Türkiye ile terör örgütlerini yok edeceğiz! Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Nasır El Hariri A Haber'e konuştu
Suriye'de başlayan iç savaş 10 yılı geride bıraktı. Savaşta, resmi olmayan rakamlara göre 1 milyon kişi hayatını kaybetti. Milyonlarca insan göç etmek zorunda kaldı. Kanlı savaşa dünya hala gözlerini kapatmış durumda... Peki 10 yılda neler yaşandı? Nereden nereye gelindi? A Haber Dış Haberler Editörü Neslihan Önder, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Nasır El Hariri'yle konuştu...
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Nasır El Hariri Suriye'de yaşanan iç savaşa ilişkin A Haber'e özel açıklamalarda bulundu.
SURİYE SAVAŞI 10 YILI TAMAMLADI. SİZ BU SÜRECİ NASIL DEĞERLENDİRİRSİNİZ?
Suriye'deki devrimin 10'uncu yılını kutluyoruz. Bugünlerde biz hem mutluluğu hem de acıyı yaşıyoruz. Tabi umut da yaşıyoruz. Neden? Çünkü biz 10 yıl içinde zulümlerden ve diktatörlükten kurtulup, özgür bir şekilde yaşamayı öğrenmeye başladık. Tabii acı da yaşıyoruz çünkü savaşta birçok kötü şey yaşandı. 1 milyona yakın şehidimiz var. 13 milyon kişi Suriye içinde ve dışında mülteci oldu. Ve binlerce insan hapishaneye atıldı. Bazı insanları tasfiye ettiler. Bunun yanında insani dramlar da yaşandı. Eğitimsiz bir nesil de büyüyor. Bu süreçte en sabit olan kazanımımız Suriyelilerin iradesi oldu. Bu kadar sıkıntı ve acı yaşanmasına rağmen şuana kadar bizim irademiz devam ediyor. 10 yıl önce devrim nasıl başladıysa halen o ruhla devam ediyoruz. Daha samimi, daha güçlü ve kararlı bir şekilde yol alıyoruz. Tüm bu hedeflere ulaşmak için aynı iradeyle devam edeceğiz.
ELİNİZDE SAVAŞIN 10 YILINA DAİR İSTATİSTİKLER VAR MI?
Suriye içerisinde 250 bin 300 bin civarında tutuklu var. 100 binin üzerinde Suriyeli işkence altında öldü. Bunların birçoğu ya hapishanelerde ya da toplu işkence merkezlerinde katledildiler. Bunları rejim yaptı. 16 bin kadının da cinsel saldırıya uğradığını biliyoruz. Birçok kadın ve çocuk Suriye'de öldürüldü. Milyonlarca çocuğun hayatı boyunca hiç eğitim almadığını biliyoruz. Çocuklar eğitimsizliğe, işsiz kalmaya ve terör örgütlerin açık hedefi olmaya mecbur bırakılıyorlar. Suriye'deki evlerin yüzde 40'ı hemen hemen yok edildi. Suriye rejiminin saldırdığı bölgelerdeki alt yapının yüzde 50'si yok edildi. Hem eğitim, hem sağlık, hem de diğer belediye hizmetlerinin altyapılarını yok ettiler. Maalesef yine birçok kişi rejimin saldırılarının kurbanı oldu. Bunların bazıları fiziksel, bazıları psikolojik olarak zarara uğradı. Tabi Suriye halkının yarısından fazlasının psikolojik desteğe ihtiyacı var. Halkın yüzde 85'i gıda yardımına ihtiyaç duyuyor. Ve fakirlik sınırının altında yaşam mücadelesi veriyorlar.
ABD'NİN YENİ YÖNETİMİYLE BİRLİKTE SURİYE'DE NELER DEĞİŞİR? RUSYA BU DURUMDAN NASIL ETKİLENİR?
Yeni ABD yönetiminin Suriye konusunda gerçek bir irade ortaya koymasını istiyoruz. Suriye sorununun çözüme kavuşmasının ABD'nin yeni yönetimin siyasi konuları arasında olacağını düşünüyoruz. ABD yönetimiyle ilgili kendi notlarımız var. Suriye halkının yanında çok az ülke bulunuyor. Onlardan biri Türkiye. Türk halkı siyasi iradesiyle birleşerek Suriye halkının yanında durdu. Birlikte birçok savaş geçirdik. DEAŞ'a karşı, PKK'ya karşı. Ve Suriye rejiminin ilerlemesini durdurduk. Tabi biz bu noktada ABD'nin yeni yönetiminden daha açık bir siyaset bekliyoruz. Ancak maalesef gerçek çözümler üreteceklerini düşünmüyoruz. Joe Biden iktidara geldiğinden bu yana Suriye ile ilgili hiçbir söz söylemedi. ABD'nin yeni yönetiminden çok büyük bir değişiklik de beklemiyoruz. Biz en baştan beri söylediğimiz siyasi çözüme dönülmesini istiyoruz. Suriyelilerin acılarının, sıkıntılarının bitmesi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu anlamda ABD ile çalışmaya da hazırız. Suriye'de siyasi bir geçiş yapılması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.
TERÖR ÖRGÜTLERİ TÜRKİYE'NİN BARIŞÇIL FAALİYETLERİNDEN NEDEN RAHATSIZLIK DUYUYOR?
Suriye ile ilgili bazılarının projeleri olduğunu gördük. Aslında bu projeler kendi siyasi çıkarları için Suriye'de terör örgütleri kurmaya kadar gitti. Özellikle DEAŞ ve El Kaide'yi kullandılar. Ve Suriye'de PKK ve PYD'nin nasıl büyüdüğünü gördük. Nasıl ilerlediklerini gördük. Bunun yanında gerçek hedeflerine ulaşmak için terör örgütlerine hem para hem askeri destek sağlandı. Suriye'nin gerçek barışa, gerçek devrim ve hedeflerine ulaşmasına karşı durmak için pek çok plan yapıldı. Burada Türkiye ile işbirliği yapıp bu örgütleri yok etmeyi hedefliyoruz. Böyle olunca hem Suriye halkının iradesi hem de Türkiye ile işbirliği yapılması, pek çok kirli planın hayata geçirilmesine engel oldu.
TÜRKİYE'NİN SURİYE'DEKİ BARIŞÇIL VE İNSANİ FAALİYETLERİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Türkiye, Suriye devrimini destekleyen ilk ülkelerden biriydi. Bu sürecin barışçıl bir şekilde sonuçlanması için elinden geleni yaptığını da biliyoruz. Suriye rejimi ile siyasi bir çözüm olmasını istedi. Hatta ilk görüşmelerde halkın istediği taleplerin ve hakların verilmesini istedi rejimden Türkiye. Ülkede reform olmasını istediler. Suriye rejiminin inadından dolayı olaylar bu duruma geldi. Türkiye, Suriye'nin dostu ülke olarak biliniyor. Suriye halkının hedeflerine ulaşması için elinden geleni yapıyor. Ve Suriyelilere karşı açık kapı politikası kullandığını biliyoruz. Milyonlarca Suriyeliyi ülkesine kabul etti. Tabii Suriye'de bir çözüm bulunacağı umuduyla. Bu durumların kötü bir hale geleceğini bilmezken... Sonra bu devrim çok büyük zararlara uğradığında, Türkiye'nin milli güvenliğine zarar gelme riski oluştuğunda bu destek biraz daha ilerledi. Ve Suriyelilerin yanında durdu. Ta ki bizim kanlarımız birlikte aynı yerde dökülene kadar yan yana savaştık. Türkiye, Suriye halkının siyasi taleplerinin arkasında. Ve siyasi çözüme inanıyor. Cenevre kararlarını destekliyor. İnsani yardıma devam ediyor. Biz şuanda 5 milyon Suriyeliye Suriye içerisinde destekte bulunuyoruz. Bunu Türkiye'nin sayesinde yapıyoruz. O bölgedeki güvenliği de sağlıyoruz. Bizim şu anki çözümümüz ve işbirliğimiz Türkiye sayesinde devam ediyor.