerin bu amaçlarını evrensel ve demokratik hukuk kuralları çerçevesinde barışçıl yollarla gerçekleştirmelerinin esas olduğunu vurgulayan Şahin, bununla birlikte Anayasa'nın 68/3. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası'nın 90. maddesinde, siyasi partilerin faaliyetlerini Anayasa ve kanun hükümleri çerçevesinde sürdürmeleri gerektiğinin düzenlendiğini hatırlattı.
Yine Anayasa'nın 14. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerden hiçbirinin, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan" faaliyetler biçiminde kullanılamayacağının öngörüldüğünü anımsatan Şahin, şunları kaydetti:
"Anayasanın 69. maddesinin 6. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası'nın 103. maddesinde, bir siyasi partinin Anayasa'nın 68. maddesinin 4. fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak bu nitelikteki fiillerin işlendiğinin ve odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verileceği belirtilmiş, fıkranın devamında da bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin tüm organlarınca zımnen veya açıkça benimsendiği, yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılacağına işaret edilmiştir."
Başsavcı Şahin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinin 1. fıkrasında, "herkesin barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkı"na sahip olduğunun belirtildiğini, aynı maddenin 2. fıkrasında ise bu hakların kullanılmasına, ulusal ve kamusal güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla kanunla kısıtlama getirilebileceği ilkesinin kabul edildiğini vurguladı.
Şahin, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir. Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır. Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından, adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir."
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanıyor. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebiliyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan dava üzerine Mahkeme, bir siyasi partinin Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verebiliyor.
Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanmak suretiyle dosya üzerinden Genel Kurulca inceleniyor ve kesin karara bağlanıyor.
AYM BAŞKANI RAPORTÖR GÖREVLENDİRECEK
Bu aşamadan sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, raportör görevlendirecek.
Başkanın görevlendirdiği raportör ilk inceleme raporunu hazırlayarak Başkanlığa sunacak. Sonrasında kabulüne karar verilmesi halinde iddianame ve ekleri HDP'ye gönderilerek, usul ve esasa ilişkin savunmaları alınacak.
HDP'nin yasal süre içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Bu sürenin uzatılması için yapılabilecek başvuruyu Anayasa Mahkemesi karara bağlayacak.
Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş HDP'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak.
Bütün bu sürecin ardından davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı HDP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.
Raporun Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak.
Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazetede yayımlanacak.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
HDP'nin kapatılması için açılan dava ile ilgili süreç hakkında detayları paylaşan A Haber muhabiri Tülay Ağaoğlu, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, davayı açtı ve AYM'ye dosyayı gönderdi. AYM'de raportörü dosyanın tam olup olmadığına bakacak. Ardından da dosya Genel Kurul raportörüne gidecek ve burada kontrol edilecek. Ardından dava ya kabul edilecek ya da kabul edilmeyecek. Bu konuda bir süreç sınırı bulunmuyor." dedi.
HDP'Lİ ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU'NUN MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞTÜ
Bugün de HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği düşmüştü.
Gergerlioğlu, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası almış, cezası da Yargıtay 16. Ceza Dairesince onanmıştı.
Ayrıntılar geliyor...